Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Kardelenkd
Kardelenkd
@Heykd
494 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
282 syf.
10/10 puan verdi
Uzun zaman sonra içime sinen bir inceleme merhaba diyorum, yeniden ...
Son iki yıldır hayatıma sahip çıkmaya çalışırken, yanımda destek olan insanlar sayesinde asla yönümü kaybetmedim. Ama baktığım zaman tercihlerim evet benim kararımdı ama yolumu çoğu zaman başkaları aydınlattı. Ta ki en son istifa edinceye kadar. Kendi ışığımı bulmam lazımdı. İçimden geçen tek şey buydu.
Buldum mu?
Hayır arıyorum.
Ama bir fark ile; elimde harita ile gezmiyorum, haritayı ben çıkartıyorum.
Kendime bırakmak istediğim notlar umarım seninde hayatına güzel etkiler bırakır.
Hayatını sorgulamalısın; rahminden çıktın, mezara gideceksin bu Allah'ın emri ama nefes aldığın her saniyede sana bahşedilmiş bir yaşam var, hadi yaşa onu!
Her zaman istediklerimiz ya da hak ettiklerimiz olmayacak. Hayatın kendi oyununda, plan yapma ama karar ver. Neredesin, nereye gidiyorsun? Araba başkasının ama direksiyonda kim var? Gerekirse in, yürü!
Bu kitaba başladığım zaman işyerimde ki mobbingler yüzünden hayatımı sorguluyordum ama odaklanamıyordum. Hatalar yapıyordum. Çoğu zaman doğrular da yapıyorum. (Kendi irademin doğrularını). İstifa ettikten üç hafta sonra tekrar elime aldım, bazı şeyleri ancak yoluna koyabiliyordum ama kitabın amacı buydu zaten; içimde yaptığım sorgulamaların başlangıç ve bitiş kısmında hangi sırayı izleyebileceğimi kavratmak ve doğru soruları kendine yönlendirmem de yardımcı olmak.
Hayatının bir kısmında bu kitabın sanada dokunmasına izin vermelisin. Kendine ışık ol. Görüşmek üzere hiç tanışmadığım insan.
152 syf.
9/10 puan verdi
Büyüklerimizin sevdiğim bir sözü vardır: "Tarihini bilmeyen, nereye gittiğini bilemez.". En azından benim bildiğim söz böyle.
Ama tarihini unutmazsan; geçmişinden derslerini alıp yoluna devam edersen gideceğin yolu kendin aydınlatırsın.
Geri kalmış ülkelerin işledikleri politikaya yönelik bir döngü okuyacaksınız belki ama hayatınızı fazlaca sogulayacaksınız. Heleki özel sektörde çalışıyor iseniz lütfen sakin bir ruh halinde okuyun.
Karşılaştığınız mobbingler kısa ve özet şeklinde "Hayatta bunu sadece sen yaşamıyorsun, hayatın kuralı bu" diyerek yüzünüze çarpıyor.
144 syf.
10/10 puan verdi
Yazarın okuyup, okuyabileceğiniz en sade ve anlamını derinliklerinde anlamayacağınız kitabıdır.
Fare'nin öyküsünü geç keşfettiğim ama düşündükçe diğer kitaplarındaki olay döngüsü zihnimde yavaş yavaş yerine oturtmaktadır.
Yazarın kitaplarına yeni başlayacak olanlara, önceliklerinden birisininde bu kitap olmasını tavsiye ediyorum.
Hepimiz için geçmişimizde bir nesne ya da kişinin yeri çok farklıdır. İki insan, iki farklı cisim. Bu cisimlerin etrafında dönen yaşam hikayeleri.
- İyi Oyunlar! diyen yazardan
İyi Okumalar! diyen okuru
Okur Takip Önerileri
228 syf.
7/10 puan verdi
İlk tanışmamızda psikoloji üzerine o kadar eğilmiştin ki bu kitabın ile bir anda boşluğuma gelip, suya düştüm.
Yazarın kendine has espiri anlayışı ve üslubu ile olaylar 130'lardan sonra başlamaktadır. 130. Sayfalara kadar "Aa tamam o zamana kadar kafamda karakterler oturur." demeyin. Yeni karakterler olayımıza yön vermektedir.
Okuyorum diyerek başlayacağınız, ne okudum diyerek bitireceğiniz keyifli bir yolculuk romanı/ kafanızı dağıtmak için aday muhteşem bir kitaptır. Çok fazla anlam ve mana yüklemeyin. (Ben kırılan heveslerimden dolayı 7 puan verdim.)
Size de hiç hayatınızın bir dönemi sanki başka birileri tarafından kurgulanmış, siz sadece yaşamışsınız gibi hissettiniz mi? Hayatınızın o dönemine ithafen, keyifli yolculuklar diliyorum.
148 syf.
9/10 puan verdi
Yetiştirildiği değerleri özüne kadar benimsemiş, o yılda ilerleyen, önü açık olan bir gencin hayatı sorgulaması, asla öğrendikleri ile yetinmemesi, hep bilgiye aç bir insan olması nedeniyle en yakın arkadaşı, yoldaşı ile çıktığı yolculukta kendisi için yeni bir dönem başlamaktadır. Bu yolculuğundaki süre boyunca herşeyi yine
485 syf.
9/10 puan verdi
Uzmanımızın ilk kitabındaki muhteşem sondan sonra aynı heves ile başladığım, serinin devamı ikinci kitaptır.
-İlk kitaba oranla biraz daha ağır ama olabildiğince yumuşatılmış bir bilim dili söz konusudur. Bilimsel dili yaşadığımız bazı bedensel problemlerimizin, vücut içerisindeki işleyişini ele almaktadır.
-İlk kitaba "Hadi başlıyoruz." diyerek bir giriş yapabilirken, ikinci kitaba "Sakin ve sabırlı olmalısın." diyerek başlamanızı tavsiye ediyorum.
"Pia"
Abisinin ona bıraktığı ağır bir miras ile ortada kalan kız çocuğu. Herşeyin değiştiği "20 saniye" kavramı ile yaşamına devam edebilmektedir.
Hiç tahmin etmeyeceğiniz bir son için yolculuğa başlayacaksınız ve okurken asla bunları düşünmeyeceksiniz. Sadece bittiğinde "Ne alaka, nasıl, neden" diyerek üçüncü romanı bekleyeceksiniz.
Sabırlı okumalar.
424 syf.
10/10 puan verdi
Aslında hayatımın bir yerinde illaki denk gelip, yaşantımın bir noktasına illaki değiniyordunuz. Bütün sosyal ağlarımdan severek takip ettiğim bir uzmansınız. Dünya'dan elimi eteğimi çektiğim şu sıralar muhteşem bir kitap indirimi ile başka bir şekilde yeniden denk geldik.
"Pia"
Şimdi bu kaçıncı kitap, konusu ne yani, kesin psikolojik
432 syf.
10/10 puan verdi
Ve sen kendimin; kalbime, geçmişime ve hatalarıma yaptığım yolculuktun. Seninle birlikte iken usulca dökülen gözyaşlarımı da, dakikalarca attığım kahkahalarımı da sevdim.
DİPNOT: Kitabın teması; aşk, drama, romantizm olabilir. Ama içerisinde almamız gereken başka dersler de vardır.
Örneğin ebeveynler olarak çocuklarımıza; "Ben yaşayamadım,
96 syf.
10/10 puan verdi
Seninle bir kitap rafında karşılaştık. Hangisi hangisi diyorum arada teksin, bir tane kalmışsın.
Önce ismine vuruldum.
"Özgürlük"
Biraz benlik, biraz ruh halim seninle olmak istiyordu.
Bir süre kitaplığımda bekledin. Kendimi senin için henüz hazır hissetmiyordum. Hele ki şiir kitabı olman seninle aramızdaki mesafeyi biraz daha uzatıyordu, seni öylesi bir zamanda okuyamazdım. Sen özelsin, anlamlıydın.
Biraz hasta, biraz keyifsiz, biraz kırgın, biraz kızgın, birazlarla doluyken saat 03:04'de bir elimde sen bir elimde bitki çayım başladım gecemin körüne.
Oysa sen zaten benim her şiirinden bir kesit bildiğim şiirlerle dolu bir kitaptın. Ben bazı yerlerde sendim. İyi ki sen olmuşum beni anlayan bir kişinin dahi olduğunu bilmek, birilerine bir şeyler anlatmak, bir şeyler paylaşmak istemediğim bir süreçte sen içimdekileri bana anlattın.
İyi ki gelmişim hayatına, kavuştuk.
328 syf.
9/10 puan verdi
Biraz ne okuyorum ben diyerek kitaba başlayabilirsiniz. Ama yazar aslında karakterlerin yaşamlarını ve birbirlerinin hayatlarındaki yerini tanıtarak başlıyor.
Öyle bir ruh halinde elime geçmişti ki bu kitap; tamam, belki budur, çözümü buradadır demiştim.
Çözümü burada değilmiş, ama iki kişilik ortak bir yaşama girdiğin zamanın sırlarından bahsediyor.
Çok farklı bir şey aramayın. Yaşanabilen ve yaşayabileceğiniz olayların karakterler üzerindeki etkisi, düşünceleri, davranışları ve asla yapmam dediğiniz şeyleri bile nasıl yaptığınızın biraz kanıtı gibidir.
Kadın olmanın bu hayatta dini, dili, ırkı yoktur. Kadının görevleri, kadının toplumdaki yeri bellidir! Bu kalıbın nasıl yıkıldığını sonuçlarının günümüzdeki koşullarına ulaştığına değinilmiştir.
İnsanların ön yargılarını yıkmaları gerektiğini ve kadına değer vermeyi öğrenmek zorundadırlar.
9/10 puan verdi
PAT PAT PAT
Gözümüzü kapattığımız, duymazdan geldiğimiz, olmamış gibi davrandığımız olayları nasılsa yüzümüze vuruyor ama.
İyi insanlar ölmez, belki bu dünyada çok şey kaybederler ama öteki dünyada asla kaybetmezler. Bu dünyada yaşarken mükâfatını alamazlar belki ama öbür dünyada alırlar.
5 farklı hayatın, yaşam şeklinin birbiri ile kesişmesi ile başlayan hikaye "Rabbim güzel kullarına çok acı çektirmeden, kirliliğe bulaştırmadan yanına alır." sözü ile bitiriyor sanki.
NOT: 1 puan eksik çünkü yazarın bazı yerlerde kendi kendine konuşmaları olmuş, haliyle hikayeye o kadar odaklanmışken "Aaa" hüznü ile karşılaşmak kötü oluyordu.
208 syf.
8/10 puan verdi
Tesadüfen elime aldığım kitap, yazarın ilk kitabıdır. Güzel bir başlangıç olduğunu düşünüyorum böylece en bilindik kitabı olan, aynı zamanda ikinci kitabı olan "Oğlanlar Ve Rencide Ruhlar" ile yazarın olgunlaşma yolculuğunu kolayca gözlemleyebileyeceğim.
İsmi ve kapağı ile dikkat çeken kitabın içeriği; bir adamın günlük hayatındaki değil rüyasındaki yaşadığı maceradır.
Kalktığımız zaman "Ne kadar gerçekti" dediğimiz rüyalarımız belki de gerçektir. Belki de o dünya başka bir dünya, oradaki biz başka bir bizdir.
Bir psikolog, bir adam, bir dünya ile başlayan yolculuk bakalım günlük hayatlarındaki yaşadıkları sorunlar ile nasıl bir sonuca ulaşmaktadır.
Aynı zamanda Psikoloji bölümü mezunu olan yazarının bizi bazı konularda aydınlatmadır, benim yeri yerine "Hadi canım bu kitap için yazılmıştır." diye verdiğim tepkileri en sonunda"Ciddiymiş" diyerek bitirdim.
112 syf.
9/10 puan verdi
Yüzyıllardır "insanlık" bakımından tek bir ilerleme var mı, sorgulanır. Ama kitaba dayanarak diyebiliriz ki barbarlığımızdan hiçbir şey eksilmiyor, aksine artıyor.
Kitapta namus meselesi için geçen olay döngüsü bugün hala aynı şekilde çözülmektedir. Artık sadece namus olaylarını değil, aramızdaki en ufak kavgaları bile bu şekilde bile çözmekteyiz.
En sakin, en naif, en kibar dediğimiz insanların içi gerçekten öyle midir? Bir kapı kapandıktan sonra arkasında yaşananlar hakkında ne kadar bilgimiz oluyor? Bir anlık sinir ile kim, neler yapabiliyor? Tanımadığımızı sandığımız insanlar gerçekten tanıdığımız insanlar mıdır?
Peki ya sen, sen ne kadar dürüstsün, yardımsever, korumacı, ahlaksız, yalancı, haklı veya suçlu? Kendine ne kadar itiraf edebiliyorsun? Gerçekleri ne kadar yansıtabiliyorsun, savunabiliyorsun?
Günümüz dünyasını iyi okumalar dilerim.
NOT: Aklı başında insanların okumasını ve belirli bir yaş grubundan uzak tutulmasını tavsiye ediyorum.
184 syf.
4/10 puan verdi
Tam olarak günümüz ilişkilerini yansıtan bir kitap ile karış karışıya kalmak; evliliğin bu kadar alçaltılması, çıkarların ön plana çıkması, birbirlerini düşünerek yaptıkları şeyleri karşılıklı yapma çabaları ve sonuçlarını kendi yararlarına çevirmenleri.
Belirli bir yaş grubunun okuması gereken özellikle gelişme çağındaki bireylerden uzak tutulması gereken bir kitaptır.
Şiddet ve cinayetin bu kadar ön planda olduğu bir toplumda hiç örnek bir kitap değildir. Yolculuk sırasında veyatta kafa dağıtmak için okunabilecek sürükleyici bir kitaptır.
128 syf.
10/10 puan verdi
Hayatıma o kadar güzel bir şekilde denk geldin ki, beklesin diyemedim, hemen aldım.
İyi ki almışım, iyi ki başlamışım ve bitti.
Neden her güzel şeyin bir sonu vardır?
Yazarın üslûbu ve kitaplarının eğiticiliği beni her seferinde büyülüyor. Ben kitabı okumuyorum, onunla konuşuyorum gibi hissediyorum.
Bir adam var, teee nerelerden gelmiş, neler yaşamış, neler görmüş geçirmiş. Ondan itibaren tarihin adım adım işlenişi, ilk ve bazı son kez yaşadıkları, halkın durumu, bilinenler-bilinmeyenler ve saklananlar, savaşın pozisyonları, kendi deneyimlerini, azmi-hırsı-hevesleri, icatları ve anıları.
Muhittin Ergüneş'in bütün deneyimlerini ortaya serdiği bu kitapta sende bir yolcuğa çıkmaya hazır mısın?
Bisiklet ile çıkmasını tavsiye ederim, temkinli ve sakin sakin. Kaskını, kedi gözünü, dizlik ve kollukları birde ilk yardım çantanı unutma. Bu yolculukta hepsine ihtiyacın olacak.
247 syf.
8/10 puan verdi
Sizi bilmiyorum ama ben yıllardır ezberleme tarih ile sınavlardan geçen bir insanım.
Ama bu yazarı okumaya başladığımdan beri tarih, din, dönemin siyasal ve sosyal ilişkileri ve kültürleri ile baya iç içeyiz.
Bu kitabında yaşanmış bir olay çevresindeki kurgunun tarihe aktarılışı ile karşı karşıyayız.
Bazen bunalacaksınız, bazen karıştıracaksınız.
Önümüze çıkan seçenekler ve fırsatlar hayatımızı değiştirirken yaşımızın hiçbir önemi yoktur. Özellikle bunu geçmiş kültür açısından düşürsek erkeklerin 17 yaşında "herif" diye sıfatlandırıldığı, kızların ise "kadın" diye adlandırmaya başlandığı zamanlardı.
Büyümek bizim çocukken en çok istediğimiz duygu iken hayattaki sorumluluklarımız arttıkça en çok korktuğumuz duygu haline geliyor.
Küçücük bir çocuğun omzuna yüklenmiş bir kader. Doğumu ile başlayan kaderi, savaşa giden toprak parçası, kaderine yenik düşmeyen baba, düşman ve kızı, çatı katı, limandaki gemiler, gözü yaşlı ana, Nadir, devletler ve kaya.
Peki senin hayat hikayende bu kişiler ve nesneler nerede?
56 syf.
10/10 puan verdi
Hepimizin hayatında fazlası ile yer etmiş bir romandır. Bu hayattan ne istediğimize karar vermeli, kendi hayallerimizin peşinden gitmeli, yaşanan ve yaşanacak olaylar için hayıflanmamalı sonuca odaklanmalıyız, ödeyeceğimiz her bedelin ya da yaptığımız her hareketin sonucunun sadece bizim yaşantımızı etkilemeyeceğini de unutmamalıyız.
Yolda karşılaştıklarımızı yüz üstü bırakmamalıyız.
Çok üzüldüğüm bir nokta var ki; kitapta yazım ve noktalama işaretleri hataları çok fazlaydı.
128 syf.
·
Puan vermedi
-Eğer, belki de hayatımdaki en büyük hatayı yapmama sebep olacak bir karar alırsam, sonuçlarını kaldırabilir miyim Fikret amca?
"Herkes kabahatleri kadar mutlu,
Herkes ümitleri kadar mutsuz."
Kitaptan bir alıntı ile başlamak istedim.
"Nasılsın?" diye başlayan sohbetleri hiç sevmeyen yazar ile ortak bir noktamız var.
Kim dinler derdini, kim ne kadar anlar seni, sen kendini ne kadar anlıyorsun, ne istediğinden ne kadar eminsin, duygularımız gerçekten her zaman doğruya mı götürüyor bizi?
Okuduğunuz zaman üzerinden çok geçmiş, kabuk bağlamış, size artık acı vermeyen yaranızdan kesitler bulacaksınız. Evet, evet bende bunu öğrendim diyeceksiniz. Hatanızın üzerinden kısa bir tekrar yaparak, yolculuğunuza özet ile devam edeceksiniz.
Hadi hazır olduğunda geçmişe yolculuğa çıkıyoruz, emniyet kemerini takmayı unutma!
167 syf.
10/10 puan verdi
Alıntı:"Yolda durmuş merakla, şefkatle onları seyredenler var. Ben böyle bakamam onlara. Ben, yoldan geçen biri değilim."
Kelime anlamlarını dahi tam bilmediğimiz bir "hayat-yaşam döngüsündeyiz". Kimse demiyor bak böyle olacak, böyle yap, bunu yapma... Peki yanımızdan geçen insanlar, neler yaşıyor onlar, suratı neden asık ya da neden 32 diş gülüyor, kulaklıklarında hangi şarkı çalıyor vs. Hiç düşünmüyoruz, kendi hayatımıza o kadar kaptırmıştı gidiyoruz ki hiç umursamıyoruz. Kendi hayatımızı da yoluna koymak için uğraşırken "ömür" harcıyoruz.
*Bir resim defalarca gördüğün bir resimdeki insana ne kadar dikkat ediyorsun ya da bir isme, ne kadar hafızanda kalıyor? Tesadüf eseri bir karşılaşma ve ortaya çıkan bir hayat hikayesi.
*" Sevgi neydi, sevgi emekti." deriz. Hiç tanımadığın bir insana karşı duyduğun sevgi, ilk karşılaşma ve sonuçları. Günümüz koşullarında olmasa bile bir zamanlar sevgi gerçekten iyileştiriyordu.
*Hayat arkadaşı; yürüdüğünüz yolda sorgusuz, sualsiz yanınızda olandır. Elbet bir gün kader sizin yollarınızı ayırırsa yine de ondan vazgeçmemektir. Sizce vazgeçti mi ondan, yoksa bekleyip tekrar beraber yürüyebilmek için mi geri geldi?
Ne güzel bir zamanda geldin hayatıma. Tarih kitaplarını sevmeyen ben bile tarihin akışını, tarihin yolculuğunu öğreniyorum seninle beraber.
Ben çok keyif aldım ve size de keyifli okumalar diliyorum.
196 syf.
10/10 puan verdi
Sonunda seninle tanıştığımız için çok mutluyum.
Bazı kitapları okuyup, anlayabilmek için belirli şartlar gerekir. Ben hayatımın bu evresinde seninle tanışmak istedim çünkü her konudan biraz biraz fikir sahibi iken okuduğum kitaptan zevk almak, bana öğreteceklerini atlamak istememistim.
Şimdi doğru bir karar aldığımın farkındayım.
İnsanlar, karakterleri ve görünmeyen yüzleri.
-Dost olabilmek için kaç aylık bir süreç geçerli? Hangi yemekleri beraber yemek gerekiyor? Sofrada neler olmadı gerekiyor? En sevdiğimiz hobilerimizin aynı mı olması gerekiyor? vs.
-Komşu kimdi? Yaşadığımız yerin yakınındaki konuştuğumuz insanlara mi komşu diyorduk, yoksa yakınımızdaki herkes komşumuz muydu?
Bunları çok sorguladım. Evet, böyleydi dedim. Gözümüzü yumduğumuz, yeşil çay ile sakinleştiğimiz şu hayatta aslında iki apartman arasındaki olmayan boşluk bizim hayatımızda yer etmiş durumdadır. Arkasına sığındığımız bahaneler, yüzüne söylemediğimiz düşünceler, ön yargılarımız, yaşamadığımız ama duyduklarımıza inandıklarımız ...
Bir dedikodu kazanı içinde geçirdiğimiz ömrümüzün verdiğimiz değersiz vakitler. Sonra ne mi oluyor?
-Yalnızlık.
Pandemi döneminde bile okusam bu kadar iyi anlamazdım seni. Ama anladım ki sessizlik, sakinlik, değer, hatır-gönül bunlar insanın karakterinde olmalı, doğamızda bulunan ama günlük yaşamın şartlarından dolayı derinlere gömdüğümüz duygularımızı yüzeye çıkartabilmek dileğiyle.
168 syf.
10/10 puan verdi
Kabul ediyorum; benim bir yazarın deneme türünü okuyabilmem için, o yazarın deneme türü hariç diğer türlü kitapları hakkında bilgim olması ve yazarın eserlerini sevmem gerekmektedir.
Çünkü o zaman benim için deneme türündeki hayatı ve eserleri ile ilgili yazdıkları metinler anlamlı ve anlaşılır olabilmektedir.
Okurken yazarın üslubu, kitap içerikleri, hangi şartlarda yazıldıkları daha iyi canlanır ve bütünlük kazanır. Aynı duyguları Haruki Murakami sevdalısı bir insan olarak "Koşmasaydım Yazamazdım" deneme eserinde hissetmiştim.
Bazı noktalarda bölüm bitsin aşamasına gelirsin ama neden anlatıyorsun şimdi bunu sorusu daha baskın çıkar.
Ve sen çok başkasın. Senin kitapların hayatıma belirli bir zamanda girdi, o zaman doğru zamandı. Bu eserin ile yazmayı seven, yazmaya niyetli olan, yazmayı isteyip beceremeyen bütün okurlarına çok iyi bir yol gösterici olmuşsun "yine". Teşekkür ederim hayatıma kattıkların için.
Emeklerine sağlık.
90 syf.
10/10 puan verdi
Tam bir seyahat kitabı.
Normal şartlarda 1.30 saatte bitirebileceğiniz, üslubu diğer romanlarına göre daha yumuşak ve anlaşılır.
Söz konusu kişi Haruki Murakami ise o kitabı her okumada farklı bir şekilde keşfedeceğimiz, farklı anlamlar çıkartacağımız kesindir. Ama bunu ilk defa bu kadar yoğun hissediyorum, bir şey daha var diyorum; anlamam gereken bir şey daha var. İkinci kez seve seve okuyacağım bir kitaptır.
"Uyku" neydi, ne işine yarıyordu, ne faydası vardı, günde kaç saat uyuyordu gibi sorgulaması yeniden başlayan yaşamı, çevresindeki bazı şeylerin yeniden farkına varması, kendini keşfetmesi ve eskiye özlemi ortaya çıkmaktadır. Öğrendiği yeni bilgiler hayatını değişik sekillerde etkilemektedir. Aldığı kararların sonuçları ise farklı şekilde ortaya çıkmaktadır.
Huzur dolu okumalar.
160 syf.
10/10 puan verdi
Bu sefer yazar kendi tarzından başka bir tarz ile karşımıza geliyor.
Ne varsa eskilerde var diyoruz, boşuna demiyoruz. Benim neslimin büyüdüğü öykülerden çok farklı bu hikaye bütünü, insanoğlunun gerçekleri ile dolu. Pembe düşler, mutlu hayaller değil amaç "iyi bir birey" yetiştirmek.
Küçükken anlamadan dinlediğimiz her öykünün aslında bir parçası aklımızda kalmıştır. Büyüdükçe ana temasını anlarız.
Kitaplığınızdaki en güzel köşesini alması, bütün çocukları bu öykülerle yetiştirmeniz dileğiyle.
Annenizin dillerine, sizinde ellerinizi sağlık.
143 syf.
10/10 puan verdi
"Evlat"
Herkesin kendi doğrusu bildiği ile yetiştirmeye çalıştığı can parçası. Bazıları o kadarda şanslı değil. Annesiz, babasız, yetim büyüyor.
Şans diye kıyasladığımız yaşamlara bak oysa! Gözümüzü kapadığımız gerçekler. Yanından geçip, gittiğimiz hayatlar.
Elimizin değdiği, kollarımızın çarpıştığı, ayaklarına takıldığımız, göz göze geldiğimiz, sesini işittiğimiz her insanın bir hayat hikayesi olduğunu unutmamak dileğiyle.
80 syf.
9/10 puan verdi
"Başın Sağolsun."
Bizim iki kelimeye sığdırdığımız anı, insanlar bir ömürlerine sığdırıyorlar.
Hayatımızda bazı sahneler de bir giden ve bir kalan vardır. Etrafında birkaç dinleyici ya da okuyucusu olur. Sonra bir sessizlik oluşur ve ardından "Gidene mi birşey oluyor, kalana mı?" diye bir iç hesaplaşma. Hayatımızın her
360 syf.
10/10 puan verdi
Kendi hayatınızın içerinde yaptığınız bazı yolculuklar vardır. Bu benim seninle ilk seyahatimdi. Ama son olmayacağı kesin.
Roman kahramanızda kendi bedeni ile çıktığı bir seyahat sırasında, aşık olduğu bir kadının peşinden giderken kendi hayatındaki bazı şartlar istemsizce değişmiştir. Her ne koşulda olursa olsun değişmeyen tek şey; benliği.
360 syf.
10/10 puan verdi
Sabahın altı sularında bitirdiğim kitabın ile oturdum sorguluyorum düşüncelerimi yeniden. Seninle yolculuğum 3 sene önce başladı. Üç senede 3 kitap. Benim kendimi bulmaya çalıştığım 3 senede, aslında seninle beraber geçen 3 senelik yolculuktu. Hala devam ediyoruz yolculuğumuza ama senin haberin yok. Ben, sen ve kitapların. Gerçek olabilir mi
419 syf.
10/10 puan verdi
Kimlere diyoruz Alık diye? İltifat mi ediyoruz, yerin dibine mi sokuyoruz, hangi niyetlerler söylüyoruz gerçekten? Bu sorularıma kafamda cevaplar bulmaya uğraşırken, kapağının çekiciliği ile sayfama düşen kitap.
Doğruları öğrenmeye çalıştığımız, kendi görüşlerimizi oluşturmaya çalıştığımız şu uzun ama kısa hayat yolunda 30 yaşına basmış, kendi
168 syf.
10/10 puan verdi
İnstagram da dolaşırken profilde önüme düşmüştü, içimde bir his, sanki kelebekler kalbime doğru uçuyorlar. "Almalıyım" .
Aslında her kitap hayatınızdaki başka başka yerlere aittir. Ama sen kalbime aitsin. Anıların artık benimle de beraber.
İlk Bölüm
Bu benim nasıl aklıma gelmedi! Çevir bir numara, nasibine ne çıkarsa. Oysaki hepimiz illaki yanlışlıkla baska bir numaraya mesaj atmışızdır. Ama o zamanlar iletişimin daha samimi olduğu zamanlar.
Bir kadın, bir erkek beraber bir yola çıkıyorlar. Ama sadece anılarından, havadan sudan oluşan iletişim yolu ile gerçekleşen bir yol. Günlerce sürüyor. Kısa, kısa, bölük pörçük konuşmalar.
İkinci Bölüm
Her ağaç, çiçek sulandığı zaman tomurcuk atar. Kadın, hikayesini anlatırken adama, adam anılarını kadına emanet eder.
Ve son.
