Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Yönetim üzerine
Tutumlu olmayı bırakan bir hükümet, hemen borçlanır ve haliyle işler de kötüye gitmeye başlar; nasıl ki aldatılarak sefalete sürüklenen bir müsrifin kendisi de en sonunda sahtekar biri olup çıkıyorsa, hükümette aynı yola düşer. Ellerindeki güce dayanarak zalim ve sözünde durmaz olan kodamanlar, böylesi hükümetlerin altında yaşayan hakların daha ahlaklı olacaklarını mı sanıyorlar? Onlar güce tapmaya başlayınca adaletin de hiçbir değer taşımadığını düşünmeye başlarlar.
Sayfa 165Kitabı okudu
Toplumsal Koşullar Üzerine
Çünkü mutlak hırs ve arzuların güdüsüne kapılmak kölelik getirir; insanın kendisinin yazdığı yasalara itaat etmekse özgürlük.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Güçlünün Hakkı Üzerine
Eğer güçlü olan, kudretini yasayla tahkim etmez, tebaanın itaatkarlığını da görev bilincine dönüştüremezse, hükümranlığını daimi hale getirecek otoriteye hiçbir zaman erişemez.
Sayfa 134Kitabı okudu
Voltaire :
"Mükemmel bir hükûmet asla var olamaz ; çünkü insanların tutkuları hırsları vardır .Şayet insanların tutkuları, hırsları olmasaydı ,zaten o zaman hükûmete de gerek kalmazdı ."
“O halde, Max Weber’in bir yerde “etik peygamberleri” ya da “hukukun peygamberleri” diye adlandırdığı, toplumsal olan her şey adına konuşan, başka bir deyişle ittifak halindeki grubun ittifakının bir ifadesi oduğunun müştereken kabul edilmesi istenilen bir söylemin kurucusu olan toplumsal failler üzerine düşünmeye çalışalım… Etik peygamberler, alışıldık meşru bir sözcüde doğalmış gibi görünen şeyi su yüzüne çıkarmalarından dolayı çok ilginçtir. Cumhurbaşkanı sürekli, kendisi üzerinde uzlaşmış bir topluluğun vücut bulduğu bir tüzel kişi gibi konuşur. Zaman zaman “tüm Fransızların başkanıyım” dediği de olur normalde ama bunu söylemesine gerek yoktur. Anayasal organlara temennilerini takdim eden, Fransa’nın kurucu unsurları olan anayasal organların temennilerini kabul eden o değil, Fransa’dır; muhalefet dahi, gerçekte tüzel bir kişi olan bu biyolojik şahsiyetin aşkınlığını tanımak üzere orada bulunur.”
Sayfa 66
"Yeni despotizmler, haklı ya da makul olmak zorunda kalmama haklarını kaptırmamak için mücadele eden alçak demagoglar üretir. Onlar geçmişin büyücülerinin yerini almış demiurgos'ların, 'sosyal büyü' ustalarının, tılsım yapanların ve maddi dünyanın hakimlerinin, halkın desteklediği mesihlerin rolünü oynamayı sever. Onlar aynı zamanda Türkiye'nin Erdoğan'ı ve Belarus'un Lukaşenko'su gibi sert konuşan, insafsız despotlardır."
Sayfa 42 - İletişim Yayınları 3042 - Politika Dizisi 212Kitabı okudu
Reklam
"Despotizmlerin uzun ömürlü olamayacağını çünkü bunlardaki zorbalığın, yetersizliğin ve ahbap-çavuş kapitalizminin rejimi dönüştürmeye izin vermeyecek kadar zehirlediğini, bu yüzden de bir halk ayaklanması çıktığı anda rejimin devrilmeye müsait olduğunu varsaymak gibi kötü bir alışkanlıkları vardır bu demokratların."
Sayfa 41 - İletişim Yayınları 3042 - Politika Dizisi 212Kitabı okudu
246 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.