Chairman yatılı okulundan bir grup öğrenci, eğlenceli bir yat gezisi için akşamdan yata yerleşip erken uyuduklarında, gemideki görevliler karada dolaşmaya çıkmışlardı. O sırada yatı iskeleye bağlayan palamar bilinmeyen bir nedenle çözüldü ve tekne kuvvetli rüzgârın etkisiyle hızla açığa sürüklendi. En büyükleri 14 yaşlarında olan on beş çocuk uyandıklanında kendilerini Yeni Zelanda'da değil, okyanusun uzak köşelerinde, fırtınanın ortasında bulur.
Içinde yaşları 8 ile 14 arasında değişen ve yanlarında tek bir yetişkin dahi bulunmayan on beş çocuktan oluşan Sloughi adlı yat Pasifik'te büyük bir fırtınaya yakalanır. Sloughi'nin, issız bir adanın kör kayalıklarına vurup parçalanmasıyla çocuklar için tehlikeli ve zor günler başlar. Adadan kurtulmanın yollarını arayan çocuklar, hayatta kalmak için avlanmayı, tuzaklar hazırlamayı, hayvanları evcilleştirmeyi, barınak hazırlamayı öğrenmek zorundadırlar.
Yakınlarda kara görünmeyince adını bilmedikleri adada bir mağaraya sığınırlar ve kendilerine göre bir düzen kurarlar. Ancak eli kanlı bir haydut çetesinin kayığı kumsala vurunca büyük bir tehlike onları bekler. Aynı zamanda haydutların kurtarma sandalını tamir ederek yardım arama ümidi doğmuştur. Bunun için önce düşmanlarıyla baş etmeleri gerekecektir.