Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İslam'ın Krizi

Bernard Lewis

İslam'ın Krizi Gönderileri

İslam'ın Krizi kitaplarını, İslam'ın Krizi sözleri ve alıntılarını, İslam'ın Krizi yazarlarını, İslam'ın Krizi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortadoğu'da Tuhaflıklar
1930'larda Nazi Almanya'sı Yahudi cemaatini güçlendirerek , Filistin'e gönderme politikası takip ederken, Britanya buna kısıtlama getirdi. Ne var ki Arap liderler, Yahudileri Filistin'den uzak tutan İngilizleri değil Almanları desteklediler. Yine bir başka tuhaflık, 1948'de İsrail kurulduğunda ABD buna soğuk yakalamıştı. BM'de çoğunluk sağlayan Rusya İsrail'in tanınmasını sağladı, Moskova Çekler üzerinden İsrail'e silah tedarik ediyordu. ABD ise İsrail'i tanımadı de facto ilan etti ve silah ambargosu koydu. Buna rağmen Araplar Rusları destekledi.
Petrolün sömürülmesi, muazzam yeni bir servet ve onunla birlikte yeni, gün geçtikçe daha şiddetli sosyal gerilimler getirdi. Eski toplumda zenginliğin doğurduğu eşitsizlikler sınırlıydı ve etkileri bir yanda zengin ve fakiri birbirine bağlayan geleneksel sosyal bağ­lar ve yükümlülüklerle diğer yanda Müslüman ev yaşamının mah­remiyetiyle kısıtlanmıştı. Modernleşme, çoğu zaman uçurumu açtı, bu sosyal bağları yok etti ve modern medyanın her yere nüfuzuyla, ortaya çıkan eşitsizlikleri acı verici bir şekilde görünür kıldı. Bütün bunlar, Vehhabi öğretileri, aralarında Mısır ve Suriye'deki Müslü­man Kardeşler ile Afganistan'daki Taliban'ın da bulunduğu benzer düşünen gruplar için yeni ve meraklı kitleler yarattı.
Reklam
Ortadoğu halkı, sınırlarının dışındaki özgür dünyanın fırsatları ile içindeki korkunç yoksunluk ve baskı arasındaki derin ve genişleyen uçurumun giderek daha fazla ayırdına varıyor. Ortadaki öfke, doğal olarak önce yöneticilerine, sonra da bu yöneticileri bencil nedenlerle iktidarda tuttuklarını düşündükleri kimselere yöneliktir.
Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana, Ortadoğu'da farklı hedeflere yönelik yeni bir Amerikan politikası ortaya çıktı. Temel amacı, bölgeye hakim olabilecek ve böylece Ortadoğu petrolünün tekel kontrolünü sağlayabilecek tek bir bölgesel gücün hegemonya kurmasını önlemektir. İran' a, Irak' a veya bölgede gelecekte görüle­ bilecek diğer herhangi bir tehdide yönelik birbirini izleyen Ameri­kan politikalarının altında yatan temel endişe bu olmuştur.
Gerçekten de İsrail, çoğu Müslüman halkın yaşadığı ekonomik yoksunluk ve siyasi baskı hak­kındaki şikayetler ve bunların ortaya çıkardığı öfkeyi savuşturmak için faydalı yedek meseledir.
Amerikan Devrimi, sıklıkla belirttikleri üzere, Yerli Amerikalı mil­liyetçilerce değil, İngiliz yerleşimciler tarafından gerçekleştirildi ve sömürgeciliğe karşı bir zafer olmaktan ziyade, sömürgeciliğin nihai zaferini temsil ediyordu; Kuzey Amerika'daki İngilizler, toprakları o kadar kapsamlı bir şekilde sömürgeleştirmeyi başardılar ki, asıl sakinlere karşı anavatanlarının desteğine artık ihtiyaç duymadılar.
Reklam
MS 1099'da Kudüs'ün Haçlılar tarafından ele geçirilmesi, Hıris­tiyan alemi için bir zafer, Müslümanlar ve şehirdeki Yahudiler içinse bir felaketti. Dönemin Arap tarihçiliğine bakılırsa bölgede çok az il­gi uyandırmıştır. Bölgede yaşayan Müslümanların Şam ve Bağdat' a yaptıkları yardım çağrıları karşılıksız kaldı ve Antakya'dan Kudüs'e kadar yeni kurulan Haçlı prenslikleri Levanten siyaset oyununa kısa sürede dahil oldular. Ayrıca Müslüman ve Hıristiyan prensler hem kendi içlerindeki hem de aralarındaki rekabetlerde dinlerarası bir ittifak modeli kurdular.
142 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
"Kitap İslam dünyasının şu an üzerinde bulunan ve dünyada hâlâ büyük bir yankı uyandıran "terörist" damgası üzerinde durmakla beraber, sorunların tarihsel kökenine inip nasıl oluştuğunu bizlere gösteriyor. Kısa olmasına rağmen oldukça etkileyici ve bilgilendirici bir yapıt. Çoğunlukla modern günümüz döneminin sorunlarına iniyor ve bu sorunlar üzerine gidiyor. Tarihsel olaylara az da olsa değinmekle birlikte bunların üzerinden de geçiyor. Ortadoğu'daki karmaşa, el-Kaide, Amerika ve Batı'nın İslam toplumlarındaki durumu, yine ABD ve Avrupa'nın müslüman topraklarında yapmış oldukları pazarlıklar, etkinlikler, eylemler, ülkelerdeki diktatörlere vaatleri, yerlerine gelen yeni tiranları belirleme vb. gibi birçok kirli yüzü açığa çıkarıyor. Okunmasını tavsiye ettiğim, nadide bir eser olmuş. Emeğine sağlık Lewis."
İslam'ın Krizi
İslam'ın KriziBernard Lewis · Literatür Yayıncılık · 2003282 okunma
"Yahudilerin ve İspanya'nın tekrardan ele geçirilmesinden sonra Müslümanların sürgün edilmesinin gayet normal ve sık görüldüğü Ortaçağ Hıristiyan aleminden farklı olarak İslam tarihinde dini azınlıkların sürülmesi son derece nadirdir. Avrupa'dan sürgünlerle karşılaştırıldığında, Hz. Ömer'in fermanı hem kısıtlı hem de merhametliydi. İslam'ın Kutsal Topraklarından sayılmayan kuzey ve kuzeydoğu Arabistan'ı içermiyordu. İspanya ve diğer Avrupa ülkelerinden iltica edecekleri yer belli olmaksızın sürülen Yahudi ve Müslümanların aksine, Arabistan'daki Yahudiler ve Hıristiyanlar kendilerine tahsis edilen topraklara yerleştirildi: Yahudiler Suriye ve Filistin'e, Hıristiyanlar Irak'a. Ayrıca süreç ani olmaktan ziyade kademeli bir şekilde yürütüldü ve emrin sonrasında Hayber ve Necran'da hala Yahudiler ve Hıristiyanların bulunduğuna dair raporlar vardır."
Reklam
_İslamı anlamak için islamın hakim olduğu yerlere ve hakim olmadığı yerlere bakmak yeterlidir. Kendinden olmayanı ezmek ve yok etmek üzerine kurulu siyasal islamın, modern dünyaya entegre olması imkansız. İslamın, insanlığa katkısı nedir? Modern bir insan neden müslüman olmalıdır? _Türkler, İranlılar'ın ve Araplar'ın asla yapmadıkları
Birçok Ortadoğulunun gördüğü gibi, Avrupa ve Amerikan yönetimlerinin temel tutumu şudur: "İhtiyaçlarımızı karşılamak ve çıkarlarımızı korumakta işbirliği yaptığınız sürece, içeride kendi halkınıza ne yaptığınız bizim umurumuzda değil."
Bu insanlar demokratik bir toplum kurmaktan acizdir ve insani değerlerle ilgilenmedikleri gibi, kapasiteleri de yoktur. Onlar her halükarda kokuşmuş despotlar tarafından yönetilecektir. Onlara doğru yolu göstermek, hele onları değiştirmek Batı'nın işi değildir; Batı yalnızca despotların Batı çıkarlarına düşman değil dost olmasını sağlayabilir. Bu açıdan bakıldığında, mevcut düzenlerle uğraşmak tehlikelidir ve kendileri ve ülkesi insanları için daha iyi yaşamlar isteyenlere itibar edilmemeli, hatta aktif bir biçimde bu kişilerin cesaretleri kırılmalıdır. Baş belası bir despot yerine söz dinler bir despotu geçirmek daha basit, daha ucuz ve daha güvenlidir; hele bu değişiklik özgür bir seçimle kendini ifade eden halkın iradesiyle gerçekleştirilebilirse çok daha iyi olur.
Türkiye vb...
Gerçekten de İsrail, çoğu Müslüman halkın yaşadığı ekonomik yoksunluk ve siyasi baskı hakkındaki şikayetler ve bunların çıkardığı öfkeyi savuşturmak için faydalı yedek meseledir.
Müslüman halklar, dünyadaki herkes gibi, tarihlerine göre şekil alır, ancak diğerlerinin aksine, bunun sonuna kadar farkındadırlar.
1.208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.