Sevgili Yazar, sen bize bu kitabı nasıl aşk romanı diye yutturdun da, böyle trajik bir sonla bizleri kör kuyularda yalnız bıraktın?
Bazen bir şeyi görmezsiniz de yaklaştığını hissedersiniz ya, Katya’nın Yazı işte öyle bir kitap.
Bir şey olacağını hissediyorsunuz ve sonucunu görmek için sonuna kadar bekliyorsunuz. Yaklaşanın dinginliğinden, kanınızı donduracak cinsten bir sonun geleceğini seziyorsunuz. Öyle alengirsiz bir anlatımla birlikte, öyle güzel karakter tahlilleri var ki, ifade edilişlerindeki sadelik çarpıyor belki de insanı.
Nitekim sonunda hisleriniz sizi şaşırtmıyor ama bu sefer de edebiyatın sihrine hayret ediyorsunuz.
Aşkın, aile bağlarının ve tecavüz sebebiyle psikolojisi altüst olan bir kız çocuğunun travmalarının anlatıldığı bu kitap, aynı zamanda hiçbir şeyin de göründüğü gibi olmadığının kanıtı.
Karakterimiz Montjean’ın son perdedeki çaresizliğini gözyaşları içinde okuyacaksınız.
Daha fazla spoiler vermeden iyi okumalar diliyorum :)