Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zehra D.

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Hep bir sınav ama anlamı ne ki?
Çok az kitaba bu platformda tam puan vermişimdir. Bu da onlardan biri. Bu ufak nottan sonra incelemeye geçebiliriz. Yazarın okuduğum diğer kitapları ile kıyaslandığımda oldukça yalın ve anlaşılır. Bunun sebebinin de oldukça geniş bir kitleye hitap etmek istemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Şimdi usulca başlığı okuyun ve geri buraya dönün. Gerçekten de öyle değil mi? Hepimiz mutlaka birtakım sınavlardan geçtik ve halen de geçiyoruz. Sınava hazırlanan öğrenciler, onlara destek olmaya çalışan -bazen sadece çalışan- ailelerine, başta kaygı olmak üzere yanlış inanç ve tutumlar giderilmeye çalışılmış. Ve oldukça basit ama bir o kadar da çarpıcı örneklerle akılda kalması da sağlanmış. Sınava yönelik çalışan öğrencilere, onların ebeveynlerine ve okullarda veya kurs merkezlerinde psikolojik danışman olarak çalışan meslektaşlarıma sınav süreci ile ilgili bu kadar bilgiyi derli toplu bulabilecekleri bu güzel bir kitabı ısrarla tavsiye ediyorum.
Ayşe ve Ailesi Sınava Hazırlanıyor
Ayşe ve Ailesi Sınava HazırlanıyorA. Kadir Özer · Remzi Kitabevi · 201334 okunma
Reklam
331 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
"Körlük" Kitap İncelemesi
Kitabı okumak için en doğru zamanlar diyebilirim. Çünkü bir salgından bahsediyor, körlük salgınından. Son bir yıldır öyle aşina olduğumuz kelimelerle dolu ki kitap: bulaş, salgın, karantina... öyle alışılmış davranışlar var ki: evde kalma, yiyecek arama... Belki de bu dönem okuduğum için kitabın etki gücü daha fazlaydı. Betimlenen manzaralar hiç de uzak değildi. Körlük nedir, görmek nedir, görüyor muyuz, yoksa bakarkör müyüz? Diğerlerine kulak veriyor muyuz, duyularımız ne kadar işliyor ve işlevsel? İşte tüm bu soruların cevabını alacağınız ve edebi zevki ve bir yandan da tedirginliği tadacağınız, üslubu sebebiyle damakta hoş ve garip bir tat bırakan romanı tavsiye ederim. Israrla. Şimdi.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,1bin okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Üniversitede psikolojiye dair bölümlerde okutulan ilke ve teknik derslerinde konuya sadece giriş yapılır. Gerisi size kalmıştır. İlke ve teknikleri öğrenmek, daha detaylı incelemek ve uygulamak tam olarak sizin elinizdedir. İşte bu kitap da uygulama ile ilgili. Yani size kalan kısımla. Çocukların bilişsel düzeyleri yeterli olmadığı için BDT uygulanamayacağı önyargısını bir tarafa bırakıp okunduktan sonra oldukça işlevsel olup çocuğun bilişlerini somut bir şekilde ortaya çıkarmanın etkili yolu bu kitabın içindeki etkinlikler diyebilirim. Çünkü çocuklar ile oyun veya resim dışında çalışmanız çok zordur. Elinizde bir materyaliniz olmak zorundadır. Bdt anlayışını çocuklara uyarlayan bu kaynağı özellikle çocuklar ile çalışan ruh sağlığı uzmanlarına tavsiye ederim.
İyi Düşün İyi Hisset
İyi Düşün İyi HissetPaul Stallard · Say Yayınları · 201731 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuyup bitirmemin hemen akabinde tekrardan başlamak istediğim ilk kitaptı. Zamanın yokluğu, varlığın anlamı, bulmanın yokluğu, aramanın lezzeti içinde kaybolacaksınız. Burada eğer okuduysanız "Simyacı" tadını hissedeceksiniz. Yol ve yolculuğun keyfini sürün. İyi okumalar.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Başlangıç motivasyonu için...
İlber Ortaylı'nın birikiminden ötürü dilinin ağır olabileceği endişeleri ile birlikte aldığım bir kitap oldu. Ancak ilk andan itibaren bu yanılgımın farkına vardım. Gayet anlaşılır bir anlatımı olan kitap, bildiğiniz akıp gidiyor. Ama akıp giderken öylesine değil, İlber hocanın sıkça dile getirdiği "cahillik" halini doyasıya yaşıyorsunuz. İlginçtir bu söylemler motivasyon kırıcı değil, motive edici oluyor. Zaten kendisi de bu çok konuşulan cahil olma durumunu kitapta açıklıyor. Bazı şeyleri tüm çıplaklığı ile görmeye ihtiyacımız var. Röportaj halinde yazılan kitabın içeriğine baktığımızda ise İlber Ortaylı'nın yaş ile ilgili çok değerli önerileri, okunacak kitaplar, izlenecek filmler, gidilecek opera ve tiyatrolar ve gezilecek yerlerden oluşmakta. Dil öğrenmeye yapmış olduğu vurgu çok açık. Kendinizi zaman zaman cahil hissettiren ancak damakta tuhaf, hoş bir tat bırakan bir kitap. Eğer bu sıralar başlamak için bir motivasyona ihtiyacınız varsa iyi bir seçim derim. Keyifli okumalar.
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,3bin okunma
Reklam
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
En çok okunanlar listesinde sıklıkla gördüğümüzden dolayı popüler kültürün temelsiz bir ürünü zannedebilirsiniz. Kitap aslında çok güzel bir bilimsel planın ışığında ve yazarın içtenlikle aktardığı hayatından parçalarla karşılıyor bizi. Kabul ve kararlılık terapisinin, "kabul" ve "değerler doğrultusunda yaşam" ilkeleri esintilerini kitapta hissetmek oldukça huzurlu. Israrla tavsiye ederim. Kutup yıldızı yönünde ilerlememiz yıldıza erişmek için değil, seçtiğimiz rotayı koruyabilmek için bize rehberlik etmesi içindir.
Zeynep Selvili Çarmıklı
Zeynep Selvili Çarmıklı
Pembe Fili Düşünme
Pembe Fili DüşünmeZeynep Selvili Çarmıklı · İnkılâb Yayınları · 20189,4bin okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Her kitabın zamanı vardır, okunmayı bekleyen bir zamanı. Jack London'ı okumak, dilinin güzelliği, anlatımının içtenliği gibi güzelliklerin anlatılması ve ısrarlı tavsiyelere rağmen şimdiye denk geldi benim için. Tesedüfi şekilde başlayan bir tanışmanın, bir kişinin hayatını nasıl büsbütün değiştirdiğine tanık oluyoruz burada. Bir kişinin dikey
Martin Eden
Martin EdenJack London · Can Yayınları · 201791,4bin okunma
308 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ben bu kitapta bir şey öğrendim! Ön yargılarımı kırmayı. Herhangi bir konudaki bir fanatiklik her zaman bana uzak gelmiştir. Her zaman itidal üzere yaşamayı kendime ilke edinmişimdir. Neyseki bu tutum farklı uçlardaki kitapları okumama engel teşkil etmedi. Böylece Atsız'ı da okuduğum nadide yazarlar arasında sayabilme şansına sahip
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,9bin okunma
250 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Değişik üslubu ile iyi ki tanıdım dediğim bir yazarın, Hasan Ali Toptaş'ın okuduğum ilk kitabı. Büyük şehir ile küçük şehrin akışı arasındaki farkı baba ile oğul arasındaki mesafeden okumak hiç aklınıza gelir miydi? Ya yeşil akan gözyaşları ve sarı sarı gözlere tanık olmak.. Bembeyaz bir atla yarışmak ya da varlığı konusunda ihtilafa düştüğünüz bir çocuğu izlemek. İşte üslubuna bu yüzden farklı diyorum. İçeriğe gelecek olursak, beni bir hayli düşündürdü diyebilirim. Yaşam biçiminin değişmesi ile aramızdaki mesafeler mi artıyor? Mesafeler meşakkate mi dönüşüyor yoksa? Kuşlar yalnız yasına mı gidiyor, sevdiğinin yanağında oluşan çukurdaki gölgeye yetişemiyor mu? Ya da yetişenlerin de bir numarası yok, şimdiki dünya bunu mu götürüyor? Garip bir şekilde uzun günler etkisinde kaldığım, hüzünlü, düşündürücü, etkileyici bir roman.
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,8bin okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Son dönem psikoloji kavramlarından "Bilinçli farkındalık". Yakın zamanda mutlaka duyduğunuz, parlatılmış popüler konulardan. Farkındalık zaten bilinçli olmaktır, böyle saçma şey mi olur diyebilirsiniz. Ben de katılırım size. Ancak yabancı literatürde "farkındalık" başka bir kelimeye tekabül ettiğinden bilinçli farkındalık kelimesi kullanılmış. Bazı yerlerde kendindelik olarak da geçmekte. Kendindelik, anda olmak, düşüncelerin büyüsüne kapılıp geçmişe ya da geleceğe gitmemek ve algılarınızın birer illüzyon olabileceğinin farkında olmaktır. Popülerliğin verdiği alerjiden ziyade kavramdan faydalanmakta yarar var zannımca. Yazar bilimsellikten uzak olması korkusu ile kitabın tamamını bilimsel yayınların izleriyle bezemiş. Kitap araştırma ve dipnotlar ile dolu.Bu yazarın "Popüler olan boştur" inancını yıkma hamlesi olarak görülebilir. Kitabın ilk kısımları yani Mindfulness ve bileşenlerinin tanıtıldığı bölümler gayet hoştu. Altını çizdiğim yerler oldu. Ancak kitabın sonuna yaklaştıkça Mindfulness ile ilgili programların yani MBSR, MBCT nin anlatıldığı yerler tanıtım broşürlerini anımsattı. Bu süreçlere katılmalısınız diyor gibi geldi. Bu da yazarın popülerliğe hizmet ederek en başta ispat etmeye çalıştığı noktadan -bilimsellikten- vurulduğunun bir ifadesi aslında. Ancak buradan da alacağınız mutlaka birkaç küçük bilgi kırıntısı vardır mutlaka. Sevgiyle.
Mindfulness
MindfulnessZümra Atalay · İnkılap Kitabevi · 2019613 okunma
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bu kitabı tek kelime ola anlatabilirim sanıyorum: "Tefekkür". Bizim üzerinde hiç düşünmediğimiz, bu yüzden de anmaya pek de lüzum görmediğimiz, konulara öyle ciddiyetle bakmış ki yazar. Bize suyu, taşı, toprağı, kar tanesini öyle güzel anlatıyor ki. Aslında bildiğimiz ama fark etmeye tenezzül etmediğimiz şeyler anlatılıyor tek tek. Hayret nazarı ile bakmış yazar tüm bunlara. İlk defa karşılaşıyor gibi. Böylece yazarla siz de ilk defa okuyorsunuz taşı, toprağı. Bereketi hayretle karşılıyorsunuz. Bakmayı, en başta dediğim gibi tefekkürü öğreniyorsunuz. Bazı bölümlerdeki zekice tespitler sizi sizden alıyor. Aslında çok basit de daha önce sizin aklınıza neden gelmediyse! Kitapla ilgili söyleyeceğim tek olumsuz yan, bazı bölümlerde fazlaca tekrara gidilmesi. Onun dışında tefekküre uzanan pencereyi aralamak isterseniz buyurun derim. İyi okumalar..
Şöyle Garip Bencileyin
Şöyle Garip BencileyinSenai Demirci · Nesil Karakalem · 201867 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yaşam Yanardağ Çelik’i katıldığım bir Psikoloji eğitiminde tanımıştım. Soruları yanıtlama biçimi, anlatımındaki içtenlik yakın hissettirdi. Daha sonra kendisinin birkaç kitabı olduğunu öğrendim ve eğitimden sonra öğrendiklerimin kalıcı olabilmesi için kitabını aldım. Kitap aslında adından anlaşılacağı gibi çocuklara cinsel eğitim esnasında kullanılabilecek iki öyküden oluşmaktadır. Cinsel bölgelerin farklılığı ve dünyaya geliş hikayemiz üzerine odaklanan bu iki hikaye, çocukların anlayabileceği şekilde ele alınmış. Esasında 2-10 yaş aralığındaki çocuklara yönelik olan bu kitap, çocuklarla çalışan ruh sağlığı uzmanlarına rehber olabilecek bir kitap. Resimler ile desteklenmesi oldukça iyi olmuş. Cinselliği konuşmanın “ayıp”, “kötü”, “yanlış” olarak algılandığı toplumuzda, bu bilgiler çocuğa en güvendikleri tarafından yani ailesi tarafında verilmezse, çocuk merak ettiği şeyleri başka yollardan ve kişilerden öğrenme yoluna girecektir. Ne yazık ki bu durum zaten savunmasız olan çocuklarımızı, daha da savunmasız hale getirecektir. Onu her yönden güçlendirmek, bilgi eksikliğini gidermek ebeveynin görevidir. Bu kitap da sonundaki öneriler ile ebeveynlere, cinsel eğitim anlamında yararlı olabileceğini düşündüğüm bir kitap. Bizim gibi çocuklarla çalışan uzmanlar da tercih edebilir.
Cinsel Eğitim Öyküleri
Cinsel Eğitim ÖyküleriYaşam Yanardağ Çelik · Net Çocuk Yayınları · 201118 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Jean-Paul Sartre. 1945 Paris doğumlu. “Yazarlar, kurumların kendilerini bir kalıba sokmasına izin vermemelidir.” diyerek 1964’te layık görüldüğü Nobel Edebiyat Ödülünü reddeden bir adam! Kitap aslında, 1945’te “edebi ve entelektüel hareket” amacıyla kurulan Kulüp Maintenant’ın Sartre’dan istediği konferansın bir dökümüdür. Sartre bu konuşmasında, varoluşçuluğa çeşitli çevrelerce getirilen eleştirileri, varoluşçuluğun aslında ne anlama geldiğini, varoluşçuluğun; düşünme (özellikle “cogito” kavramı enfes!), seçme, sorumluluk, özgürlük ve bunaltı kavramları ile “varoluş özden önce gelir” fikrini insancılık perspektifi ile okuyucuyu sıkmadan ele alıyor. Aslında tam olarak söylediği şu: “Ben bu fikrimi buraya bırakıyorum, bununla ne yapacağın sana kalmış.” Varoluşçuluk hakkında bilgi sahibi olmak isteyeceklerin ilk durağı olabilir. Sartre’ı duyan, anlaşılmaz bir dil ve karmaşık bir içerikten bahsettiğimizi zannedebilir. Ancak durum hiç de öyle değildir. Sartre hem içerik hem de üslup olarak okuyucu ile dost görünüyor bu kitabında. Felsefe öğreticilerinin kuramları anlatırken, anlatımı inceltmesi gibi. Ayrıca bir düşünceyi dikte etmek yerine okuyucunun elinden tutuyor ve “Bak bir de bu var.”diyor. Sonuçta varoluşçuluğun özü de bu demek değil midir? Seçmek ve sorumluluğu kabul etmek… Sartre’ın birçok türde eser vermiş olması bizim için bir şanstır. Bende daha fazla eserini okuma isteği uyandırdı diyebilirim. Sırada aklımda ünlü romanı “Bulantı”yı okumak var. Sevgiyle.
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20193,181 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnsanın deneyimlediği birçok duygu vardır. İlk akla gelenler mutluluk, üzüntü, öfke, şaşkınlık ve korku olsa da aslında duygularımız yüzün üzerindedir. İşte Zweig de burada bu temel duygulardan birini, korkuyu işlemiştir. Korku en başta olumsuz bir duygu olarak düşünülmektedir. Aslında hiçbir duygu olumsuz değildir. Yani duygular bizim için
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,2bin okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Ülkemizde Kabul ve Kararlılık Terapisi olarak bilinen orijinal adı ile Acceptence and Commitment Therapy "ACT", panik bozukluktan depresyona, bağımlılıktan, diğer psikolojik bozukluklara kadar birçok alanda etkililiğini kanıtlamış, kanıt temelli bir yaklaşımdır. Sadece psikopatoloji anlamında değil, insanlara davranışları konusunda köklü değişimler imkanı sunan eylem (act) halidir. Yaklaşık 20 yıl önce Hayes ile temelleri atılan bu kuram günümüzde oldukça olgunlaşmış ve tercih edilen en yaygın yaklaşımlar arasında yerini almıştır. Birçok yerde Bilişsel Davranışçı Terapinin bir uzantısı olarak kabul edilmesi doğru olsa da bu iki yaklaşım arasında bazı durumlar için taban tabana zıtlıklar bulunduğunu söylemek mümkündür. Hayes, ekolün kuramsal alt yapısını ve felsefesi üzerinde yoğunlaşırken, bu kitapta da olduğu gibi yine ACT kuramının öncülerinden Russ Harris, daha çok uygulamaya noktasına ağırlık vermiştir. Bu kitap, ACT'i terapilerinde pratik anlamda kullanmak isteyen "klinisyenlere" yönelik bir uygulayıcı kitabıdır. Başında ACT'in özünden bahsedilen kitapta, birçok metafor bulunmaktadır ve kitap basit ve anlaşılır anlatımıyla uygulayıcılara oldukça büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Bu terapi ekolü, ana odaklanmak, açık olma ve gereğini yapma üzerine kurulu, oldukça elverişli bir modeldir. Bu konuda derinleşmek isteyen psikyatr, psikolog ve psikolojik danışmanlarla tavsiye edebileceğim, Türkçe'ye çevrilmiş nadir eserlerdendir. Keyifli okumalar dilerim.
Act'i Kolay Öğrenmek
Act'i Kolay ÖğrenmekRuss Harris · Litera Yayıncılık · 2016106 okunma
76 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Konuşmanın İmkânsızlığı, Anlaşmazlığın (!) Teminatı
Dikkat ! İncelemeyi lütfen kitabı okuduktan sonra okuyunuz. Zaten büyük olasılıkla tek soluk sürecek. Konuşmanın imkânsızlığı, anlaşmazlığın teminatı. Bireysel farklılıklar diye usulca geçiştirdiğimiz başlık altında bir dolu farklılığımız konuşmayı imkansız kılıyor belki de. İşte tüm güzellik bunu fark ettiğimizde başlıyor. Konuşmanın çarelerini aramaya başlıyoruz, kâh şiirin kapısını çalıyoruz kah müziğin. Ortak noktada buluşmamızın mümkünatı yok gibi görünüyor aksi takdirde. Kelimelerimiz kendi yaşam pınarlarımızdan akıp gidiyor, sözcüklerimizin diğerlerine dokunması için, benzer kavrayışa sahip olmamız gerekiyor. Ya da duvarlarımızı genişletmek… Diğerlerine ancak böyle ulaşabiliriz. Duvarlarımızı, egomuz ile sarılı duvarlarımızı genişletmek, aralarda boşluk bırakmak… Nasıl olacak o iş, daha çok okuyarak, izleyerek, yazarak… Yani kelime repertuvarımızı genişleterek, anlama repertuvarımızı geliştirerek, başkalarının yolundan geçerek, o deneyimin de tadına vararak… Tıpkı benim bu kitaba yolumun düşmesi gibi; kavrayışımın, kelime hazinemin, ve empati yetimin arttığını hissetmem gibi. Sevgiyle.
Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog
Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir DiyalogOsman Çakmakçı · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,129 okunma
Reklam
456 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
39 günde okudu
Kitap temel olarak iki bölümden oluşmaktadır. İlk kısımda çeşitli travmatik yaşantıları olan çocukların öykülerine yer verilmiştir. Bu on öyküde ayrıntılı bir biçimde çocukların gelişimsel geçmişleri, aile örüntüleri, davranış kalıpları ele alındıktan sonra ihmal ve travmaya bağlı olarak çocukların beyninin hangi alnında işlevsel bozulmalar olabileceği, bu eksikliklerin nasıl giderilebileceği ve nasıl daha iyi bir yaşantıya kavuşabilecekleri üzerine odaklanılmıştır. Burada D. Perry kendi geliştirmiş olduğu Nöroardışık Tedavi Modeli (NTM)’nin temel ilkelerini vermekten de geri durmamıştır. Bu bölümlerde sadece çocukların öyküleri üzerinde durmak yerine psikopatolojileri üzerine teorik bilgiler verilerek de kitap zenginleştirilmiştir. Kitap vakalar ile bütünleşik olarak travmanın özünü anlatması, sonra travma ile ilgili daha detaylı bilgi vermesi ve son olarak da vakalarla ilgili sorular ve yorumlar bulunması nedeniyle oldukça doyurucudur. Travmaya yaklaşım konusunda ise, şu cümle kitabın özeti niteliğindedir: “İlişkiler değişimin aracılarıdır ve en güçlü terapi insan sevgisidir.”(Perry ve Szalavitz, 2019, s. 306).
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk
Köpek Gibi Büyütülmüş ÇocukMaia Szalavitz · Koridor Yayıncılık · 20177,4bin okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İki ihtimal var: Woolf ya üstlendiği feminist misyon sebebiyle entelektüel birikimini göstermek amacıyla dilini bu denli anlaşılmaz kıldı ya da ben çok cahilim, kitabı anlaşılmaz buldum. İkincisi daha ağır basıyor ama fikirlerini açıklamak ve insanlara ulaşmak isteyen biri neden sanat yapayım derken bu kadar kapalı bir anlatım benimser ki? Daha çok anlamayı isterdim, ama maalesef.. Az anladığım diğer kısımlarda ise bir duygunun yoğunluğunu hissettim: Öfke! Yazar kıyaslamayacağım ve kendi hemcinslerimi yüceltmeyeceğim dese de cümlelerde bazı yerlerde aşırılık mevcut. Birkaç okumadan daha sonra biraz daha iyi anlamayı umuyorum. Bol düşünmeli okumalar dilerim.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İndigo Kitap · 201738bin okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
Kitabı birkaç yıl önce okumuştum, hatırlayabildiğim kadarıyla aktarmaya çalışayım. Bildiğiniz gibi Peygamberimizin (s.a.v.) sadece peygamberlik yani dini tebliğ görevi yoktu, bunun yanında bir yöneticilik misyonu da bulunmaktaydı. Aynı zamanda ticaretle uğraşıyordu, ordu komutanlığı yapmışlığı da vardır. Kitabın çoğunluğunda, efendimizin(sav) yöneticilik misyonunda dikkat ettiği hususlar üzerinde durulmuş ve ayrı ayrı başlıklar halinde incelenmiş. İstişare, halka iyi muamele, liyakat... gibi. Bu inceleme esnasında da ayet ve hadislere yer verilmiş ki bunlar da kitabı oldukça güçlendirmiş. Peygamberimize hükümdar-peygamber ile kul-peygamber arasında seçim yapması konusu gündeme getirildiğinde peygamberimiz (sav) kul peygamber olmayı tercih etmiş, kitap da bu doğrultuda ilerleyip yöneticilikte olması gereken ahlaki özellikler çerçevesinde gelişmiş. Kitap hakkında biraz daha derin bilmek istersiniz diye şu alıntıyı da paylaşayım. Allah Resulü buyurdu: "Hakimler üç gruptur, biri cennette, ikisi cehennemdedir. Hakkı bilip ona göre hükmeden cennettedir. Hakkı bildiği halde hükmünde haksızlık yapan cehennemdedir. İnsanlar arasında bilgisizce hükmeden hakim de cehennemdedir." Peygamberimizi (sav) bu yönüyle daha iyi anlamak için okunması gerekir. Tavsiye ederim.
Yönetici Hazreti Peygamber Muhammed
Yönetici Hazreti Peygamber MuhammedAhmet Özel · Küre Yayınları · 201593 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Stefan Zweig'in bu kitabı dört bölümden oluşuyor. İlk bölümde kitabın adını da taşıyan bir mürebbiyenin öyküsünü okuyoruz. İkinci bölümde yaşlıca bir adamın genç bir kıza ilgisi ve belki toplumsal düşünüşler ya da genç kızın içinde bulunduğu o dönemin düşündürdükleri bakımından sonu pek belli olmayan bir öyküyü okuyoruz. Üçüncü bölüm ise benim en çok beğendiğim bölüm. Birisine mutluluğu ve saygınlığı yeniden lûtfetmek muazzam bir duygu olsa gerek. Son kısımda ise yağmurun yağışı Zweig'in dilinden, yağmur damlası konuşuyormuşçasına anlatılıyor. Bunun insanın duygularında tecelli etmesi ustaca dile geliyor. Diğer "novella"larının biraz gölgesinde kaldığını düşünsem de Zweig okumak yine keyif verdi. İyi okumalar. Novella: Avrupa'da öykü ve romanın gelişimini etkileyen, gerçekçi ve yergili bir anlatımla yazılmış sağlam yapılı kısa anlatı. Novella terimi bazen, öyküden uzun ama romandan kısa bir anlatı türü olan “kısa roman” ya da novelette'yi belirtmek için de kullanılır.
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,5bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Kitabı bitirdim, derin bir nefes aldım ve usulca yerine bıraktım. Bir süre bekledim, okuduklarımı sindirmem gerekti. Normalde bir kitabı okuduktan sonra fazla zaman geçmesini beklemez, dilersem hemen incelemesini yapardım. Bu sefer öyle olmadı, bekledim, daha önce de söylediğim gibi, sindirmek için bekledim. Ancak tahmin edersiniz ki böyle bir
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172bin okunma
180 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Japonya'da bir gece... Gecenin akışında hızlı gelişmeler... Betimlemelerle sarılı bir anlatım... Birbirinden tamamen farklı karakterde iki kız kardeş... Farklı yaşam tarzları... Bolca marka ismi... Bir çırpıda alınan bir soluk... Belirsiz sonlu... Haruki Murakami'yi tanımak için iyi bir başlangıç kitabı. Keyifli okumalar. Murakami'yi daha iyi bilmek için de bu güzel yazıyı buraya bırakıyorum. onurataoglu.blogspot.com/2012/09/haruki-...
Karanlıktan Sonra
Karanlıktan SonraHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20174,176 okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Bilimsel yönü ağır basan, yoğun ve araştırmaya dayalı kitaplar okuduktan sonra genellikle Zweig okurum. Onun öyküleri bana taze bir nefes gibi gelir. Eserlerinin konusu genellikle melankoli, ölüm ve yalnızlık olsa da bu böyledir. Bir Çöküşün Öyküsü de işte o vakitlerime denk gelen bir soluktu benim için. Zweig'in bu kitabında yeniden bir kadın kahraman karşılıyor bizleri. Öyle bir kadın düşünün ki, gücünü gösterme ve beğenilme arzusu had safhada, duygularının kaynağını diğerlerinden alan ve yalnız kalmaya tahammül dahi edemeyen. Şöyle bir çevremize baktığımızda bu tiplerden hiç de azımsanmayacak sayıda olduğunu görebiliriz aslında. Sosyal(!) medyasını elinden aldığımızda böylesine hastalıklı bir duruma düşebilecek milyonlarcası vardır eminim ki. Bu bakımdan on yıllar öncesinde yazılmış günümüzü anlatan bir eser diyebilirim Bir Çöküşün Öyküsü için. Kitabın sonlarına doğru aklıma takılan bir soru: Acaba Zweig de mi sonunu bir "ölüm komedisi" olarak kurguladı ve oynadı? Daimi okumalar...
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,3bin okunma
328 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir "Kadının Zarafeti" Romanı...
Arkadaşımın tavsiyesi ile okuduğum ilk Balzac kitabı. Asıl adı Honore Balssa olan yazar betimlemelerinin uzunluğu nedeniyle çoğunlukla sıkıcı bulunmaktadır, bu durum beni de kuşkuya düşürse de şimdi iyi ki okumuşum diyorum. Bu kitapta ise, ilk kısımdaki betimlemelerin yoğunluğu yadsınamaz ancak betimlemelerin fazlalığı nedeniyle kitabı elinden
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,5bin okunma
232 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Üniversitede Psikoloji alanındaki kuram dersleri okutulurken öncelikle ilgili kuramcının hayatı üzerinde durulur. Bu sayede kuramcının hayatı ile kuram arasındaki bağlantı daha kolay bir şekilde kurulmuş olur. Çok yerinde bulduğum bu uygulamada hayatı ile kuramı arasındaki bağlantıyı en net hissettiğim kuramcı ise Adler’di. Adler 1870 yılında
Yaşama Sanatı
Yaşama SanatıAlfred Adler · Say Yayınları · 20182,598 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Sürekli "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" isimli kitabıyla karıştırdığım bu yüzden de okuyup okumadığımdan pek emin olamadığım bugün tekrar okumaya başlayıp daha önce okuduğumun farkına varmama rağmen son sayfayı görene kadar elimden bırakamadığım bir Zweig klasigi. Zweig kitaplarında bir sihir var, eminim tanık olmuşsunuzdur. Bir kişinin içinde bulunduğu durumu, yüz şeklini, davranışlarını fiziksel olarak anlatmasının yanında iç durumunu, duygularını sayfalarca anlatmasına rağmen hiç sıkılmazsınız. Minicik hacimli kitapların sayfalarının bu kadar büyük kısmının psikolojik analize ayrılması hiç de yavan gelmez mesela. Sadece duyguları bu kadar temiz ve net anlatmasına şaşırıp kalırsınız. Psikolojiye duyduğu ilgiyi kitaplarına başarılı bir şekilde yansıtan Zweig'in bu kitabında ise hepimizde olması gereken "hoşgörü", "koşulsuz kabul" ve "empati" gibi evrensel değerleri okuyoruz. Bizi birbirimize yakınlaştıran, anlaşılır kılan ve toplumun ittiği yalnızlık uçurumundan atlamaya ramak kala kurtaran bu değerler sayesinde sağlıklı iletişimin ipuçlarını veriyor adeta. Devamında ise tutku, bağımlılık ve hayal kırıklığı gibi çok güçlü duygulara tanık oluyoruz. Ve bu birbirine zıt gibi görünen durumlardan ortaya çıkan eser sayesinde Zweig bizleri bir kez daha büyümeyi başarıyor. Kesinlikle okunmaya değer buluyorum. Şimdiden keyifli okumalar.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
126 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Avucunuzdaki Kelebek okuduğum dördüncü Ahmet Şerif İzgören kitabı. Kitap bir kişisel gelişim kitabı olarak değerlendirilse de kitabı imzalatırken kısacık konuşma imkanı bulduğum yazar kişişel gelişim kitaplarının öğüt vericiliğinden sıkılmış olduğumuzun farkında ki şakayla karışık bu kitabın öyle olmadığını ifade ediyor. Kişisel gelişim
Avcunuzdaki Kelebek
Avcunuzdaki KelebekAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 202210,7bin okunma
216 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kendin Olmak Cesaret İster
Beyhan Budak... Kendisini Youtube kanalından da takip ettiğim taze yazar. Öncelikle Youtube videolarının beni oldukça rahatlattığını, çoğu kez motive ettiğini söylemeliyim. Kitabının da aynı etkiyi yarattığından bahsetmek mümkün. Ancak beklentimi tam olarak karşıladığı da söyleyemem. Bunun kendimce iki nedenini eklemek istiyorum. 1-)Kitap çok abartıldı, çok paylaşıldı. Bende "Hemen almalıyım, müthiş bir kitaptır kesinlikle!" algısı uyandırdı. 2-) Kendi alanımla (Psikoloji) ilgili olduğu için benzer üst düzey pek çok kitap okumuş olmam diğerlerinin arasında bu kitabı silikleştirdi. Tabi ki kitabın tüm okuyuculara hitap eden ve onları kucaklayan bir dili vardı. Bu kadar sevilmesinin ve beğenilmesinin sebebi de bu belki. Ancak beklentilerim konusunda düşünceliyim hala. Bunun yanında yazarın değindiği ve asla kaçırılmaması gereken yerler var, çok güzel nokta atışları, tespitler...Hayatta mükemmel olma uğraşı ile değil de kendin olma cesareti ile yürümeye ve bunun tatlı sevincini yaşamaya davet eden bu kitabı bence seveceksiniz güzel insanlar :)
Kendine İyi Davran Güzel İnsan
Kendine İyi Davran Güzel İnsanBeyhan Budak · Destek Yayınları · 201910,1bin okunma