"Hadis toplayıcıları, ilmi usullerle yanyana, ahlâki şartlara da o kadar dikkat ettiler ki, Mekke'yle Buhara arasındaki mesafeyi, tek hadis telâkkisi için, icabında yaya yürüdüler; hadisi bilen adamı tarlasında buldular ve bir de baktılar ki, bu adam, nasılsa boşanmış atını tutmak için boş bir yem torbası kullanmakta... Atına boş yem torbasını gösterip onu kandırmaya çalışmakta...
Bu manzarayı görünce:
- Ben, zaruretle de olsa, atını bile aldatandan hadis telakki etmem.
Hadis nakline ehliyet için insan ruhunda aradıkları doğruluk çilesinin derecesini görüyor musunuz?"
- "Ey ufuk, insanoğlunun ufku..!
SEN de bizim gibi insansın! SEN, bir derece
daha fazlası olmayan -(mükemmellikte
zirve)- bir insansın da, biz 'SEN'den eksik
olduğumuz kadar 'insan'lığa uzak insanlarız.
Öyleyse, hangi ma'nâsıyla olursa olsun,
"SEN'i tekrarlamak, aldığımız nefesleri
tekrarlamaktan bin kat daha azîz... Zaten
'siz ve 'SEN'den habersiz alınan nefes,
varlığın değil, yokluğun soluğu..."
(
Osman Yüksel Serdengeçti der ki:
❝ Necip Fazıl öldü. Ölmeyebilseler peygamberler ölmez. Herkes şu beylik lâfı ediyor. Bıraktığı boşluğu kimse dolduramaz. Boşluk bırakmadı ki doldurulsun. Herşeyi doldurdu gitti. Kafaları doldurdu, gönülleri doldurdu ve yaşını doldurdu. Allah rahmet eyleye. ❞
Rahmetle, minnetle ve özlemle🌹
#25Mayıs1983 #NecipFazılKısakürek #ÜstadNecipFazılKısakürek #büyükdogu