Kitap 18.yüzyıl İngiltere'sinde geçiyor. O zamanın evlilik, aile ilişkileri, kadın erkek ilişkileri, sınıf ayrılıkları konularına değinmiş. Kitabın genelinde ise kıskançlık, gurur, önyargı duyguları ağır basıyor. Hayatımızı şekillendiren duygular bunlar az çok ve bu duyguların fazlasının yanlışa götürebileceğini olaylar üzerinden göstermiş.
Kızlarını evlendirme aşkıyla yanıp tutuşan bir anne, anneye nazaran biraz daha sakin mizaçlı bir baba ile 5 kız çocuklu bir aile etrafında dönüyor. Daha ön plana çıkan isim ise ailenin ikinci büyük kızı Elizabeth. Elizabeth zeki, duygusal, inatçı, dik başlı, hazır cevap ve yırtıcı bir kız.
Mr. Darcy için ayrı bir paragraf açmak lazım. Kitabın isminde yer alan gururun somutlaşmış hali. Kendime çok benzettim Darcy karakterini bu açıdan. Ailesinin maddi durumunun iyi olmasından dolayı kendini toplumdan soyutlanmış, dışlanmış hissetmekte. Fakat özünde öyle bir insan değil Elizabeth'de bunu görüyor zamanla.
Kadınlar kitapta erkeklere göre daha alt tabakada konumlandırılmış. O dönemlerde kadınlar için en büyük meziyetin iyi bir evlenmek olarak algılandığını yüze vurmak istemiş.
Kitaba başlamadan önce daha yoğun bir kitap okuyacağımı ummuştum, umduğum kadar etkilemedi beni. En çok etkileyen kısımlar Elizabeth ile Darcy’in konuşmalarının geçtği kısımlar oldu.
Kitabın filmi de var, kitabı bitirdiğim günün akşamı izledim. Filmi izlemenizi tavsiye ederim. Kitabın karakterlerinin daha iyi oturmasını sağlıyor. Ve sahneleri oldukça güzel.
Kitapla kalın, keyifli ve feyzli okumalar…