Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bağlantı Kurmak

Alexander Graham Bell

Naomi Pasachoff

Alexander Graham Bell Gönderileri

Alexander Graham Bell kitaplarını, Alexander Graham Bell sözleri ve alıntılarını, Alexander Graham Bell yazarlarını, Alexander Graham Bell yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
George Kennan'ın Bell'in ölümünden birkaç hafta sonra yayımladığı bir yazıda belirttiği gibi, Bell'in insanlığa katkıları telefonu buluşunun çok ötesindeydi: "Bir çok alanda yaptığı çalışmalar, insanların mutluluğunu önemli ölçüde artırdı ve dünyada kalıcı iz bıraktı." Baddeck'teki Alexander Graham Bell Müzesi'nin girişinde bulunan bir tabelada şu ifade yer almaktadır: "Mucit, dünyaya bakan ama gördüğüyle yetinmeyen insandır. Gördüklerini geliştirmek, dünyaya yarar sağlamak ister." Bu sözler, Bell'in 1891 yılında Washington D.C.'de düzenlenen Patent Kongresi'nde yaptığı bir konuşmadan alınmıştır. O zaman, Bell'in mezar taşında mucit yazması çok yerindedir.
Tübitak Yayınları - VIII. Bölüm - "Düşündüklerimin Hepsini Tamamlayabilmek İçin Daha Uzun Yıllar Yaşamak İstiyorum"
Ortaya çıkan her yeni fikrin aklını çelmesine rağmen, Mabel'ın eşi aslında sayısız insana yaranı olan bir yaşam sürdü. Ölümünden sonra, meslektaşları, rakipleri ve dostları Bell'in topluma yaptığı katkılar hakkındaki görüşlerini belirttiler. 15 Ağustos 1922 günü Amerikan Telefon ve Telgraf Şirketi'nin yöneticileri, toplantı tutanaklarında şu yoruma yer verdiler: "Bell telefonu bulmakla, konuşmayı elektrikle iletme sanatının temelini atmıştır; bu, yaşam koşullarının insana yaraşır biçimde şekillendirilmesine yapılan paha biçilmez bir katkıdır." Bell'in eski rakibi Thomas Edison bile, Bell'in telefonu buluşunun toplumsal önemini dile getirdi: "Dünyaca ünlü buluşu zaman ve mekân kavramlarını ortadan kaldıran müteveffa dostum Alexander Graham Bell, insanlık ailesinin üyelerini birbirine yaklaştırdı.
Tübitak Yayınları - VIII. Bölüm - "Düşündüklerimin Hepsini Tamamlayabilmek İçin Daha Uzun Yıllar Yaşamak İstiyorum"
Reklam
kayaklı uçar tekne
Yaşamının son yılında Bell, "İlgilendiğim sorunların yarısını bile halletmeyi ümit edemem." diyerek yakınıyordu. Gerçekten de, 60'larında ve 70'lerinde Bell'in vaktini alan deneylerin sadece birkaçının bile incelenmesi, şaşılacak kadar çok çeşitli ilgi alanı olduğunu gösterir. Bell havacılık alanında en yoğun çalıştığı
Tübitak Yayınları - VIII. Bölüm - "Düşündüklerimin Hepsini Tamamlayabilmek İçin Daha Uzun Yıllar Yaşamak İstiyorum"
Nasıl ki harmonik telgrafla ilgili çalışmaları bir yere varmamış ancak Bell'in telefonu bulmasına yol açmışsa, uçurtmaları da, havacılık tarihinde önemli bir rol oynamamış, ancak teknolojik açıdan yeni buluşlara yol açmıştır. Bell, çeşitli tiplerde çok büyük uçurtmalarla deneyler yaptıktan sonra, 1902 Ağustosunun sonlarında birdenbire, sadece
Tübitak Yayınları - VII. Bölüm - "Uçan Makine Devri Yakındı"
"Bell deneylerini ne kadar sessizce yürütmüş olursa olsun, uğraşıyla ilgili haberler yayıldı. 1897 yılında Bell geçmişte tanıdığı önemli bir kişiyle karşılaştı: Sir William Thomson. Thomson'ın 1876'da düzenlenen Yüzüncü Yıl Sergisi'nde telefondan etkilenmesi o zamanlar genç bir adam olan Bell'e büyük önem ifade etmişti.
Tübitak Yayınları - VII. Bölüm - "Uçan Makine Devri Yakındı"
Bell çeşitli roketler ve rotorlarla (kanat benzeri yüzeyleri bir eksen etrafında döndüren sistemler) deneyler yaparken, gerçek anlamda bir ilerleme kaydetmemesine rağmen duyduğu coşku giderek artıyordu. Bir aşamada, sekreterine "1892'de tasarlandığı şekliyle, Geleceğin Uçan Makinesi"ne ilişkin fikirlerini dikte ettirdi: bu tasarıda,
Tübitak Yayınları - VII. Bölüm - "Uçan Makine Devri Yakındı"
Reklam
Havacılık konusundaki ilk deneyler düşünüldüğü zaman, en başta akla gelen isimler Orville ve Wilbur Wright'tır. Dayton, Ohio'lu bu kardeşler, 17 Aralık 1903 tarihinde Kuzey Carolina eyaletinin Kitty Hawk kentinde, kendilerinin icat ettiği ve tasarladığı havadan ağır bir makineyle dünyanın ilk uçuşunu gerçekleştirdiler. Alexander Graham
Tübitak Yayınları - VII. Bölüm - "Uçan Makine Devri Yakındı"
İletişimin Önemi
"Bell'in sağır bireylerle olan en verimli kişisel ilişkilerinden biri 1887 yılında başlamıştı. O yılın başlarında, Alabama'daki bir gazetenin yazı işleri müdürü ve eskiden Konfederasyon'a bağlı bir subay olan Yüzbaşı Arthur H. Keller, altı yaşındaki kızı Helen's Bell'e göstermek için Washington D.C.'ye getirdi.
Tübitak Yayınları - VI. Bölüm - "Yaşamımı Adadığım İş... Sağırlara Konuşmayı Öğretmek"
"Mesleki olarak sağırlara duyduğu ilginin yanı sıra, Bell'in sağır yakınları da vardı. Eşi Mabel'dan başka, yine eski bir öğrencisi olan George Sanders'la da (George'un babası, Mabel'in babasıyla birlikte Bell'in ilk telgraf ve telefon deneylerini desteklemişti) ilişkisini sürdürdü. Bell, George sağır bir kadınla evlendiği zaman hayal kırıklığına uğramakla birlikte anlayış göstermiş ve matbaacılık işine girmesi için George'u mali açıdan cömertçe desteklemişti."
Tübitak Yayınları - VI. Bölüm - "Yaşamımı Adadığım İş... Sağırlara Konuşmayı Öğretmek"
"Bell ileri yaşlarında, uzun yaşam konusunu, özellikle de insanların uzun yaşama eğilimini kalıtım yoluyla ebeveynlerinden alıp almadıkları konusunu incelemeye başladı. 1918 yılında yayımladığı bir kitapçıkta, uzun yaşamın kalıtsal bir özellik olmadığı ancak, muhtemelen uzun yaşamla bağlantılı olan, hastalıklara karşı direnç yeteneğinin kalıtsal olabileceği sonucuna varıyordu."
Tübitak Yayınları - VI. Bölüm - "Yaşamımı Adadığım İş... Sağırlara Konuşmayı Öğretmek"
Reklam
"Bell, sağır insanların işitenlerin dünyasında daha normal bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olmak amacıyla, bir işitme aygıtı geliştirmek için gereken teknik uzmanlıktan yoksun olmasına rağmen, insanlarin işitme yetisinin gücünü ve mesafesini ölçen bir alet tasarlayabilmişti. Bell, işitim ölçer (odyometre) adı verilen bu aleti geliştirirken, yine, telefonu icadında en önemli rolü oynamış olan elektromanyetik endüksiyon prensibinden yararlandı. İşitim ölçer aygıtında, bir telefon alıcısıyla devre oluşturan bir bobinde akım oluşturuluyordu. Ölçme işini yapan kişi, iletilen sesin yoğunluğunu değiştirerek farklı kişilerin işitme yetilerini karşılaştırabiliyordu. Bell'in yaptığı bu aygıt sayesinde birçok ilkokul öğrencisinin hafif işitme sorunları artık belirlenebiliyordu. Bu aygıt ayrıca, daha önce tamamen sağır oldukları sanılan bazı öğrencilerin aslında biraz işitebildiklerini de ortaya çıkardı."
Tübitak Yayınları - VI. Bölüm - "Yaşamımı Adadığım İş... Sağırlara Konuşmayı Öğretmek"
Alexander Graham Bell, uzun yaşamı boyunca birçok konuyla ilgilendi, ancak bir konu gençliğinden beri onu çok heyecanlandırıyordu. Mesleği sorulduğu zaman "sağırların öğretmeni" derdi. Birçok kişi , Bell'in temel bilime yaptığı en önemli katkının, telefonu icat etmesi değil, sağırlıkla ilgili çalışmaları olduğu inancındadır. Bell,
Tübitak Yayınları - VI. Bölüm - "Yaşamımı Adadığım İş... Sağırlara Konuşmayı Öğretmek"
Yaşamının son yıllarında bile Bell yoğun bir bilimsel faaliyet içindeydi. Telefon patentiyle ilgili davaların birinde tanıklık yaptığı sırada Mabel'a yazdığı bir mektupta, kendisini bilimsel uğraşlarını sürdürmeye zorlayan nedene işaret ediyordu: "Senden fikirlerimi anlatmamı ve yayımlamamı sağlamanı istiyorum. Hiç değilse onlar bana onur kazandırır ve insanlar hâlâ hayatta olduğumu, çalıştığımı ve düşündüğümü bilir. Dostlarımın bile, tesadüfen bir buluş yaptığımı ve artık işe yaramadığımı düşündüklerini duymaya dayanamam." Bell, değerini başkalarına kanıtlamak amacıyla telefonu icadından sonraki yaklaşık yarım yüzyıl boyunca çok çeşitli alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmeye devam etti.
Tübitak Yayınları - V. Bölüm - “Bilim En Yüce Şeydir”
Fotofon, Fiber Optik ve Telsiz Telefonlar
Bell 1880 yılında “Şimdiye kadar yaptığım en büyük icat; telefondan da büyük,” dediği icadı yaptı. Bell’in görüşleri o zamanlar yaygın olarak kabul görmese de, şimdi birçok insan fotofonu, telefon sinyallerinin fiber optikle iletilmesinin ve günümüz telsiz telefonlarının öncüsü olarak değerlendirmektedir. Bell balayı seyahatinde
Tübitak Yayınları - V. Bölüm - “Bilim En Yüce Şeydir”
Bilim Adamları Biyografisi Sözlüğü'nde Alexander Graham Bell hakkında şu ifade yer alır: "Telefon tam anlamıyla bilimsel bir buluş olarak adlandırılmasa da (Bell'in elektrik hakkında o zamanlar sahip olduğu bilgi son derece kısıtlıydı). Bell bundan kazandığı servetin büyük bir kısmını kendi bilimsel araştırmalarını sürdürmek ve
Tübitak Yayınları - V. Bölüm - “Bilim En Yüce Şeydir”
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.