Arda.krsln

Arda.krsln
@ardakaraarslan
Öğrenci
İngiliz Dili ve edebiyatı
Diyarbakır
Diyarbakır
10 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
A Room of One's Own By Virgina woolf
There has fallen a splendid tear From the passion flower at the gate. She is coming,my dove,my dear; She is coming,my life,my fate; The red rose cries,'She is near,she is near; And the white rose weeps,'She is late; The larkspur listens,' I hear, ı hear'; And the lily whispers,' I wait Wergerandina Kurdî Hêsireke şahane niqutî Ji gula kovanan a li ber dêrî. Va ye tê,qumrîka min,qedera min Va ye tê,jiyana min,qedera min Gula sor diqîre,'Nêzîk e nêzîk e; Gula spî digirî,Va bû derenge e Hezareng guh Dide,Dibihîsim,dibihîsim Leylank dike pistepist,Bendewar im .
Sayfa 14
Reklam
Seher bilbil bi hawar e, di dil da we birindar e Kul û nalîn jı bo ar e , ne gul mane ne gulnarek Bülbül kalpten yaraladır,seher vaktinde çığlık atar. Yara ve inleyiş ona yakışmaz ,ne gül kaldı ne gülnar
Geri almıştık ama asildik Kendimizdik

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu dini hangi yapı inşa etti? "Eğer bu dünyada bir lokmaya, bir kuru ekmeğe, bir aşa sahip değilsen, sabret, öte dünyada cennetin sofraları önüne serilecek!" diyen kimseler inşa etti bu dini.
"Ey Muaviye görüyorumki elbiselerin sayısı artmış,sofrada kuş sütü eksik. Etrafın al yanaklılarla dolmuş. Muhammed'in getirdiği dinin neresinde yazıyor bunlar?" --Ebuzer
Reklam
Sömürge insanı din sayesinde de gözlerini sömürgeciden kaçırabilir. Kadercilik, ezenin tüm sorumluluğunu ortadan kaldırır; kötülüklerin, sefaletlerin ve yazgının nedeni Tanrı'ya bağlanabilir. Birey bu şekilde Tanrı'nın buyurduğu yıkımı kabul eder, sömürgecinin ve yazgının önünde eğilir ve içsel dünyasının bir anlamda yeniden yapılanmasıyla sakinleşir.
Kadınlar ne ister?
“ Başa çıkabilecekleri, kavgaya tutuşabilecekleri birini isterler. Kendileri sert ve sağlamsa, daha sağlam ve sert birini isterler. Akıllılar da daha akıllısını isterler. Sofraya, kendilerinin zaten sağladıklarının ötesinde bir şey getirebilecek birini arzularlar. Bu, genellikle sert, akıllıca çekici kadınların eş bulmalarını güçleştirir; ortalıkta onları cazip bulanacak kadar aşabilecek (bir araştırma yayınının ifadesiyle “gelir, eğitim, özgüven, zekâ, baskınlık ve sosyal konum” açısından daha yukarıda olan) çok fazla erkek yoktur.”"
Derler ki "Kadın evde oturup çocuk terbiye etmelidir." İlim ve ma'rifetten habersiz bir insan evlat terbiye edebilir mi?
Radyo haramdır? Satın almayın. Film? İzlemeyin. Televizyon? Seyretmeyin. Mikrofon? Kullanmayın. Üniversite gitmeyin. Modern bilimler? Okumayın. Oy? Vermeyin. Resmi iş? Yapmayın. Kadın? Hişt! Adını anmayın! Dünyayı saran sanayi devrimine, değişen dünya sistemine, Eskimolara buzdolabı satan bu kurnaz sermayeye karşı durarak onu engellemeye çalıştılar. Tamamen ''eski düzeni'' savundular. Batı hamlelerini geri püskürtmek için tek sermaye ve silahları ise yalnızca iki kelime idi: Birincisi ''Haram.'' Ikincisi ''Hayır !''
Bu karşıtlık, o iki dünyadan hangisinin aslında benim dünyam olduğunu anlamama yaramıştı, her biri başka başka zamanlarda olmak üzere ikisinin de bana ait olduğu hayaline kapılmıştım, çünkü hangisinde olursam olayım dönüp arkama baktığımda, açık denizde birbirlerinden ayrılan iki geminin yürek parçalayıcı iç çekmeleriyle, ötekinin uzaklaşıp gittiğini görüyordum.
Reklam
Insanlığa katkıda bulunabilmek arzusunun yoğun duygusunu hissettiğiniz sürece, daima zengin olacağınızı bilin. Hizmet etme arzunuz, yeteneklerinizi Dünya ile paylaşma arzunuz evrenin kalbinde daima karşılığını bulacaktır.
"Zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar, sonunda en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar."
Sonra tahammül edilemez oldu benim için. Nefret ettim onlardan. Güzelliklerinden, sorunsuz gençliklerinden nefret ettim. Sihirli ışıkların altında birbirlerine sarılmış dans ederken kendilerini çok iyi hisseden bu, geçici olarak şanslı, zedelenmemiş küçük çocukları izlerken onlardan nefret ettim çünkü henüz bende olmayan bir şeye sahiptiler ve kendi kendime sürekli, bir gün ben de sizin kadar mutlu olacağım göreceksiniz, diyordum.
"Ona göre, kulaklar vajinaydı. Tek bir yanlış fikir duyduğunda, masumiyetini yitiriyordu insan. Tek bir detay, çok şey demekti ve insanın hayatı kararıyordu. Bilgi yüzünden insan aşırı dozdan ölüyordu."
Ev,mal,mülk yığınla tunç ve altın; Yarasına merhem olmaz Vücudunda,ruhunda dert olan adamın. Eldeki nimetleri tadabilmesi için Keyfi yerinde olmalı insanın Ev bark ne yarar dertli,korkulu olana Gözleri çipilli olan ne yapsın tabloyu , Damlalı hasta neden gitsin hamama?
Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle ,dağılmaksızın koruyabilirler, ötekine, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezeliklerle harcarlar, yakınlıklarla körelen, aşk hakkında çok şey okumuşlardır, duymuşlardır ve aşkın ortak bir kader olduğunu bilirler.Onunla bir oyuncakmışçasına oynarlar,tıpkı ilk sigaralarını içen erkek çocukları gibi onunla böbürlenirler
Reklam
Bu gelip geçici duruma bakıp umutsuzluğa düşmenin gereği yok. İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır Ya demokrasi , ya hiç... Türkiye "hiçe layık değildir Selam olsun korkunun üzerine yürüyenlere... Selam olsun,insanlık toptan tükenmedikçe umudun da tükenmeyeceğini gösterenlere...