Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilge

Bilge
@bilgepp
Biyolog
Yüksek Lisans
30 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Kadınlar, ama sahiden seven kadınlar, erkeğin güçlü olmasıyla ilgikenmezler. Seni severler, çünkü yüreklerinde bir yere dokunmuşsundur. Bunu farkında varmadan yaptıysan seni severler. Çünkü samimi olduğunu anlarlar.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Sadece hayatın farkına varıyordum bir kez daha. Hepsi buydu. Eskiden de çok iyimser bir adam değildim ama hiç değilse mücadele edebilecek bir kararlılığa sahiptim. Inancım olmasa bile inadım vardı. Ölmeyi beceremiyorsam, küçük de olsa anlamlı işler yapmalıyım diyebiliyordum. Galiba o duyguyu yitirmeye başlamıştım. İçimdeki umut ağır ağır ölüyordu. İşin kötüsü bana ayakta kalma, direnme gücünü kazandıran insanları da yitiriyordum.
Sayfa 155Kitabı okudu
Bazı insanların mutsuzluğu, diğerlerinin aşkı hissettiği gibi hissettiğini biliyorum artık: mahrem, yoğun ve karşılık beklemeksizin.
Sayfa 160Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Erler hiçbir ağrı hiçbir acı duyumsamadan sadece yürüyorlardı. Ancak yürüdükçe hissizlik artıyor, ayağın tamamını sarıyor, bileğine gelince yere basamayan er aniden düşüyordu. Bir süre dinlenen erat geride kalmamak için tekrar yola koyulmak istiyor ama çok isteseler de yere basamıyor ve karların içine yuvarlanıyordu..
Sayfa 130Kitabı okudu
Sen hayatında her şeyi yapmış bir kadınsın. Fakat hiçbirine alışamamışsın, hiçbirinde ihtisas kazanamamışsın: evlendin, fakat tam manasıyla zevce olamadın, sevdin, fakat yekpare bir aşkın olmadı, birçok hadiseler en büyük ihtirasın billurunu kırdı; seyahat ettin, fakat sende bir seyyah melekesi  teşekkül etmedi; birçok hafiflikler yaptın, barlarda, balolarda, tiyatroların kulis aralarında yaşadın, fakat bir kokot pişkinliği elde edemedin; çocuklara bayılıyorsun, fakat bir ana olamadın; her emelin, her gayenin büyüklüğünü ve güzelliğini anlıyorsun, fakat hiçbir emelin ve gayen yok; bir çocuk saflığıyla en basit yalanlara inanabilirsin, fakat hiçbir şeye iman etmiyorsun.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir hareketimin gayesinden tam bir saadet beklemiyordum. Hayattan aldığımız her zevki ona denk bir ıstırapla ödediğimizi bildiğim için, hiçbir şeyden yüzde yüz saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum.
İnsanın mutlu olması ve bu mutluluğu başkalarına da vermesi bazen ne kadar kolay oluyor! Hep böyle tam o anda olduğu gibi yaşamalıydı insan. Ama gerçek hayat bu değildi. Mutluluğun yanı sıra, peşini hiç bırakmayan, insanın ruhunu bütün hayatını allak bullak eden felaketler, mutsuzluklar da vardı.
Sayfa 96 - Kıvrak MüminKitabı okudu
Gerçek sevgide hiçbir zaman kontrol yoktu. İnsan sever. Aniden, çoğu zaman nedenini bilmeden. Astrologlar gezegenleri, din adamları kaderi, edebiyatçılar romantizmi, pragmatikler koşulları, depresifler can sıkıntısını... herkes bir şeyleri sorumlu tutar bir başkasına karşı hissettikleri sevgiden ama sorumlusu ya da nedeni ne olursa olsun, bedenimiz tarafından üretilmiş en muhteşem kimyasallardan biridir sevgi. Varoluşun sırrıdır.
Sayfa 576Kitabı okudu
Gerçekten seven biri, sevdiğine sahip çıkmak için gerekirse delirirdi. Başka duygular devreye girdiği anda kaybolan, aniden unutulan, umursamazlığa yenik düşen, zamanla etkisi hafifleyen hiçbir şey aşka ait değildi. Yalandı. Sahip çıkılmamış her şey sadece yalandı. Duygulara gerçeklik yükleyen tek şey, sahip çıkılmalarıydı.
Sayfa 542Kitabı okudu
Şeklin ötesindekini göremeyenler en önemli anlamlara hep kördürler!
Reklam
Bu hayata bin defa gelsem, bin defasında da tek aşkım sen olurdun... Sıcacık bi hikaye
Geçmişi unut Koy bir kenara Yeni bir sayfa aç Kurtar benliğini dünden Bugünün çocuğu ol Bütün bilgeliği ve geçmişiyle gençliğinin Şu anı hiç terk etme ne olur Sonsuza uzanan şu gününü, terk etme.
Sayfa 186Kitabı okudu
“Senden kaçtı, çünkü seni ne kadar çok sevdiğinin farkına vardı. Senin yanında olmaya gücü yetmedi.” Yani böyledir insanoğlu, korkar.
Evet şahane bir aşk yaşamıştım. Çünkü şahane bir aşk, harcanmış bir hayat demektir. Çünkü gerçek aşk, acımasız bir sarmaşık gibidir. Nasıl ki sarmaşıklar sarıldıkları kocaman ağaçlar dahil etrafındaki bütün bitkileri boğar, öldürürse aşkta kendisinden başka hiç bir duygunun yaşamasına izin vermez. Aşkta başarının, mutluluğun ve ahlakın yeri yoktur. Sadece acı ve güzellik... Git gide tümüyle acıya dönüşecek bir güzellik. O sebepten final genellikle trajiktir... Bende bu kurala uymuştum işte. Ne kadar kolay soruyordu onu seviyor muymuşum? Sevmek mi? Ona tapıyordum. O gönlümün kederi, sevinci, ruhumun gıdasıydı. Hayatımın anlamı, soluk almamın nedeniydi. O benim delice tutkum, hiçbir zaman iyileşmeyecek olan yaramdı. Tatlı tatlı sızlayan, yer yüzünün en güzel yarası...
Sayfa 173Kitabı okudu
Bu mektubu çok önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimizde sonradan duyacağımız bir çok vicdan azabından kurtulmuş olurduk. Ama yine de geç kalmış değilim. Birbirimizi o kadar çabuk, o kadar umulmadık bir şekilde sevdik ki ansızın hastalanmış gibi olduk. Bu yüzden kendime daha erken gelemedim. Zaten sizi de bir süre görüp dinledikten sonra kim kendi isteğiyle büyünüzden kurtulmaya çalışabilir? Kim sizinle yürürken kendini inişe bırakacak yerde adım başında durup geriye bakmak iradesini gösterebilir? Her gün kendi kendime diyordum: 'Daha ileri gitmeyeceğim artık, olduğum yerde duracağım; bunu yapmak benim elimde.' Ama yine de sürükleniyordum... Şimdi ise öyle bir savaş içindeyim ki sizin de yardımınıza muhtacım. Ne kadar derine sürüklendiğimi ancak bu gece anladım; ancak bu gece, içine düştüğüm uçurumun derinliğini gördüm ve durmaya karar verdim
Sayfa 307Kitabı okudu
33 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.