Monsieur Teste bir deli mi? Yoksa bir dâhi mi? Hızlı ve yüksek sesle konuşan, çevresiyle uyumsuz, aykırı bir karakter. Belirgin hiç bir özelliği yok dıştan bakınca. Ama onunla konuşmaya başladığınızda karşınızda delilik sınırlarında gezinen bir dâhi durduğunu anlıyorsunuz.
Yönetim, siyaset, demokrasi, insan, hayat, bilim, felsefe, din, varoluş, ölüm, ekonomi ve aklınıza gelebilecek daha pek çok konuda fikirleri var. Onu ilk önce dışarıdan birisinin anlatımından takip ediyoruz. Daha sonra eşinin yazdığı mektupla ondan yeni haberler alıyoruz. Sonrasında Teste'nin, bir nevi seyir defterini ve bir mektubunu okuyoruz. Sonra yine ilk anlatıcıya dönüp daha farklı yönlerini görüyoruz.
Klasik bir roman yok karşımızda, hatta bir roman bile diyemeyiz, bambaşka bir tarzı var kitabın. Herhangi bir türe dahil edilemeyecek kadar muğlak.