Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
400 syf.
10/10 puan verdi
Selçuk Uygur'un Kaleminden...
Türkiye’de son dönemde 2. Dünya Savaşı’na yönelik yükselmekte olan ilginin son meyvesi Rommel – Bir Yaşam Öyküsü sonunda raflardaki yerini aldı. Çöküş, Hitlerin Generalleri Konuşuyor, Savaş Günlükleri, Kardeşler Takımı, Vatan ve Führer için, Fotoğraflar I. ve II. Dünya Savaşı gibi Dünya genelinde ilgiyle karşılanmış olan eserleri çevirerek
Rommel
RommelSelçuk Uygur · Kronik Kitap · 20242 okunma
·
Puan vermedi
Hem eğitici hem eğlenceli :)
Stephen Hawking hayatını kaybettikten sonra, ölmeden önce verdiği röportajları veya konuşmaların birleştirilmesiyle yazılan kitaptır. Kitap günlük hayatta düşündüğümüz şeylere cevap vermektedir. "Tanrı var mı, her şey nasıl başladı, evrende bizden başka canlı varmı,zamanda yolculuk mümkün mü, uzayda koloni kurabilir miyiz, yapay zeka insanlığa üstün gelecek mi?" Gibi başlıklar bulunmaktadır. Gerçektende öyle değil mi her yerde her zaman aklımıza gelir bu sorular ben neden varım, tanrı kim ve var mı, robotlar dünyayı ele geçirmebilirmi? Gibi fantastik düşüncelere tuvalette yatakta okulda banyoda her yerde dusunebiliriz. İşte bu kitap bu sorulara eğlenceli ve anlaşılmasi kolay bir üslupla cevap veriyor (Tanrı var mı gibi konularda kesinlik içermiyor kitap belirsizlik olduğunu söylüyor) ve sonrasında bize soru yöneltiyor ve bizim cevaplamamizi istiyor. Kitabı okuma fırsatım oldu ve sevdim size de tavsiye ederim.
Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar
Büyük Sorulara Kısa YanıtlarStephen W. Hawking · Alfa Yayıncılık · 20182,066 okunma
Reklam
255 syf.
·
Puan vermedi
Yazar, postmodern laf ebeliklerinin şekillendirdiği yeni toplumsal ilişkilerin, psikanalizin temel öğretilerinden biri olan “Doyum, her insani yaşamın bencil amacıdır” saptamasını çok iyi benimsediğini, ancak hemen onu izleyen bir diğer öğretisini unuttuğunu hatırlatıyor: “Her zevk, grup yaşamındaki bağları korumak için sınırlı ve tamamlanmamış kalmak durumundadır”. Günümüzün liberal pazar ekonomisi tarafından belirlenen “her zevkin sınırsız ve herkes tarafından ulaşılabilir olması” kuralı hem öznelleşme süreçlerinde hem de insani ilişkilerde etkilerini giderek artan depresyon, stres, anoreksia, hiperaktivite, intihar, bağımlılıklar, şiddet, yıkım, kabalık, zorbalık, cemaatleşmeler, kapalı narsistik gruplar gibi bireysel ve toplumsal patolojiler altında gösterirken, öznenin bu türden bir kapalı sistemde, belirsizlik ya da aşırılık hallerinde bulabildiği tek çıkış yolu çoğunlukla kendi bedeni ya da ötekinin bedeni olmaktadır. Psikanalitik kuramın kavramlarının ustalıkla işlendiği ve incelikli bir klinik duyuşla örülen bu kitap, özneyi ve öznelliği susturan her türlü söylem karşısında okuyucusunu da sadece sözü almaya değil, sözü etik bir yerden almaya, sabırla ve dikkatle bekleyip dinlemeye, özenle ve özgürce üretmeye de teşvik ediyor.
Özne Nasıl Susturulur?
Özne Nasıl Susturulur?Serge Lesourd · Doğu Batı Yayınları · 201810 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler
Joseph K. Sıradan bir yaşamı olan bir bankada çalışarak yaşamını kazanan çevresi tarafından sevilip saygı duyulan bir adam olarak tasvir edilmiştir. Yani memur tiplemesine uyan bir karakter olarak düşünebiliriz. Kitabın bu bölümlerinde Joseph K. Dönüşüm’deki gibi böceğe mi dönüşecek acaba demeden edemiyor insan. Öykü karakterin böceğe dönüşeceği
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,1bin okunma
254 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Başucu ve Baş Tacı
Kitabı kaç kere okuduğumun bilgisi yavaş yavaş siliniyor hafızamdan. Her sene bir defa ziyaret ettiğim yakın bir dostum olmaya başladı. Her ziyaretimde başka bir iz bırakıyor bende. Conrad'ın romancılığının yanı sıra denizcilik hayatında kafasında oluşmuş Afrika kıtasını imgesel biçimde, Marlow karakteri üzerinden, çeşitli spekülasyonlara
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · İletişim Yayınları · 20174,201 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
93 günde okudu
Kitaba devam etmekte zorlandım.çünkü kitap hakkında yazacağım cümleler bile aklıma parça parça geliyor. Belli bir süre kitaba adapte olmakta zorlandım. Zihninde sınırları olan biri olarak genelde herhangi bir kitaba sanki yazar bana tanıdık biriymiş gibi yaklaşırım okudukça da sınırlar zihnimde çizilir ve bir yazarın meramını anlar, kitabın çerçevesinin nasıl yazıldığını çözerim. bir süre okuduktan sonra da kafamda kitabı bitiririm.kitapta şu sonlar gerçekleşebilir yazar şu mesajı verebilir bunlar hep kafamda belirirdi. Bu olay belirli bir akışı da bana sunuyordu. Bu nedenle beni şaşırtan ve sarsan kitapların sayısı az. Ancak bu kitapta bir sonraki cümlenin nereye varacağı noktasındaki belirsizlik canımı sıktı. Yazarı çözemedikçe bir sonraki sayfalarda neler yazabileceğini tahmin edemedikçe kitaba sinirlendim, dellendim.Kitap akmıyor bölük pörçük cümlelerde beni yakalıyordu. Kitapla aramızda toksik bir ilişki oluştu. Kitabı elime almak istemiyordum ama hangi cümlenin beni yakalayacağını merak ediyordum. Hüzün de böyle olabilirdi bölük pörçük ansızın yakalayan insanın hiç isteyemeceği bulduğunda da kolay kolay bırakamayacağı. Beni delirtse de aşina olmadığım bir şekilde yazılsa da içinde beni derinden etkileyen cümleler buldum.
Hüznün Fiziği
Hüznün FiziğiGeorgi Gospodinov · Metis Yayınları · 2017869 okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kötü olan şey narsizm değil, geçmiş kalıntılarımız.
Sıkı okuma günü oldu 2 günde bitirdik kitabı 7 günde değil :) Çok uzatmayacağım, yorumuma geçelim. Günümüzde narsizm konusu çok gündemde, hatta herkes narsizm konusunu araştırmış bulunuyor. Ancak bu iyi bir durum değil. Herkes takıntılı olmaya başladı: "Yok sen narsistsin, yok sen, yok ben." Arkadaşlar, hepimiz narsistiz. Bunu başta
Narsisizme Yeni Bir Bakış
Narsisizme Yeni Bir BakışCraig Malkin · İletişim Yayıncılık · 201765 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Zygmunt Bauman, farklı bir düşünür ve de sosyologtur. Her ne kadar kitap, Leonidas Donskis ile karşılıklı 'söyleyişlerinden' meydana gelmişse de, aslında Zygmunt Bauman'a ait düşüncelerin somutlaşması olmaktadır. Kitabın arkasındaki yazının çok iyi bir özet olduğunu da belirtelim: "Kötülüğe dair bir şey yok, ezelden beri
Akışkan Kötülük
Akışkan KötülükZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 202224 okunma
50 syf.
10/10 puan verdi
Savaşın Vahşetine Karşı Bir Umut Işığı
Stefan Zweig'ın "Mecburiyet" adlı eseri, savaşın gölgesinde yaşanan bir insan dramını anlatan, vicdanı ve vatan sevgisini sorgulatan etkileyici bir eserdir. Hikayenin kahramanı Ferdinand, savaş karşıtı görüşleri nedeniyle Avusturya'dan kaçarak İsviçre'ye sığınmış bir ressamdır. Karısı Antoinette ile birlikte sakin bir hayat kurmaya çalışırken, Avusturya konsolosluğundan bir mektup alır ve askere elverişliliğinin belirlenmesi için muayeneye çağrılır. Ferdinand, vatanına karşı sorumluluk duygusu ile barışçıl ilkeleri arasında çelişki yaşar. Askerlik görevini yerine getirmesi vatan sevgisini gösterirken, savaşın vahşetine katılmak vicdanını sızlatır. Karısı Antoinette ise savaş karşıtı tutumunu savunur ve kocasının askere gitmesine karşı çıkar. Bu durum, etik açıdan karmaşık bir ikilem yaratır. Ferdinand, karısına olan sevgisi ile vatanseverlik duygusu arasında seçim yapmak zorunda kalır. Hikaye boyunca Ferdinand'ın iç dünyası ve yaşadığı duygusal karmaşa derinlemesine analiz edilir. Savaşın yarattığı travma ve belirsizlik, karakterin ruh halini ve davranışlarını etkiler. Zweig, akıcı ve etkileyici bir üslup kullanarak okurları hikayenin içine çeker. Karakterlerin duygularını ve düşüncelerini ustalıkla tasvir eder. Hikayenin temposu, Ferdinand'ın yaşadığı içsel mücadeleye paralel olarak artar ve gerilim doruk noktasına ulaşır.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,7bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle bu benim ilk incelemem olacak:) bu anlamda biraz belirsizlik mi diyeyim ya da heyecan mı bilemedim biraz farklı duygular içerisinde yazıyorum. Ama ilk incelemem bu kitap için olmalı zira buna inceleme yazabilirsem eğer birçok kitaba kolaylıkla inceleme yazabilecegimi düşünüyorum:) çünkü kitap olay örgüleri kisiler yer zaman vs konusunda o kadar kafamı karıştırdı ki kafamda net bir tablo oluşturabilmek zor oldu biraz. Daha önce ihsan oktay anarin kitaplarını okudum ve aslında biraz da beklediğim bir şeydi bu. Ama diger okuduğum kitaplarına nazaran kullanılan dil biraz daha ağır olduğundan herhalde kitapla ilgili net fikir oluşturamamda bu da etkili oldu. Çok fazla farklı kelime var arapça, Farsça vs . Bunları araştırmak bazen eğlenceli olsa da bir zamanda sonra sonu gelecek gibi olmayınca can sıkıntısına dönüşmeye başladı. "Şerare" kelimesi hoşuma gitti. İyi ki ogrendim dediğim bir kelime oldu. Yani anlaşılacağı üzere yeni kelimeler kesfedebilmek adına fayda sağlayıcı bir kitap. Bi ara sadece Google ile senkron şekilde kitabı okuyorduk. Bu durum çoğunlukla ilk bölüm için geçerli. Kitabın geneline yayılmış güzel espiriler var ben okurken kahkaha attığım yerler oldu. Eleştirel tarafları da mevcut onu da yoğun bir şekilde hissettiriyor. Genel olarak şunu söyleyebilirim kitap sonlara yaklaştıkça olayları bütüne kavuşturma çabasını hissettirmeye başlıyor ve bu da biraz heyecan katıyor olaya( ben tamamen butunlestiremedim o ayrı konu ) . Arada guldurmesiyle farklı zamanlara ithaf etmesiyle gayet güzel zaman geçirmiş olduğum bir kitap oldu.
Yedinci Gün
Yedinci Günİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 20163,749 okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
Varoluşsal sancılar, arayış, bir anlam arayışı, kafa karışıklığı, mücadele, çözümsüzlük, belirsizlik, karanlık, kaos, umutsuzluk, tükeniş, hayal kırıklıkları..
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Öteki Yayıncılık · 044,8bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Satranç
Satranç, Stefan Zweig 'in başyapıtı olarak değerlendirilebilir. Kullanılan motifler, insanı hayatın tekdüzeliğini düşünmeye kolayca yönlendirebiliyor. Satranç tahtası düşünce akışını temsil etmekle kalmıyor, Zweig'ın yaşantısından derin izler taşıyor. Otobiyografik yönleri olan Satranç, hayatın hakikatlerini yalın bir dille anlatırken insana hayatın anlamsızlığını, belirsizlik içersinde kaybolmuş bir hayatı hissettiriyor. Bunun dışında , Zweig'ın kullandığı dilin kitabı oldukça akıcı bir hale getirdiğini belirtmek yararlı olabilir.
Satranç
Satranç
Satranç
SatrançStefan Zweig · Ezr Yayıncılık · 0236,7bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
Duygularını çözümleme yetenegini kaybetmiş birinin, gamsizlikla yaptıklarını zincirleme olaylar orgusuyle bize aktaran roman.Hani ana karakteri (affiniza sığınarak) taciz etseler " Hop, hemserim hayırdır sen? " demeyecek, kestane ha çizilmiş ha çizilmemiş ruh halinde :) Bi de karakterin sürekli hayatı sorgulayışı, bi anlam bulmaya çalışması insanı düşündürüyor. Sanki belirsizlik içinde belirli gibi yani tam çözemedim belki de yazarin hissettirmek istediği buydu. Gayet akıcı bi kitaptı fakat betimlemeler bi tık eksik gibi geldi; nedense Nobel ödüllü kitaplarla pek yıldızım barismiyor, olsun. Sizler yine de okuyun. Görüşmek üzere :)
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,3bin okunma
305 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Tarihte hiçbir şeyin tesadüfen gerçekleşmediği, hiçbir şeyin ilk bakışta göründüğü gibi olmadığıdır..
Adolf Hitler
Adolf Hitler
'in çocukluğundan başlayıp yasamın içinden en önml zamanındaki nazi zulmünü, dönemindeki , yasanmışlığı bize aktarılanları, okuduk yine insanın en acımasız tarafıyla yüzleştim, dünyada kım olursa oldun böylesı bır zulmü
Hitler Komploları
Hitler KomplolarıRichard J. Evans · Runik Kitap · 202111 okunma
472 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
İnsanları Sevmelisin ile başlayan ve başta Alman ve Yahudi olmak üzere Avrupalı mültecilerin trajedisinin anlatıldığı dörtlemenin son kitabı Cennetteki Gölgeler. Önce Almanya sonra da diğer Avrupa ülkelerinden pasaportları hatta kimlikleri olmadığı için sürekli sınır dışı edilen, hapse ve toplama kamplarına atılan mültecilerin en büyük hayali kıta
Cennetteki Gölgeler
Cennetteki GölgelerErich Maria Remarque · Everest Yayınları · 201851 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.