Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
Zweig'in tasvirlerine olan hayranlığımı bir kez daha gün yüzüne çıkaran bir kitap.
Sürükleyici ve psikolojik betimlemeleri harika.
Bir kişiliğin kayboluşundan, itilmişliğinden, fark edilmeyişinden bahseden güzel bir kitap.
Kendini tam bulmuşken bunu yaşayamaması kitabın can alıcı noktasıydı.
Kalemini çok sevdiğim betimlemeleri ile gönlüme taht kuran Zweig bu novellasında bize zamanla değişen bizlermiyiz yoksa en yüce duygularımız mı? diye sorgulatıyor. Aşkın sınır tanımazlığı üzerine yazılmış en yoğun, en etkileyici metinler arasında yerini alan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Yasak olduğu yetmezmiş gibi üstüne birde birinci dünya savaşının araya girmesi sonucu ayrı düşen iki sevgilinin dokuz yıl kadar fazla bir zaman diliminde ayrı kalması ve bu dokuz yılın ardından tekrar kavuşmuş olmalarına rağmen eskinin eskide kaldığını vurguluyan fakat sanki ufacık bir kıvılcım dahilinde bile tekrar iki yanan kalbin anlatıldığı harika bir novella okuyoruz. Yazarımız Zweig kitabın sonunu ise açık uçlu bir sonla bitirmesi okuyucuyu yoğun derecede hüznün parçalarıyla baş başa bırakabiliyor.
Bir çöküşün öyküsü. Zweig'ın ayrıntılı betimlemeleri ve harika ruh hali tasvirleri ile bir kaç saatte okuyabileceğiniz akıcı bir hikaye. Yaşamayı çok seven bir kadının intihar öyküsü. Her şeye rağmen öldüğü anı bile planlayarak çarpıcı bir olay oluşturmak isteyen hırslı bir kadın. Acınası olan ölümünün kimsenin umrunda olmaması belki, belki de ölürken bile yalan söylüyor olması. Madam de Prie geceden geceye akan, asla yalnız kalmayan, etrafında daima dostları olan, yalanda ve rolde ustalaşmış hırslı bir kadın. Birçok şeyi yalanlar ve rollerle yapan birisi. Bu kadar haraketli bir hayattan sakin bir kasabaya sürgün edilmesi onun için ölümden beter. Başta bu doğallığı sevse de kısa bir zaman sonra dostlarını(!) tek tek kaybetmeye ve hayatı mahvolmaya başlamıştır bile. Zaten böyle gerçek dostlar çok nadir değil midir? Özellikle böyle birinin ona yeterince yardımcı olabilecek dostlarının olmasını bekleyemeyiz zaten. Okurken karakterlerin hissetiklerini siz de hissediyorsunuz, anlıyorsunuz. Özellikle son zamanlarda bulunduğum ruh hali ana karakterle empati yapmama yardımcı olan etkenlerdendi. Zweigin harika tasvirlerinin etkisinden bahsetmemek olmaz tabii. Güzel kitaptı. Tavsiye ederim.
Zweig'in her bir kitabını okuduğumda hayranlık seviyem artıyor ve saygı duyuyorum. Gerçekten bu psikolojiye nasıl kavuştu, bu betimlemeleri nasıl güzel kullandı anlatması zor.
Kitap bir kadının başından geçen 24 saati anlatmıyor sadece: Mrs. C'nin hayatının nasıl değiştiğini, hangi psikolojik durumlardan geçtiğini ve empati kelimesinin önemini hatırlatıyor. Tek seferde oturup okunabilecek harika bir eser. Gerçekten hayran kaldım.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,6bin okunma