Okumaya başlamadan önce sanıyordum ki Abdülhamit Han'ın tahtan indiirlisi, 31 Mart ayaklanmasi, masonların toprak istemesi Sultan'ın karşı çıkması, direnmesi, İngiltere Rusya Fransa arasında Abdülhamit Han'ın denge savaşı vermesini okuyacağım.Oyle değilmiş.
Birçok Darbe tesebusunden sadece birini, öncesi ve sonrasini, destek verenleri, dönemin halini anlatmış Ozan Bodur. Bize edebiyatçı olarak tanıtılan ALİ SUAVİnin hain çıkması, sevgilisinin ajan olması beni şaşırttı doğrusu. Mahmut Paşa'nın zaten ilk zmanlar haince işlere bulastigini biliyordum, bu işte de parmağı varmış.
HASAN PASAnin ozmanlar fitne fesat cikaranlarin nasil hakkından geldiğini okuyoruz, Abdülhamit Han'ın en güvendiği adamlarindan biri olduğunu öğreniyoruz. Yine darbe teşebbüsü sırasında Ali Suavi'yi baş parmak kalınlığında bir sopa ile nasıl yere serdigini, tek hamle ile canını aldığını okuyoruz ve ibretle seyrediyoruz.
SULTAN MURATin ruh halini tasavvur etmeye çalışıyoruz.
En can alıcı nokta ise TURKİSTAN TEKKESİ MEKTUPLARI idi. Gözünden yaş geliyor, yüreği parçalanıyor insanin okurken. Doğu Türkistan dan, Açe den ve mazlum Kızılderili Amerikalılardan Hünkarimiza gelen mektupları okuyoruz, okurken sanki bizde aynı zalimliklere maruz kalıyoruz, sanki bziimde canimiz namusumuz malimiz tehdit altında. Allah Müslümanların yardımcısı olsun, zalimlere fırsat vermesin.
ATA EFENDİ bin de adını anmadan ve büyüklerimize birer Fatiha okumadan gecmeyelim.
