Öykü denilince aklıma gelen ilk isimdir Sait Faik. yazdıkları o kadar bizden ve o kadar içten ki insan fark etmeden olayların içinde buluyor kendisini. O, öykülerini sanat için değil de kalplere dokunmak için, okuyucuda birtakım izler bırakabilmek için yazar. Bu nedenle gerek yazdıklarıyla gerekse de geçmiş yaşantılarıyla hep benim en beğendiğim yazarlar arasında olacaktır.
Okumuş olduğum eser birbirinden bağımsız hikayelerden oluşuyor. Kitabın adı olan "Son Kuşlar" ise kitaptaki ilk hikayenin adı. Sait Faik, çok sevdiği denizle, balıklar ve balıkçılarla iç içe olan yaşamında kayda değer olayları bizlere aktarmış bu eserinde. Dili ve anlatımı çok sade ve akıcı. Yazınında öyle söz sanatlarına, havalı laflara ya da eski Türkçe'den kalma sözcüklere rastlamazsınız. Ne anlatmak istiyorsa sizi yormadan ikileme düşürmeden direk olarak anlatır. Son derece anlaşılır ve akıcı bir eserdir.
Son olarak sizi sıkmayacak, yormayacak ve her şeyden önemlisi de okuduktan sonra sizde bir takım olumlu düşünceler oluşturacak bir kitaptır bu. Bu bahar günlerinde izole hayatımızdan uzaklaşıp kendimizi denizde, martıların uçtuğu bir atmosferde düşünmemiz için de bire bir bir eser. Keyifli okumalar.