Hüseyin Rahmi Gürpınar okuduğum ikinci kitabında da ilk okuduğum “Melek Sanmıştım Şeytanı” kitabında olduğu gibi kadın ve erkek ilişkileri, ahlakları ve ahlaksızlıkları, basitlikleri, şeyranlıkları bakımından çok iyi incelemiş bir yazar olarak görüyorum. Kitaba gelince Dehri Efendi, emekli olmuş ve konağında iyi bir hayat yaşar. Konakta kızı, kızının içgüveyisi damadı, okula giden oğlu, ilk karısının ölümünden sonra odalığından doğma iki küçük çocuğu, ağabeyinin yanına sığınmış kambur kardeşi, kâhya kadın, hizmetçi, uşak, aşçı hep birlikte yaşamaktadırlar. Dehri Efendi, küçük çocuğunu eğitmek üzere konağına genç ve güzelce bir Fransız mürebbiye alır. Bu mürebbiye başından çok olay geçmiş, ahlaki çöküntüye uğramış bir bayandır.
Mürebbiye konakta kendi keyfine konakta gözüne kestirdikleri erkeklerle ilişki kurar. Mürebbiye Anjel herkesi kendine aşık edip idare etmeye başlamıştır. Mürebbiyeye karasevdalı olan Şemi, onun başkaları ile olan ilişkisini öğrenince çılgına döner. Bir gece yarısı onu biriyle yan yana yakalamak için odasına baskın düzenler. Anjel’in görüntüsü ve davranışlarından şüphelenen Şemi, dolabı açar ve dolapta O zamana kadar tam bir ahlak timsali olan ......yakalar. Kim olduğunu öğrenmek için okumalısınız. ;)