Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

canan canan

408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk filmi tadında
Kitabı okurken en çok düşündüğüm şey İskerder Pala bu kadar akıcı yazmayı nasıl başarabiliyor. En canımın sıkkın en okumak istemediğim anlarda elimden bırakamadım. Konu örüntüsü, dili her şeyi bir yana bu kadar akıcı okutabilmek bambaşka bir meziyet. Bu açıdan yazarı imrenerek kutlarım. Tarih okumayı seven biri değilim esasen. Kitaba baktıgımızda karakterler, yer ve zaman ne kadar tarih koksa da tarihi bir roman okuyormuş gibi hissetmedim. İnsanlığın yıllardır aynı sıkışmışlıkta yaşayıp gittiğini anlıyorsunuz aslında. Değil Osmanlı zamanını Cilalı Taş Devrini de anlatsa muhtemelen menfaatçilik, bencillik yine insanın oldugu yerdeki tek ve esas konu olacak. Mutlu biten masalları severiz Türk halkı olarak, finalde ağzımıza bir parmak bal çalmayı ihmal etmemiş yazarımız. Her şey dört dörtlük mü derseniz ben zihnimde elmaları karıştırdım, kurtarma çalışmalarını ne kadar anlamaya çalışssam da bazı yerlerde anlamış gibi yaptım. Çok mucizevi dokunuşlar vardı ki onlar olayı Türk filmi kıvamına getirdi bence, çok da takılmadım açıkçası. 10 üzerinden 8 veririm ve tavsiye ederim.
Surname
Surnameİskender Pala · Kapı Yayınları · 20221,835 okunma
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kaiken
Yigit, cengaver bir baskomiser abimiz var adı Passan.Bas kahramanimiz. Bir de esas kızımız var, Passan'in dunyalar güzeli eşi Naoko. Ama o kadar guzel ki peri padişahının kızı mübarek. Bu ciftimizin iki oğlu bir köpeği bir de pek muhteşem evleri var. Bunlar onemli aklimizda tutalım. Evliliklerdeki süreç her yerde ayni işlediği için aşk bitmiş,
Kaiken
KaikenJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20135,3bin okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
3 farkli hikayeden oluşan bir eser. Bunlar arasinda en cok hoşuma giden ilk hikayeydi sanirim. Eski Türk filmi ya da gerçek kesit tadındaydı her biri. Polisiye tarzına yeni başlayanlar icin uygun olabilir. Kısa sürede okuyup bitirilebilir.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
656 syf.
9/10 puan verdi
Kitap elimde sürünmeden okuyayim, beni meraklandirsin diyorsaniz tam aradiginiz kitap. İlk sayfalarindan itibaren ee simdi ne olacak hissiyle okudum. Olaylarin birbiriyle nasil bağlanacağını merakla bekledim. Hani bir laf vardir kafamda kirk tilki, kırkının da kuyruğu birbirine degmiyor diye. İste tam da öyle ama o kuyruklardan birinin bir yerde birbirine degmesi gerekiyor ve bunun icin epey sabirli olmaniz gerekiyor, zira kitabin en sonunda neticeleniyor. Ki bu neticelenme de kısmi olarak kalıyor, kafanizda epey soru isaretleriyle kitabin devamını okumak istiyorsunuz. Dili her zamanki gibi inanılmaz akıcı, olay örgüsü büyüleyici, konu seçimi orijinal.. Ebatlari büyük, sayfa sayısı fazla olmasina rağmen sıkılmadan okudum..Tavsiye edilir..
Lontano
LontanoJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20163,970 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Camdaki Kız
Camdaki Kız, Gülseren Hanım'in hastalariyla yaptığı görüşmelerden derlenmis bir kitap. Ben roman tarzinda bir kitap beklerken, hasta ve doktor konusmasi, aralarda doktorun çıkarımları şeklinde bir anda baslayiverdi. Psikiyatristlerin o kadar cok anlatacak hikayeleri vardir ki eminim, bu ve buna benzer diyaloglarla onlarca kitap daha yazılır.Hikaye, Türk filmi tadında ilerliyor. Edebi açıdan bir beklentim olmamasiyla birlikte; akıcı, rahat anlasilan bir dil var diyebilirim. Şaşırdığım husus, kitabin yüksek sayıda baskı yapmasi. Evet kitap kötü değil ama bu kadar baskiyi hakedecek nitelikte de değil bence. Kolay anlaşılır olmasi sanırım okuyucuyu çekmiş..
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,4bin okunma
Reklam
256 syf.
5/10 puan verdi
Kitabi eline alip okumaya baslayan her Turk evladi gibi ben de Turkiye, Turk ismi, Turklerle alakali bir seyler var diye daha bir hevesle okumaya basladigimi soyleyebilirim.Lakin bu heves neredeyse ilk 10 sayfa icinde söndü.Her kitapta olabilir, simdi atağa kalkar diye diye kitabi yariladim-ve kendimi yarida birakmamak icin epey zorladim.Ama ne yazık ki, beni de tatmin etmedi, beklentimin epey altında kaldi. Reenkarnasyon a ilgisi olanlar için belki biraz daha cazip olabilir durum.
Elif
ElifPaulo Coelho · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Pia Mater
İngizlicenin hayatımızda bu kadar fazla yer almasindan midir bilmiyorum kitabin adını başta nasil okuyacagimi bilemedim.Pia Meydir, Pia Meytir, Pia Mater..yazildigi gibi okunuyormus. Kitap dan diye başlıyor.Hani o bize ogretilen giris gelisme sonuc gibi degil de direkt gelisme kismindan giris yapılmış.Sayfayi fazla cevirdim herhalde diye bir kac
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,6bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
el Vedud kitap yurdunda yorumlara ve ilk sayfalara bakarak, maneviyatıma katkıda bulunacağını düşünerek aldığım kitap. düşünerek diyorum çünkü düşündüğüm şey olmadı. kitap beklediğim tarzda değil imiş. kişisel gelişim kitapları tarzında bir gidişat bekliyordum ki, evet bazı kısımlarında olumlamalar var, ama çoğunlukla şu isteğe arzuya bu dua okunur, şunun için odaya bu koku iyi gelir vs.. bu tip dualar çoğu dua kitabında var, okumak isteyenler internet ten veya kitaplardan bu dualara anında ulasabilirler.hepsinin bir arada olması evet avantaj ara ara ele alıp okunabilir her daim ama benim alırken hayal ettiğim bu değildi.
El Vedud
El VedudTuğçe Işınsu · Feniks Kitap · 2018587 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
ah milena ah milenaaa, sen ne kadinmissin ah milena diyemiyorum bu sefer sen ne adammissin ah kafka diyorum.sanki bambaska bir alemden gelmissin bu dunyaya.belki su ana kadar hiç benzeten olmamistir ama kucuk prens e benzettim ben senin o saflığını.bu dunyaya ait degilmiscesine yasaman, insanlardan cekinmen. gercek degil bir hayal kahramanı olsan inanmam cok daha kolay olurdu.okurken bazen durup durup bu gerçekten yasamis bir insan mi diye sordum kendime.kitabin konusu mektuplar olunca sanki birinin mahremine girmis gibi hissettim kendimi, ki bu insan ölümünden sonra yakilmasini istemis bu mektupları.biz kalkıp okuyoruz irdelemesini yapiyoruz , bunların yaşanacağını bilse kafka utanctan yataklara duserdi bence.yani istenmeyen bir seyi yaptığım icin bir rahatsızlık duymadim desem yalan olur kitabı okurken. #donusum den #dava dan tanidigim kafka özünde kitaplarindaki diger karakterlerden pek de farkli olmadığını gosteriyor.ayni içe kapaniklik, detaylara fazla takilmasi.. gerçekte boyle bir insanla arkadaslik yapabilir miydim diye sorduğumda kendime ne yazikki cevap olumsuz.zaten kafka da biliyor aslinda insanlarla arasinda bir türlü kuramadığı köprüden.o yuzden kaciyor belki de bir süre sonra.sonradan ogrendigime gore milena kafka hastayken eşinden bir türlü ayrilmazken kafkanin ölümünden sonra ayrılıyor eşinden.tuhaf..vardir elbet bir hikayesi onun da..madem daldik özele keske milena nin mektupları da olsaydi , okuyabilseydik..zira zaman zaman kitapta anlayamadigim yerler olmadi degil.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,8bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
kapaktaki kibritin kitap seklinde olmasini, kitabi okuyup bitirince anlama trajedisi benimkisi bi de kendimi dikkatli biri olarak addederdim.. neyse.. kitabın özeti ateş ve kitap, bu kadar.ya da kişi ne kadar bilgili ve kültürluyse o kadar mutsuz olur tezinden yola çıkarak insanlarin mutlu olmasini saglamaya calisan bir devlet.bunun icin ne yapilmasi gerekiyorsa yapılıyor.iletisim en aza indirgenerek tum sosyal ihtiyaclar televizyon ile gideriliyor.tabi burda tv yerine ben telefonu düşündüm zira gunumuzde de telefon ayni fonksiyonda.kapali bi odada kisinin eline akilli telefon ver, ne kadar zamanda sıkılır, ne kadar zamanda bir insana ihtiyac duyar ya da duyar mi? distopya deyince aklima ilk 1984 geliyorsa bu da ikinci sırada gelebilir artik.distopya neydi? tanimlasi zor geliyor bana acikcasi.olmamasi istenen sey diyebilirim. ütopya iyi guzel istenense bu da tam tersi işte..
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
Reklam
357 syf.
1/10 puan verdi
ilk sayfalarını okuyup 'bu ne yeaa' deyip koymustum bir kenara vakti zamaninda ama bi arkadasimla konusurken laf pucca ya geldi.bi kitabinin filmi çekildiğinden cok komik oldugundan falan bahsedince hadi canım deyip bi daha elime aldım kitabi.ilk yüz sayfadan sonra suleyman demirel okuması kadar olmasa da hizlandirilmis okuma yaptim ne yalan soyliyim.gunluk hayatta pek küfür eden biri olmadigim icin kufurlerden rahatsız oldum acikcasi.lise çağında okunan bir genc kizin gizli günlüğü kivaminda geldi, pek keyif vermedi.Kapakta yazan bu kiz tam da bizden biri tabiri ise bana epeyce uzak.doksan üçüncü baskiymis!! maşallah..yaninda erkek arkadaşı olmadan hayatta kendini yanliz eksik hisseden, anne babasi vakti zamanında boşanmış, uvey baba tacizine uğramış, evlenmek icin yanip tutusan ama bı turlu o asamaya gelemeyen, ağzı bozuk ama sempatik, icmeyi seven bi kızın hikayesi. bir daha okur muyum? hayır
Küçük Aptalın Büyük Dünyası
Küçük Aptalın Büyük DünyasıPucca · Okuyan Us Yayınları · 20125,8bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Bu ara sadelesmeye kafayi taktigim icin kitabi daha bir istahla elime aldim.Hicbir zaman şaşadan hoslanan biri olmadim zaten ama farkinda olmadan etrafim biraz kalabaliklasmis.Benim kastettigim eşya yönünden fazlalık.Aslinda kitapta sadece esya yonunden evde sadelesmeden bahsettigini dusunuyordum.Sadelesmenin sadece evde degil zihinde de olmasi gerektiğini anlatiyor.Evde baslayan temizlik zihnen desteklenmediği takdirde hayatında hicbir sey degismiyor.. Kitabi begendim mi? Pek degil aslında.Tamam konusu az cok tahmin ettigim sekilde ilerledi ama üslup beni sarmadi.Yazar karslikli konusma seklinde ilerletmis, kendini anlatmis, hayatindan ornekler vermiş ama beni heyecanlandirip gaza getirme durumu olmadi.Metinler alt baslik şeklinde ilerliyor ve başlığı gordugum anda metni okumaya bile gerek duymadim çoğu zaman.(ama okudum) En begendigim kısım sanirim kapaktaki resim..
Basit ve Mutlu Yaşam
Basit ve Mutlu YaşamSelen Baranoğlu · Cenevre Fikir Sanat · 2017269 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
milenaya mektupları okurken içim şiştigi icin araya bi sey sıkıştırsam da okusam derken migrosta koli koli dökülmüş kitaplarla rastlastim.10₺ye satilan azcik kafa dagitmalik hafif bisey olsun diye elime aldığım iyi kiz i elimden birakamadim desem yeridir.milena az bekleyedursun mia yla ilgileneyim az.ilgiye fazlasiyla ac bir arkadaş zira.kitap arkası ozette resim ogretmeni deyince dikkatimi cekti, meslektasiz sonuçta.ilk sayfalari okumaya basladigimda bu ne yaa demedim desem yalan.cunku hangi karakterin konuştuğunu anlamam biraz zaman aldi.basrolde mia olunca hep onun agziyla yazilan bi roman diye düşündüm haliyle ama mia degil, Eve ve Colin in agzindan, once ve sonra şeklinde degisik bir kurguyla yazılmış.Bu arada annenin adi Eve yi yabanci bir kelime olarak okumaya calismak biraz yordu.Keske baska bir isim olsaymis.Hikaye zengin ailenin mutsuz kizi deyince klişe gibi olabilir ama anlatim sekli, dili gercekten surukleyici olunca merakla okutan bir roman.ne zaman soğuktan donacaklar yada ne zaman bulunacaklar diye diye bitirdim şükür kitabi.iki kişi ne kadar zit karakterler de olsalar ayni ortamda uzun süre basbasa kaldiklarinda birbirlerinden etkilenmemeleri mumkun degil, ki bu kisilerden biri zorla alikonuluyorsa durum stokholm sendromuna dönüşüyor. *sevdim mi evet fazlasiyla sevdim.beklentimin çok üstünde *kitap yorumlarinda biri üç saatte bitirdim deyince bir gaza geldim ama ne yazikki, üç günde anca bitirdim ben.acaba uydurmuş olabilir mi ya da o kadar hızlı mi okudu ,soru işareti, ben yavas okumadim zira.462 s
İyi Kız
İyi KızMary Kubica · Martı Yayınları · 20161,611 okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
puslu kıtalar atlası nasil bir kitap, nasil anlatsam.ogretmen bu kitaptan sözlü yapsa sifir alirdim herhalde okudum anladim az cok ama anlatmasi epey zor..5-6bolumden oluşuyor kitap ve her bölüm başlangıç noktası olarak farkli bir unsur ele alıyor ve bu unsurlar bir şekilde birbiriyle ilişkilendiriliyor.ne alakasi var simdi diyebilecegimiz bir şey bir anda konunun icine eriyip harika bir tat bırakabiliyor.bu harmanlanma işi nasil oluyor hic anlayamadim, o nerden geldi bu kim diyene kadar bakıyorum bizim kahramanla tanışmışlar bile. kahramanlar bünyamin ve babasi uzun İhsan efendi.İhsan efendinin zihnindeki olaylar yaşanıyor hikayede yada kendisi öyle olduğunu soyluyor.ama simdi dusundum de bu durumda kaza ve kader anlayisina ters bir konu bu.e zaten bu roman da fantastik tamam sıkıntı yok.hepsi iyi guzel de en güzeli dilencilerin dua ve beddualari.iki kez okudum bazi kısımlarını :) "bu dünyada insanlarin tek korktuğu öğrenmekti.aciyi, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü ogrenmek onların uykularini kaçırıyor, bu yuzden daha rahat doseklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara siginiyorlardi....her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumaliydi."
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,4bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
-ne iş yaparsınız -aylakım ben. aylak olmak ayıp mı? aslinda evet.birine kizarken soylenir genelde aylak aylak dolaşıp durma diye.bay c bunu utanmadan rahat rahat söylüyor bir meslek gibi.para sıkıntısı olmadığına göre, para icin çalışmak zorunda olmadığına göre meslegi aylaklık. hayatta hic bir seye baglanamayan, belki de baglanmaktan korkan diyebiliriz, alışkanlık evresine geldiğini hissettigi davranışları bile anında bırakan biri bu bay c... adı mı adimi daha sonra söylerim dedi ama unutturdu.insanlarin kendileriyle hiç alakası olmayan ve mudahale bile edemedikleri tek şey belki de demişti bir gün guler e.evlilige olan inancını-belki de iyiye guzele olan her seye- babası yüzünden kaybeden bir adamın hikayesi aylak adam. baslarda kitabı okurken epey zorlandim.kimin konuştuğunu zaman zaman kacirabiliyor insan.tek bir agizdan yazilmamis roman.kah bay c konusuyor, kah guler, kah ayse.bu yönüyle hoşuma gitti aslında.diri tutuyor her zaman okuru.yazim dili gayet akıcı.kisa cumleler anlamasi kolay ve tum detayina kadar anlatıyor olaylari.tasvir şeklinde değil.direkt eylemleri . zaman zaman herkes biraz bay c oluyor bence.hayattan kopuslar, ümitsizlikler ve digerlerine yukardan bakış.evet kendini hep diğerlerinden farklı goruyorsun bay c ama sen de bizden birisin indir o egonu biraz.evet egolusun kabul et.o yuzden kimseyle kaynasamaman.bir gün bulucam diyorsun ya onu.yok öyle biri.olsa da sen yok edersin..
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,9bin okunma
176 syf.
3/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Şermin Yasar ı oyuncu anne olarak sosyal medyadan takip ediyorum.Baslarim simdi annelige kitabini da anne olmaya hazirlanirken aldim, gayet keyif ala ala okudum.Konusma diliyle yazilmis eglenceli bı kitaptı.Ama bu kitabi digerlerinden farkli, belli bir hikayesi olan, edebi kimligini de gosterecegi bir kitaptır umuduyla aldim.Ama elime alip okumaya başladığım ilk sayfalardan itibaren umduğumu bulamayacagimi anladim.Zira benim beklentim biraz daha yuksekti.Evet sıcak, samimi öyküler, hepimizin başına gelebilecek olaylar; insanlari tek cezbeden bu mu? Ukalalik etmek istemiyorum ama yayinevlerine giden onca hikayeden bir üstünlük göremedim.Gormeyi bırak eger sosyal medyayi bu denli aktif kullanabilen biri olmasaydi kendi kendini sattirabilecek bir kitap olmadığını düşünüyorum.Sosyal medyanin 'bazilarina' faydaları.Şu anne bu anne nikleriyle neredeyse hepsi kitap çıkardı, bir de acayip bir şekilde kitaplar satiliyor, bu anne yazarlar imza gününden imza gunune koşturuyor.Umarim bu imzali kitapları alan anneler de instagramda paylastiktan sonra okuyorlardır.
Tarihi Hoşça Kal Lokantası
Tarihi Hoşça Kal LokantasıŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20175,4bin okunma
Reklam
216 syf.
1/10 puan verdi
9 yaşındaki bir çocuğun gece 12 ye kadar bu kitabi okudugunu duyunca hem mutlu oldum minik kitapkurdu adina hem de merak ettim neymiş bu kadar hoşuna giden konu bakalim diye okuma sirasina girdim ben de ve o bitirir bitirmez aldim elime. Kitap günlük şeklinde yazılmış, her şeye bosvermis bi cocugun maceraları gibi bir hava seziliyor ilk sayfalarda.Yalniz kitabin en basindan itibaren enteresan bi sekilde rahatsiz oldugum bir üslup oldu.Acikca şundan şundan diyemesem de 18 yas ve üstü bir cocugun konusma sekli var kahramanda.Sonra sayfalar ilerledikçe icerik iyice rahatsiz etmeye başladı beni.Sevgililer günleri, sevgili kartlari, ogretmenlerin tasvirleri, resimler vs vs. Böylesi bir kitap nasil olur da cocuk kategorisinde cok satan olur hic anlayamadim!Yurt dışında yasayanlarin belki kültürel özellikleri bu kitaba uyuyordur ama Türk aile yapisina asla ve asla uymayan bir kitap.Ebeveynler çocuklarina kitap secerken biraz daha hassas olmalilar.Tek diyebilecegim bu ne yazik ki.
Saftirik Greg'in Günlüğü 3 - Türünün Son Örneği
Saftirik Greg'in Günlüğü 3 - Türünün Son ÖrneğiJeff Kinney · Epsilon Yayınları · 20101,387 okunma