Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

Stefan Zweig

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
İşte tamamlanmadığı için aşk sanılan aslında hastalıklı bir tutku. Çocuk yaşta belki de etrafında görebildiği nadir bir kaliteli adama duyulan tutku ve onun varlığının bile farkında olmayan bir adam. Aşk eksik kalmaktır.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Dokuz Yayınları · 2019226,7bin okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu aşkını platonik yaşayan bir kadının son ana kadar içindeki bütün duyguları bastırıp ölmeden önce sevdiği adama karşı göndereni belli olmayan bir itiraftır.  Kitabın tamamı bu mektuptan oluşuyor ve ben kitabı okurken bir nevi elimde orjinal bir mektubu okuyormuşum hissine kapıldım diyebilirim. Fakat söylemeden geçemeyeceğim kitabın üslubu yönünden midir yoksa içeriğinden midir bilemiyorum bu kitabı okuduktan sonra aklıma Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna kitabı geldi.  Umarım böyle düşünen tek kişi ben değilimdir..:) Kitap zaten kısa vadede okunacak bir kitap olduğu için ve verdiğim son spoiden dolayı kitap hakkında daha fazla açıklama yapamayacağım..:) Okuyacak olan arkadaşlara şimdiden keyifli okumalar dilerim
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Dokuz Yayınları · 2019226,7bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
Bilinmeyen bir kadından bilinen bir adama yazılan bu mektup sevgisiz ve sadakatsiz geçen bir ömrü kaleme almış. Yaş küçük, aşk kapıda ve sevdiğin kişi sadece kapı altından bir ayak sesi... Bir hayatı bir zarfa sığdırmış, halinden memnun, yaşama çocukluğundan ruhen veda etmiş bir kadın kaç kişiye nasip olur bilmiyorum. Seviyorsun, unutluyorsun tanınmayan bir yüz haline geliyorsun ve sevdiğin insanın yüzünü her insanda görüyorken, sevdiğin insan senin yüzünde hep tanımadığı farklı yüzler görüyor. Evine giriyorsun, hayatına dokunuyorsun, şansın varsa bir iki kelime konuşup nefesini hissediyorsun şansın yoksa uzaktan izleyip ölmeye devam ediyorsun. Bir ölümü bir kelime ile anlatabilirsin ama kağıtlara dökülen ölmeyi dinlemek kolay değil. Ellerinde titreme, gözlerinde buğulanma ve vazonda artık gül yoksa her şeyin sonuna geldiğini anlıyorsun. Bir sabah uyanıp o vazoyu boş görmek artık asla dolmayacağının bir belirtisidir. Her gece farklı koku alıp aynı şeyi yapan bir erkek en fazla tanımadığı kadın ölene dek sevilir sonrası yalnızlık ve boş vazo... Karşılıksız sevmek cesaret ister bana göre. Onu başka insanlarla görmek, evinde farklı kokular almak ve bunu sindirmek, bir de her yıl gönderdirğin o güller başka ellere de dokunuyorsa cesaret vazgeçilmez bir hal alıyor. Güzelsin, gençsin, sevdiğin insandan büyük bir hatıra ama tek bir insan aklında... Bunun ne demek olduğunu şuan okuyan bazı arkadaşlar anlamıyor çünkü yaşamadan bazı şeyler anlaşılmıyor. Bilinmeyen kadın bu yüzden sevilmeyi değil sevmeyi tercih etmiş.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Dokuz Yayınları · 2019226,7bin okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.