Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilmek ve bilmemek, gerçeği görmenize karşın özenle hazırlanmış yalanları söylemek, birbirine karşıt iki kavrama birbiriyle çeliştiğini bile bile inanmak, ahlaka bağlılığı ileri sürerken onu yadsımak, demokrasinin olanaksız olduğuna inanarak Parti'yi demokrasinin koruyucusu görmek, herhangi bir şeyi gerektiğinde unutmak ve gerektiğinde yeniden anımsamak.
"Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi. Sonra, aradan seneler geçtiği halde, nasıl hâlâ ona bağlı olduğumu gördükçe, ruhumda daha büyük bir infial duyuyordum.”
Reklam
... ölümlülerden oluşan şu sürüsüne bereket kalabalığa Aydan bakacak olsan , birbiriyle vızıldaşıp duran bir sürü sinek ya da sivrisinek gördüğünü sanırsın; birbiriyle savaşan, kumpaslar kuran, kapıp kaçan, oyunlar oynayan, oynaşan, doğan,yaşlanan ve ölen. Kısacık bir ömre yazgılı bu küçücük yaratıkların bu kadar belayı, bu kadar faciayı yarattıklarına inanmak çok zor doğrusu.
Unutmayın: İnanmak artı istemek başarmanın yüzde doksanıdır.
"Biz kandırılmadık, sadece inanmak istediğimizdendi."
İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak husundaki hayret verici teyammülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
Reklam
Onu dikkatle izliyordum. Hala gülümsüyordu. Bu kadar güzel birinin gerçek olabileceğine inanmak çok zordu. Onun ani bir toz bulutu içinde kaybolmasından ve bu rüyadan uyanmaktan korkuyordum.
Sayfa 80
Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
İnsan birine güvenmek istiyor, inanmak istiyor, sevmek istiyor. Sevildiğini bilmek istiyor. İnandıklarımız inancımızı kırıyor, sevdiklerimiz terk ediyor. Oysa sadece, Belkide sadece bir kişi bize değer versin istiyoruz. Yaşamak için buna ihtiyacımız var. Çünkü ilgisizlik, sevilmemek veya değer verilmemek öldürücü olabiliyor. -Diziden alıntı-
Sanırım insan bir şeye inanmak isterse, ne olursa olsun, kaç yaşına gelirse gelsin farketmiyor, inanıyor.
Reklam
Tanrı'yı oynamak! Ellerine geçirdikleri her imkanı, her mülkiyeti sahiplenme duygusuyla otorite aracı olarak kullanma duygusu bu. Hükmetmek, karar vermek, geleceği belirleme gücünü elinde tutmak. İnsanlara ış ve rızk verdiğine inanmak, insanları sınıflamak sonra. Cenneti ve cehennemi pay etmek. Bütün bunlar düpedüz Tanrı'yı oynamak değil de nedir? Zavallı insan bu kez zor bir oyun seçti ve acı duyacak..
"Çocuklar ne istediklerini bilmezler. Bütün eğitimciler bu konuda aynı fikirde. Fakat yetişkinler de bu dünyada çocuklar gibi sendeleye sendeleye dolaşır, onlar gibi nereden gelip nereye gittiklerini bilmezler. Gerçek ülkülere doğru koşmaz, bisküviler ve çöreklerle avunurlar. Kimse buna inanmak istemez ama, bence bunun kadar açık bir şey yoktur."
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Eşine duyduğu sonsuz sevgi ve güvenle İran'a giden gurbet gelini Meltem Vural'ın İran'ın yaşam şartlarını görünce ve buna dayanamayacağını anlayınca vatanı Türkiye'ye geri dönme (kaçış aslında) çabalarının anlatıldığı gerçek yaşamdan kaleme alınmış kitapta bazı satırları inanamayarak okudum. İnanmak istemedim. Kitapta Meltem Vural'ın dediği gibi "güzel koşullarımızın değerini onları kaybetmeden bilmek lazım."
Şu Dağın Ardı İran
Şu Dağın Ardı İranMeltem Vural · Cumhuriyet Kitapları · 2011182 okunma
Amaçlara Ulaşmak İçin Beş İlke 1- Kendiniz için ideal zihinsel imajı belirleyin. 2- Çaba göstermeden, yalnızca inanmak hiçbir işe yaramaz. 3- Düşüncelerinizi kendinize saklayın. 4- Esnek olun; gerekirse plan değişikliği yapın. 5- Gözlerinizi hedeften ayırmayın, işi yarı yolda bırakmayın.
Ne böyle bir tanrıya inanmak için imanın gereği vardı ne de bir kimsenin inancını sarsmak için çaba harcamak gerekiyordu. Ondan uzaklaşmak mümkün değildi. İşte, orada iki ayağının üstünde, elinde sopası, son derece kuvvetli, hırslı, öfkeli ve yine de sevimli bir halde duruyordu. Tanrılığı, esrarlı ve güçlü durumu, etle örtülmüştü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.