Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum bahar da sürgülenir içime katranlar da hem koşarak yarattığım sevgiler vardır hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum. Beni sular kocaman taşları parçalayarak hatırlıyor dağlarda ve beni hatırlatıyor çeltik tarlalarında aynı sular umutlu sakinlikleri lohusalıklarıyla.
Doğru ol! Bir hayrı yoktur yalanın, Yürü!.. Hâli yaman geri kalanın. Korkma!.. Hakk'ı söyle!.. Yiğit olanın, Eli tutmasa da dili susmasın!
Sayfa 130 - Kapı Yayınları
Reklam
Geçmişteki dinsel coşkularım, kocama olan sevgim, yaşamın anlamıyla ilgili düşüncelerim, tümü de çok gerilerde, erişilmez uzaklıkta kaldı. Mutluluğun, başkası için yaşamak olduğu, eskiden doğru ve kolay anlaşılır bir kavram gibi gelirdi bana, oysa şimdi bunu anlayamıyorum. Insan kendisi için zevkle yaşayamadiıktan sonra niçin başkaları için yaşasın ki?
Sayfa 101 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
''Bu dünyada hiçbir şeye güven olmaz, lafı doğru...
Sayfa 120 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
Nəsihət
İdeallarını, davranışlarından ən böyük məmnunluğu duyacağın zirvəyə doğru yüksəklərə ucalt ki, bu həm sizə, həm qonşunuza, həm də cəmiyyətə faydalı olsun
Fakat bazen öyle zayıf dakikaları oluyordu ki beklenmedik bir hadise, bir saniye içinde bütün azimlerini kırabilirdi. Bunu düşündükçe, kendi kendine dayanma gücü vermeye çalışır ve, "Uzak, her şeyden uzak..." derdi. Fakat işte bu mümkün olmuyor; meçhul bir kuvvet, onu günden güne müthiş bir düşüşe doğru sürükleyip götürüyor­ du. O zaman ne yapacaktı?
Reklam
İnsan hayatı ancak bir defa yaşanır ve kararlarımızın hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu kestiremememizin nedeni, verili bir durumda ancak bir tek karar verebilecek olmamızdır; ikinci, üçüncü ya da dördüncü bir yaşamımız yok ki çeşitli kararlarımızı birbirleri ile karşılaştıralım.
Sayfa 240Kitabı okudu
İnsanlar onlarla aynı yönde yürüyerek meydana doğru ilerliyorlardı. Ortalık mahşer yeri gibi kalabalıktı; ama Escolatica Cisneros, iki arkadaşın kalabalığın tam ortasındaki boş bir halkanın içinde hiç zorluk çekmeden yürüdüklerini görür gibi olmuştu, çünkü insanlar Santiaga Nasar’ın öleceğini biliyorlar, ona dokunmaya cesaret edemiyorlardı.
" Kendi kendini yargılamak, etrafındakileri yargılamaktan çok daha zordur. Kendini doğru yargılamayı başarırsan gerçek bir bilgesin demektir. "
Ahlakında ıslaha muhtaç pek çok eksikliği bulunmayan hiçbir kimse yoktur. insanlık durmaksızın iyilik, güzellik ve hakikate doğru ilerlemeye her dakikanın bir öncesine nazaran daha hayırlı ve daha güzel olmasını sağlamaya mecburdur. Hayatın, çalışmanın ve terakkinin en kaçınılmaz gerekliliklerinden biri de iyilik, güzellik ve hakikate dair eksiklikleri sürekli olarak ıslah etmekten ibarettir. Meyveli bir ağacın etrafındaki yabani otları temizlemez, makas darbeleri ile şu sefil ve asalak hayatları öldürmezseniz, ağacın kıymet ve kuvvetine zarar gelir, aynı meyveleri veremez. İnsanlar ıslak ve tasfiye neşterlerini her dakika muhtelif eksiklikler üzerinde gezdirmeye mecburdur.
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
Çözüm,her zaman çok yakınımızda ama doğru yere bakmasını bilmediğimiz için onu bir türlü göremiyoruz.
Sayfa 34 - Tahsin beyKitabı okuyor
Yapılması ve Yapılmaması Gereken Önemli Şeyler
Çocuklar, okumaları gereken kitaplara ilgi duyarlar. Gölge Topraklarda filminde senarist William Nicholson, C. S. Lewis karakteri için şu kelimeleri yazmıştır: “Yalnız olmadığımızı bilmek için okuruz.” Bunun yetişkinler kadar çocuklar için de doğru olduğuna inanıyorum. Bağ kurma istekleri, kitap seçimlerinde dahi belli olur.
Herkesin aynı görüşte olması, insana "kendi" fikirlerinin doğru olduğunu kanıtlar.
Ancak o an bir şey oldu. Ömrümün belki de en acı ve aynı zamanda en cesur eylemi gerçekleşti gözlerimin önünde. Bakkalın kambur oğlu ilk kez duyduğumuz sesiyle martıları bile dehşete düşürecek bir çığlık atarak Başkan'a doğru olanca hızıyla koştu, ona vurdu ve çarpmanın etkisiyle ikisi birlikte yardan aşağı uçtu. İki gövdenin de boşlukta çırpınarak düştüğünü, sonra kayalara çarparak parçalandığını gördük. Kanımız donmuştu, gördüklerimize inanamadan yardan aşağı bakıyorduk. Bakkalın konuşamayan oğlu, aynen intihar bombacısı martılar gibi saldırmış ama onlardan çok daha büyük bir sonuç almıştı. Daha iki gün önce bu yarın başında martı yavrularını nasıl uçurduğumuzu hatırlayınca gözlerimden yaş fışkırdı. Acemi yavruların kayadan kayaya sekerek uçmayı öğrenmeleri gözümün önüne geldi. O, kimsenin dikkat etmediği, insandan bile sayılmayan, varlığı fark edilmeyen sakat çocuğun sesini ilk kez duyuyorduk ama bu çığlığı duyanların bir daha unutabileceklerini sanmam. Öfke ve isyan yüklü bir çığlıktı bu; dünyanın bütün haksızlıklarına, bütün zulümlerine karşı atılmış müthiş bir çığlık.
Arada sırada durup da mevkimize ve etrafımıza bakıp nereye doğru gittiğimize dikkat etmeyiz.
Sayfa 132Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.