Belirli durumlarda bana daha uygun gelen bir iyileştirme biçimi de, seslerinden tanıyıp putları ortaya çıkarmak...
Dünyada gerçekliklerden çok putlar var: Bu benim bu dünya için 'kem bakışım'dır, 'kem kulağım'dır... Öncelikle burada, çekiçle sorular sormak ve belki de yanıt olarak şişmiş bağırsakları anlatan o ünlü boş tınıyı duymak -kulaklarının arkasında kulakları olan biri için ne zevk karşısında suskun kalmak isteyenin duyulur olmak zorunda kaldığı benim gibi yaşlı bir ruhbilimci ve bir sıçan avcısı için ne zevk!..
Bu yazı da -başlık eleveriyor bunu- herşeyden öte bir dinlenme, bir güneşlenme, ruhbilimcinin avareliğine bir kaçıştır. Yoksa yeni bir savaş mı? Çekiçle vurularak yeni putlar mı ortaya çıkarılıyor?.. Bu küçük kitap büyük bir savaş ilanıdır; putların ortaya çıkarılmasına gelince, bu kez zamanını putları değil, çekiçle -bir diyapozonla dokunur gibi -vurulan sonsuz putlar söz konusudur.- Artık o eski, ikna edici, şişirilmiş putlar yoktur... Boş olanları da... Ama bu olanların en çok inanılan putlar olmalarını engellemiyor; ve bunlar, özellikle en soylu olanlarca, putlar olarak adlandırılmıyor..
(Arka Kapak)