Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-İçimdeki Kördüğüm- Şiiri (A.Kadir Üyümez)
Ruhumun derinliklerinde ulaşamadığım, Şuurumun ötesinde anlayamadığım Bir kördüğüm, bir karadelik var içimde: Bir türlü çözemediğim, dolduramadığım... Ne yaşama sevinci, ne de ölüm korkusu Ne zenginlik hevesi, ne de mal-mülk arzusu Ne ikbâl telâşı, ne de mevki-makam tutkusu Bir açlık var içimde; bir türlü doyuramadığım... Bazen, bir ceset gibi hissiz-ruhsuz yaşarım Bazen de volkan gibi dolar-taşar arzularım Kimi gün bulut olur, çöker başıma duygularım: Tufan olur, sel olur bir türlü durduramadığım... Ne mutlu bir yuvanın sadık, güzel dişisi, Ne şirin yavruların cıvıl cıvıl neşesi, Ne de sevda yelleri dağıttı başımdaki bu sisi: Lâbirente döndü hayatım, çıkışı bulamadığım... Yetiyormuş yaşadığını bilmek; sevse de, sevmese de Fark etmezmiş aslında; gelse de, gelmese de Meğer, vuslat önemli değilmiş sevginin özünde: Bir hayâl, bir rüya oldu artık uyanamadığım...
Sayfa 14 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"...Çünkü para, mücevher, mal mülk gönül meselelerinde işe yaramıyordu."
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Hayatın içinde ne kadar koşarsak, ne kadar hızlı gidersek o kadar rızık edineceğimiz, o kadar mal, mülk biriktireceğimiz yanılsamasına sahibiz ama siz diyorsunuz ya, "Rızık takdir edilen kadardır." Yine de bilinçaltında bir şey, bir dürtü insanı zorluyor, kamçılıyor, sanki ne kadar ileri giderse o kadar altın toplayacakmış hissine kapılmasına yol açıyor. Padişah, teveccühüne mazhar olmuş birine "Dile benden ne dilersen," diyor. Kişi, mal mülk istiyor. Padişah da, "Ben şu parayı havaya atacağım, yere düşene kadar başlangıç noktasına kadar çevrelediğin yerler senin olacak" önerisini getiriyor, sonra parayı çok yukarılara atıyor. Kişi başlıyor koşmaya, koştukça daha fazla koşmak istiyor. Sonra para düşüyor, o çok uzaklarda kalıyor ve hakkını kaybediyor. Insanın yarışı da buna benziyor. Biz o para hep havada kalacak sanıyoruz. Daha da ileri, daha da hızlı gitmek istiyoruz ama sonuç hüsran oluyor.
Para pul, mal mülk hiçbir şey değil ya, ille de namus. Namus, ırz bostan tarlasında bitmez ki…
Sayfa 177 - Yapı Kredi Yayınları
Mal mülk ,kazançlı ,iş,toplumsal konum ,cinsel yeniden üretim ve beden sağlığını reddi olarak tanımlanan derviş zâhidliği ,ortaçağ islam dünyası kurulu toplumsal yaşamıyla ciddi olarak çatışıyordıu
Sayfa 26
Reklam
Ev, mal, mülk, yığınla tunç ve altın; Yarasına merhem olmaz Vücudunda, ruhunda dert olan adamın. Eldeki nimetleri tadabilmesi için Keyfi yerinde olmalı insanın. Ev bark neye yarar dertli, korkulu olana Gözleri çipilli olan ne yapsın tabloyu, Damlalı hasta neden gitsin hamama? Horatius
İnsanlar sevinç aramak yerine, haz ve heyecan arıyorlar ; gelişim aramak yerine, güç ve mal mülk arıyorlar. Kendileri daha çok olmak yerine, daha çoğuna sahip olmak ve daha çoğunu kullanmak istiyorlar.
Dünya fani, yok olacak. Onun ziyneti olan mal mülk de yok olacak. Boşuna kimse dünyaya meyletmesin. Zira dünyaya meyleden kişi, onun olmayan şeye meylediyor demektir.
Reklam
“Mal da yalan şu dünyada, mülk de yalan.”
Sayfa 60 - ObKitabı okuyor
“Mal biter, mülk yiter, sevdiğin elden gider, can yurdunda duman tüter, geçer, elbet ömür geçer, bu fena yurduna üryan gelen, üryan gider. Bizim meftunluğumuz bu üryan hâlimize midir? Üzerimizdeki bir yamalı aba olsa ne olur, bir ipek yaba olsa ne olur? Bu dünya bizim olmadı hiç, bizim değildir lakin bir müjde vereyim ki size ötelerde bizim olan bir dünya var elbet. O öte âleme hazır olmak için sizi ne engelliyor ve sizi bundan ne alıkoyuyorsa bilin ki o nefsinizdendir ve nefs apaçık düşmandır size. Sultan olsanız ne olur, köle olsanız ne olur bu kuru kavgada. Köle de toprak, sultan da toprak… Bu dünya yolda abdest almak için durduğumuz bir handır ancak. Abdesti alalım da yürüyelim dostalar.”
Haksız mal ve mülk, Ruhu karartır, kam kurutur.
Sayfa 2 - Öteki Yayınları Gezide
Hem bir iliski içinde olmak, arkadasliktan daha hafif bir bagimlilik degildi. Neden bu yirmi yedi yasinda normaldi de, otuz yedi yasinda tuhaflasiyordu? Neden bir arkadaslik, iliski kadar muteber degildi? Daha bile iyi bir sey olmasinin önündeki engel neydi? Iki insan ömurleri boyunca yan yana durmayi cinsellik, fiziksel çekim, para, çocuk, mal, mülk, bagları olmadan, sadece karsilik olarak istedikleri ve hiçbir kitapta yazmayacak bir birliktelige gönül verdikleri için tercih ediyorlardi. Arkadaslik, karsidakinin gidim gidim acilar cekmesine, uzun uzun sikilmasina, arada bir basari kazanmasina tanik olmakti. Bir insanin en kötü anlarinda yaninda olma ayricaligindan seref duymak ve karsiliginda kendi kötü gününde onun yaninda olmasini beklemekti.
-Yavrunuzu seviyorsanız, iyi bir baba olarak ona sadece mal mülk, bolluk, şan şeref dilemeyeceksiniz; onun günahlarından kurtulmasını, gerçeğin ışığıyla ruhunun aydınlanmasını da isteyeceksiniz. Öyle değil mi? Yavrunuz size "Babacığım! Beni bu dünyada hayran bırakan bütün bu toprağı, suyu, güneşi, çiçekleri, otları kim yaratmış?" diye sorduğunda ona ne yanıt vereceksiniz? "Bilmiyorum," mu diyeceksiniz ona? Yüce Tanrımız o çok büyük merhametiyle bunu sizin önünüze açtığına göre bilmemeniz mümkün değildir. Ya da evladınız "Ahirette beni neler bekliyor?" diye soracaktır. Siz hiçbir şey bilmezken ona ne diyeceksiniz? Ona ne yanıt vereceksiniz? Onu dünyanın ve şeytanın cazibesine teslim mi edeceksiniz? İyi bir şey olmaz! -dedi
Sayfa 577
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.