Modern Babil’in Kızlık Haracı:bakire olmanın ağırlığı
Gençlik aynı zamanda bekâret fuhuşu konusundaki tartışmnın ve yenilikçilerin buna son vermeye yönelik özel ve yoğun çabalarının da olmazsa olmazıydı. Bu tartışmanın konusu, çcuk olmanın kültürel ve yasal anlamının yeniden tanımlanmasından başka bir şey değildi. 1885’ıe Ceza Kanunu Değişikliği Tasarısının kabul edilmesiyle İngiltere'de cinsel nza
Sayfa 308 - IletisimKitabı okudu
Sevgili okuyucu, İnsanlar uzunca bir süredir, yeni genç yetişkin üçlememin ilk kitabı olan Açlık Oyunları'nı yazmaya nasıl başladığımı merak ediyorlar. Sanırım bunun en önemli nedeni, bu kitabın, orta öğretim seviyesindeki okuyucular için kaleme aldığım Gregor the Overlander serisinden çok farklı olması. Açlık Oyunları'na ilham veren asıl öğeyi tayin etmek gerçekten çok güç. Sanırım ilk tohumlar, sekiz yaşında mitoloji saplantılı bir çocuk olarak, Theseus'un hikâyesini okuduğum günlerde atılmıştı. Mitolojiye göre, Atina halkı, geçmiş eylemlerinin cezası olarak, belli aralıklarla, yedi genç kız ve yedi delikanlıyı, Labirent'e kapatılacakları ve canavar Minotor'a yem olacakları Girit'e göndermek zorundaydılar. Sadece bir üçüncü sınıf öğrencisi olmama rağmen, verilen mesajın merhametsizliğini takdir edebilmiş olmalıyım. "Bizimle uğraşırsanız, sizi öldürmekten beter eder; çocuklarınızı öldürürüz." Bunun dışında, çokça seyrettiğim, Romalıların idamları sosyal bir eğlenceye dönüştürme kabiliyetlerini dramatize eden gladyatör filmleri; askeri uzman olan babamın bizi tatillerde götürdüğü savaş alanları ve lise yıllarımda bir kılıç dövüşü kumpanyasıyla birlikte çıktığım turne bende erken dönemde iz bırakmış birkaç olay olarak sıralanabilir. Ancak Katniss'in hikâyesinin zihnimde canlanması, yakın zamanda reality TV programlarıyla gerçek savaş görüntüleri arasında, kanal kanal gezdiğim döneme rastlıyor. Belki de birinci tekil şahısla yazdığım için, Katniss kalbime çok ama çok yakın bir karakter oldu. Onun sizin kalplerinize giden yolu da keşfedeceğini umuyorum. En iyi dileklerimle, Suzanne Collins.
Reklam
Hiç de arzu edilir bir şey olmadığını bildiği yoksulluğun geliştirici olduğu yönünde, rahatlatıcı bir orta sınıf duygusuna sahipti; ümitsiz köleler durumuna düşecek kadar alçalmayan adamları başarıya iten sivri bir mahmuzdu yoksulluk.
Sayfa 241 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Açık açık ortaya koyalım: Bir çocuk, eşnitelikte eğitim alma hakkıyla, varsıl bir yaşıtının konumuna çok az ulaşabilir. Aynı okula akran olarak başlasalar bile, yoksul çocuklar, orta sınıf aile çocukları için elbette mümkün olan eğitim olanaklarının çoğundan uzaktırlar. Onların üstünlükleri evdeki sohbetlerden, kitaplardan ve çocuğun hoşlanacağı tatil gezilerinden, okula, okul dışı etkinliklere değin uzanıyor. Yoksul öğrenciler, gelişim ve eğitim ereğiyle okula bağımlı kaldıkları sürece, diğerlerinden geri kalacaktır. Yoksulların gereksinimi, savlanan eşitsizlikleri gidermek için belge almaya değil, öğrenme eylemlerini hayata geçirmelerini sağlayacak yardımlara gereksinimi vardır.
Geçinecek kadar -orta sınıf söylemine göre "yeterli ölçüde"- paran olmadığı sürece paranın kölesisin.
Japonların iddiasına göre, sarımsaklı yiyeceklerle baharatlı kimchee yedikleri için Korelilerin tenleri keskin bir koku salgılamaktadır. Japonlar, ülkede yaşayan azınlıkları davranış ve psikolojik özelliklerine göre de sınıflandırırlar. Olumlu bir şekilde uyumlu, çalışkan ve orta sınıf olarak sınıflandırılan çoğunluktaki Japonların aksine Koreliler, başarısız, suça eğilimli ve işçi sınıfı olarak damgalanır (Robertson 1992).
Sayfa 94
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.