Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

s

440 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Irvin Yalom uzun yıllardır severek okuduğum bir yazar ve her kitabı okurken bir şekilde sakinleşmeme, dingin hissetmeme sebep oluyor. Nitekim bu kitabı da her zamanki gibi okuyucusuna samimiyetle dokunmayı başarıyor. *spoiler içerir* Türkçe çevirisi 414 sayfa olan bu kitabı bazı zamanlarda birkaç gün ara vererek okudum; benim için
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20173,330 okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Kısa bir şeyler okumak istediğimde kitaplığımda bulunsun diye satın aldığım bu kitabın henüz okumaya fırsatım olmayan Kayıp Zamanın İzinde’den bir bölüm olduğunu öğrenmemle kitabı okumaya başlamam bir oldu. Proust, güçlü betimlemeleri ile sizi derin duygu dünyasına bir anda çekiyor. Bir yazarın yedi cilt ve yaklaşık bin altı yüz sayfa bir romanı nasıl üretebildiğini, sevgilisinin uyuyakaldığı zamanlardaki yüzünü tasvir edişi otuz sayfayı geçtiğinde anladım. Hayranlık uyandırıcı.
Kıskançlık
KıskançlıkMarcel Proust · Can Yayınları · 20201,924 okunma
392 syf.
4/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Doğan Kitap basit baskı hataları, bazı başarısız çevirileri ile kitabı okumayı oldukça zorlaştırıyor. Dilde yerleşik olarak kullanılan “hayat arkadaşı” yerine “yaşam arkadaşı”, “emniyet kemeri” yerine “güvenlik kemeri” gibi iğreti karşılıklarla “hadi öyle bi şeyler deneyelim” demiş gibi. Kitabın ise ilk dörtte üçü sürüklüyor ama yaklaşık son yüz sayfasında yazar çoktan kaybettiği okuyucuyunun sabrını sınıyor.
Adem'den Önceki Yaşam
Adem'den Önceki YaşamMargaret Atwood · Doğan Kitap · 2023138 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
199 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Günümüz gündüz kuşağı program içerikleri ile oldukça benzer hikayeleri ile Anadoluda yüz yıldır sosyokültürel anlamda pek de bir ilerleme olmadığını üzülerek fark edeceğiniz bir kitap. Her bir öykünün yaklaşık on sayfadan oluşması ve Refik Halid’in pür ve akıcı dili sayesinde bir oturuşta bitirebilirsiniz.
Memleket Hikayeleri
Memleket HikayeleriRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 20216,5bin okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yıllar önce Murakami’nin Karanlıktan Sonra kitabını okumuş, yazarın kısacık kitaba ne çok klasik müzik eseri sığdırdığına hayret etmiştim. Sputnik Sevgilim, yazardan okuduğum ikinci kitap ve yine aynı yön çok belirgin. Anlatıma ve içeriğe gelince, kitabın ilk üçte ikisini keyifle okudum. Dili sade ve çok akıcı. Duygular çok güzel işlenmiş ve okurken ister istemez altını çizeceğiniz onlarca cümle çıkıyor karşınıza. Sanki yazar sizinle en samimi hali ile sohbet ediyor gibi. Olaylar hayatın olağan akışında gelişiyor, gerçekçi biçimde işleniyor. Ancak sonlara yaklaşırken birden Myu adlı karakterin “gizemli” ve bir nevi “ruhani”, “başka dünyalara ait” hikayesinin açıklanması ile sonu gelmez bir “bilinmez diyarlarda sonsuz yaşamcılık” üzerine kurulu, okuyucunun ayağını o gerçekçi zeminden kesen hikayeler silsilesi başlıyor. Bu noktada sanki Netflix’te Atiye izliyormuş gibi oluyorsunuz. Atiye’de en azından mesaj verilmiş ve bir sonuca varılmıştı ama Sputnik Sevgilim’de kitabı kapatırken koca bir “Ee?” baş başa kalıyorsunuz. Duyguların işlenişindeki samimiyeti hatırına ilerleyen dönemlerde bir Murakami kitabı daha okurum gibime geliyor.
Sputnik Sevgilim
Sputnik SevgilimHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20165,7bin okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu kitabı, kitapçı rafından Ayrıntı yayınevine güvenerek çekip aldım ve okumaya başladığımda kısa zamanda biteceğini anladım. Kitap; Lison'un babasının çocukluk günlerinden öleceği zamana kadar tuttuğu güncesini, babasının vefatının hemen ardından posta yolu ile alması ile başlıyor ve biz de babanın Lison'a bıraktığı notlar ile okumaya
Bedenin Güncesi
Bedenin GüncesiDaniel Pennac · Ayrıntı Yayınları · 201658 okunma
2/10 puan verdi
Hayal kırıklığı
Bahar Tezcan'ı uzun zamandır Twitter'dan, Instagram'dan severek takip ediyorum ve kitaplarını hatırı sayılı zamandır almayı planlıyordum. Aynı anda hem İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilere'yi hem de Terapi Odasında İyileşen İlişkiler'i satın aldım, önceki tarihte yazılan bu kitap ile başladım. Yazarın giriş kısmında
İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilere
İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilereBahar Tezcan · Küsurat Yayınları · 20191,218 okunma
·
Puan vermedi
Yazarın okuduğum ilk kitabı Beni Kör Kuyularda'yı sürüne sürüne okuyup nihayet bitirdikten sonra duvara boş boş bakmıştım, bu yazarın nesi ile böyle "HAT edebiyatı" oluşuyor diye... Herkes beğeniyor da ben beğenmiyorsam bende mi bir sorun var acaba, belki yanlış bir kitapla başladım diyerek bu defa da Kuşlar Yasına Gider'i deneyeyim dedim, kitabı az ilerletmişken, eh metroda zaman boşa geçmesin iki üç satır okunurmuş derken gündeme gelen taciz iddiaları ve yazarın "eril failliğin ne olduğunu kadınlardan öğreniyoruz, bilmeden fark etmeden kırdığım kadınlardan özür dilerim" minvalinde açıklaması ile kitabı kenara bıraktım. Aslında hiç inceleme falan yazmayacaktım ama erkeklerin "fark etmeden" yaptıklarını iddia ettikleri şeyler, kadınların hayat boyu travma yaşamasına sebep oluyorken, böylesine yüzeysel, böylesine samimiyetsiz "özür"lere hiçbirimiz kayıtsız kalmamalı, hepimiz bu" eril fail"lerin neler yaptığını tarihe yazmalıyız diye düşünüyorum. Okumayın. Okutmayın.
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,8bin okunma
300 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bu kitap, yakın bir arkadaşımla ailelerimiz ve ailelerimizin bizde bıraktığı yaralar üzerine konuşurken onun bana "Bak, böyle bir kitap vardı, sana hediye edeyim, okursun." demesi üzerine tanıştığım bir kitap oldu. Bu zamana kadar kendimi aile kurumunun bizde bıraktığı yaraları tanıyabilen-tanımlayabilen biri sanırdım ancak her birimizin aldığı darbelerin düşündüğümden çok daha derin olduğunu bu kitap sayesinde öğrendim. Çocuk hakları konusunda okurun farkındalık düzeyini bir şeylerin üstüne basa basa yükseltmeyi amaçlayan Nihan Kaya, okurken çocukluğumun acı anları ile yüzleşmeme sebep olurken bir yandan da "Nasıl anne-baba olmamalıyız?" sorusuna da cevap oldu. Alice Miller ismi ile tanıştım ve okunacaklar listeme birkaç kitabını ekledim. Sohbet tadında ilerleyen bu kitabı bu incelemeyi okuyan herkese tavsiye ederim. 300 sayfa biraz uzun da gelse, yazar kendi kendini tekrar ediyormuş gibi gelse de, sonuna ilerleyin derim.
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
211 syf.
6/10 puan verdi
·
84 günde okudu
Bu zamana kadar okuduğum tüm Orhan Pamuk kitaplarında Pamuk'un her kitabında başka bir yazarmış gibi yazmasına hayran olurdum ancak bu kitaptaki Pamuk'u pek sevemedim. Kitap eski İstanbul'un Öngören adlı küçük bir kasabasında bir kuyu ustası ile çırağının sıcak hikayesi ile başlamışken benim için samimi ve sürükleyici idi. Kırmızı Saçlı Kadın'ın ve tiyatro oyunlarının devreye girmesi ile daha da renklendi ve akışı hız kazandı ama sonrasında efsaneler menkıbeler derken romanın sonu çok tahmin edilebilir hale geldi ve ben belki son 150 sayfasını "E hadi bitsin artık..." diyerek okudum. Oidipus, Rüstem ve Sührab, doğu-batı, eski-yeni Türkiye siyaseti, aşk, baba-babasızlık, nefret... ve belki şimdi aklıma gelmeyen birçok tema iç içe geçsin istenmiş ama naçizane yorumum: birçoğu havada kalmış. Kitabın üçüncü ve son bölümü olan Kırmızı Saçlı Kadın'ın ağzından yazılmış bölüm, önceki 100 sayfasına kıyasla bir nebze daha iyiydi ama genel olarak kitap benim için bir hayal kırıklığı oldu.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,5bin okunma
Reklam
424 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
1700'lerin sonunda yazılmış bu roman, okurken sanki iki yüz önce değil de içinde bulunduğumuz zamanda yazılmış gibi hissettiriyor. Toplumun kadına bakışının geçen iki yüz yıla rağmen pek de iyileşmediğini görmek çok üzücü olsa da Jane Austen'ın kadının toplumdaki yerine dair tespitlerindeki haklılık, Austen hangi yüzyılda yaşamış olursa olsun, aranızda kız kardeşlik bağının kendiliğinden oluşmasını sağlıyor. Tarihte yazılan ilk feminist roman olarak geçen bu kitabı okumak, benim için çok keyifliydi ve Bennet'leri yakından tanıyormuş gibiydim artık. Kitabı her elime alışımda Bennet ailesinde, Jane ve Elizabeth'in hayatında neler oluyor, akıllarından neler geçiyor, kalplerinde hangi hisler var bunları öğrenmek; duygularını paylaşmak için okuyordum. Beni kitapla bu kadar bütünleştirebilen, yaşadığı dönemde kadınların kitaplarda sadece hizmetli olarak yer alabiliyor olmasına karşın kadın karakterleri kitabın başrolü yaparak kadının toplumdaki yerini böyle nazik nazik eleştirebildiği için Jane Austen'ın önünde saygıyla eğiliyor ve bizden sonraki nesil için refah düzeyi yüksek, sınıf farkı gözetilmeyen, kadın ve erkeğin gerçek anlamda eşit olabileceği bir hayat diliyorum.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376bin okunma
139 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Henüz ilk 15 sayfasını okumuşken kitabın çok güzel gideceğini anlayıp herkese tavsiye etmeye başlamıştım. Öncelikle kitabın herkes tarafından okunabileceğini söyleyemem, kitabın sorgulamaya hazır beyinlere, eleştiriyi hakaret saymayanlara hitap edeceğini düşünüyorum. Dinler bize Kabil'in dünyadaki ilk katil olduğunu, hatta fenası ilk kardeş katili olduğunu öğretirken Kabil'i anlatmaz ya da helak olan bir kavmi anlatırken kavmin içinde bulunan masum çocuklara ne oldu anlatmaz. İşte bu kitap Habil öldükten sonra Kabil, "efendi" (Tanrı) ile nasıl yüzleşti; babası kendini kurban etmeye hazırlanırken İshak ne hissetti, sonrasında babasına ve efendiye duyduğu hayal kırıklığını nasıl ifade etti; Lut kavmi helak olurken yok olan masum çocuklar için halk ne düşündü -Saramago'nun kurgusu ile- bunları anlatıyor. Yer yer düşündüren, yer yer Yaratıcı'nın zulmünü, acımasızlığını ve inatçılığını sorgulatan harika bir eser.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
382 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
*spoiler içerir* Romanda Hayri İrdal karakteri üzerinden bize doğu ile batı arasında sıkışıp kalmış, modernleşme sancısı çeken, toplumun hızlı ama acemi dönüşümüne adapte olamayarak hayattan ümidini kesmiş bir Türk insanı anlatılmakta. Hayri İrdal, çocukluğunda çalışması için saatçi Naci Bey'in yanına verilmesi ile saatlerle tanışır; Naci
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,7bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
*spoiler içerir* İspanya'nın Cádiz şehrinde halk kendi halinde yaşarken bir gün şehre bir salgın gelir: Veba. Üniforma giymiş bu Veba, halkın artık kendi halinde yaşayamayacağını hatta kendi halinde bile ölemeyeceğini söyleyerek yönetimi zorla devralır. Cádiz halkının artık nefes almak için bile 'yaşama ruhsatı'na ihtiyacı vardır ve
Sıkıyönetim
SıkıyönetimAlbert Camus · Can Yayınları · 2018474 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı tavsiye üzerine okumaya başlamıştım, elimden hiç bırakmadan bitiriverdim. Paulo Coelho, her eserinde farklı bir kurgu ile beni şaşırtıyor ancak bu defa romanın gerçek olaylara dayanıyor olması Coelho'nun gerçekler ile kurguyu nasıl başarı ile harmanladığını gösteriyor. Kitapta yer alan fotoğraflarla da Mata Hari efsanesini gözlerinizle görmüş oluyorsunuz. Çokça alıntı yaptığım, çok yerini not ettiğim, bazı sayfaları ikişer üçer defa okuduğum oldu. Adalet eleştirileri, aşka ve hayata bakış açısı.. Enfesti. Kitabın sonunda Mata Hari'ye dair daha fazla bilgiye hangi arşivlerden ulaşılabilir olduğu bilgisi ve yazarın samimi bir notu yer alıyor.
Casus
CasusPaulo Coelho · Can Yayınları · 20165,8bin okunma
470 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"ağladım her ölüm anlaşılmaz ve boşunadır ardında sokaklar kalır kirli bir gömlek eski bir mektup yayları göçmüş bir koltuk kalır kaldığın yer işaretlemeyi unuttuğun bir kitap anahtarlığın korkuların kalır kucaklaşmaların öpüşlerin kokun soruların kalır yalanların çocukluğun senden çalınanlar kalır gerisini alır götürürsün sürükler götürürsün" Yazılmış kitaplar arasında bir tane kitabın yazarı olmayı dileyecek olsam o kitap kesinlikle bu olurdu. "Yeni Yalan Zamanlar", İnci Aral'ın bu müthiş üçlemesinden ilki olan "Yeşil"i okumaya başladığınızda "Safran Sarı" ve "Mor" sıradaki okuyacaklarınız olarak listedeki yerini kendiliğinden alıyor. Kitap 1994 yılında yayımlanmış olmasına rağmen sanki bu günlerin hikayesini anlatıyor gibi. Siyasal iklim, baskı, sansür, korku, muhafazakarlığın riyakarlığı, ensest gibi bu coğrafyada kendini her dönem var etmiş problemlerden ziyade bireysel anlamda bir ilişki kurmanın, o ilişkiyi yürütmenin ve bitirmenin zorlukları, ayrılık sonrası sancı ve insana dair daha birçok ikilem... Okurken karakterlerden biri belki siz belki de çok yakından tanıdığınız biri gibi gelecek. Kitaplığınızda mutlaka yerini alması gereken gerçekçi ve bir o o kadar da içten bir dille yazılmış harika bir roman.
Yeşil (Cep Boy)
Yeşil (Cep Boy)İnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2011384 okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
Rüyasında asla kendisini şimdi yaşadığı hayata ait olarak görmeyen bir insanın ağzından ilk insanı, onun diğer insanlarla herhangi bir dil bilmeden anlaşma şeklini, göçebe yaşamını, vahşi hayvan saldırılarını, korunmak için mağaraları keşfedişi, ilk aşık oluşu, ilk tek eşliliği tanıyışı, dünya üzerindeki bir diğer kabileyi ve sonra bambaşka yaşayışı olan bir diğer kabileyi keşfedişi... Jack London, bütün bu evrimsel hikayeyi harika bir kurgu içerisine yedirirken "...çünkü eşlerini öldüren tek canlı türü insandır." gibi vurucu tespitlerle de günümüz gerçeklerini birleştirmektedir. Akıcı ve sade dili ile herkesçe okunabilir bir kitap.
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,7bin okunma
298 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ankara'nın merkezinde, şimdi Kızılay'da (hatta artık tam adıyla '15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı') ancak 'Yenişehir Hamamı' ya da bir bankanın 'Yenişehir Şubesi' şeklinde görmeye alışık olduğumuz isimlerinden bildiğimiz bu Yenişehir; bu romanda karakterlerin hayatlarının kesiştiği yer oluyor. Kitabı ilk okumaya başladığınızda sanki bu bir roman değil de, birbirinden farklı karakterlerin birbirinden farklı hikayelerinin art arda sıralandığı bir kitapmış gibi hissediyorsunuz. Ancak Yenişehir'de bir kavak ağacının devrilmeye yüz tutması ile başlayan bu roman; bu ağacın devrilmesi için gereken zaman dilimi içerisinde o an orada bulunan, orada yaşayan, çalışan insanların hayatlarına ayna tutuyor. Kızılay'da tezgartarlık yapan Ahmet, Ahmet'in Şükran'la ilişkisi, Şükran'ın Günseli'den öğrendikleri, Ahmet'e ve günün gençliğine değişimine kızan Hatice Hanım, Necip Bey'in bankada tükenen parası, bankacı kızın Necip Bey hakkında düşünceleri... böyle zincirleme şekilde süregiden hikayeler Ali-Doğan-Olcay üçlüsünde yoğunlaşıyor; bir kafa kağıdı dahi olmayan, babası ile ablasının çocuğu olarak dünyaya gelen Aysel ile Ali'nin hayatının kesişmesi ile devam ediyor. Geçmişten günümüze seks işçilerinden 'çingene'lere, namus belasından memleket derdine, aile ilişkilerinden toplum düzenine, polis karakolundan Alamanya sevdasına bu ülkede aslında hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu anlatan enfes bir roman. Başladığınızda hemen bitirmeye koyulacağınız ama bitmesini de hiç istemeyeceğiniz, bazı kısımları dönüp bir daha okuyacağınız, eşe dosta "Okumadıysan n'olur oku" diyeceğiniz 1974 Orhan Kemal Roman ödüllü bir kitap.
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,202 okunma
2/10 puan verdi
Vakit kaybı. Cinsiyetçi dille bezenmiş, kendinize saygınızı ölçen testlerinde sonuçlar "sizinki ne yüksek ne düşük, öyle bir yerde ki siz kendi düzeyinizi kendiniz belirleyin bakalım" şeklinde çıkan, hayal kırıklığı yaratan bir kitap. Sonuna gelmek için büyük çaba sarf ettim ama olmadı.
Kendine Saygı
Kendine SaygıChristophe Andre · İletişim Yayınları · 2016247 okunma
327 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
110 günde okudu
Her ne kadar 'aile' bize kutsalmış gibi gösterilmeye çalışılsa da içinde yıkımı barındıran bu muhteşem kurumdan, toksik anne-babalıktan ben de nasibini almış birisiyim. Kiminin çok, kiminin az ama herkesin biraz biraz çocukluğundan kalan bu şiddet kırıntıları bizlerin yetişkin hayatına geçmeden sorgulaması, çözmesi gereken problemlerden. Tam bu noktada bu kitap hızır gibi yetişiyor. Kitap aşama aşama giderek toksik ebeveyn türlerini tanımlıyor ve sizin kendi ebeveynlerinizi kategorize etmenizi sağlıyor. Sonrasında ise bu aile ile nasıl, ne zaman ve ne şekilde konuşabileceğinizi; sizde bıraktıkları bu etkiyi nasıl adım adım iyileştirebileceğinizi size öğretiyor. Kitabı okurken elimden tutuyormuş gibi hissettiren bu değerli terapist Susan Forward'a bu zamana kadar hep içimden teşekkür ettim, bir kez de buradan teşekkür etmiş olayım. Kütüphanemin belki de en değerli kitabı. <3
Zor Bir Ailede Büyümek
Zor Bir Ailede BüyümekCraig Buck · İletişim Yayınevi · 20181,973 okunma
59 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bu kitabı birkaç sene önce hava alanında uçağı beklerken hoş vakit geçirir belki yolculuk esnasında da okurum diye almıştım ancak kitabın yarım saat içerisinde bitivermesi ile öylece kalakalmıştım. Bugün kitaba dair hatırımda kalan, içindeki tatlı çizimler ve argoya kaçan üslubu. Sonra ise filmini izlemiştim. Sanırım filmi benim için daha etkileyici imiş. Çünkü Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku dendiğinde hala gözümün önünde Erdal Beşikçioğlu'nun kapının kenarına yaslanıp Sezin Akbaşoğulları'nı gizlice seyretmeleri gelir. Belki de filmin gölgesinde kaldım, yeniden okumalıyım...
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,3bin okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bu kitabı Metis Yayıncılık websitesinde Kadın Araştırmaları kategorisinde tesadüfen buldum. ( Fazlası için metiskitap.com/catalog/series/620 ) Kitap Diana Scully'nin bundan yaklaşık 20-25 sene önce yaptığı araştırmasından elde ettiği bulguları incelemesi üzerine. Cinsel şiddet suçundan mahkum olmuş yüzü aşkın erkek ile diğer suçlardan mahkum yaklaşık 100 erkeğe sorulan aynı sorular ve onlardan alınan cevaplar; bunların ne ifade ettiği; toplumun cinsel suç faillerini farkında olarak ya da olmadan nasıl beslediği; daha önce akademinin bu konuya bakış açışı; adı çok bilinen filozofların bu konudaki görüşleri ve dahası faillerin kendi ifadeleri ile bu suçları neden işledikleri, bunu bir suç olarak görüp görmedikleri... ırkçılık, cinsiyetçilik, ataerkinin ikiyüzlülüğü, şiddet, suç, cezasızlık... hepsi yüzümüze yeniden çarparken bu konuda bizler birer birey olarak neler yapılabilirizi bize sorgulatan enfes bir kitap.
Cinsel Şiddeti Anlamak
Cinsel Şiddeti AnlamakDiana Scully · Metis Yayıncılık · 2013345 okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kısacık 20 sayfalık bu menkıbenin bende bıraktığı iz büyük oldu. Yakup Peygamberin eşi ve aynı zamanda Yusuf Peygamberin annesi olan Rahel, Tanrı'nın kullarına kızıp yeryüzüne azap göndermeye niyetlenmesi üzerine O'ndan her şeyi yakıp yıkmadan önce kendini sadece bir kere dinlemesini ister. Ve Rahel, Tanrı ile öyle bir hesaplaşır ki siz de onunla birlikte şu satırları tekrar ededurursunuz: "...şunu gör artık Tanrım: Biz insanlar hepimiz, yoksul ve fani, kıskançlığın kötülüğünü yendik -fakat Sen, her şeyi yaratan ve her şeye son veren, her şeye kadir olan Sen, her şeyin başı ve sonu olan Sen, sınırsız güce sahip olan Sen, bizlerin sadece birer damlası olduğumuz okyanus olan Sen- merhamet etmek istemiyor musun?" Son olarak; Gülperi Sert harika bir çeviri ile Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları kitaplığında yerini alıyor.
Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor
Rahel Tanrı’yla HesaplaşıyorStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
300 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
spoiler içerebilir Akıcı ve yalın bir dil ile yazılan bu roman iki farklı hikayenin art arda gelmesi ile tamamlanıyor. İlk hikayede yazarın dili öyle samimi öyle bizden ki... Okurken yer yer güldüm yer yer ağladım. Kitap sizi sürprizlerle karşılıyor, roman karakteri türkü dinlerken siz de onunla birlikte kitaba yerleştirilmiş bir QR kodu sayesinde o türküyü dinleyerek okumaya devam edebiliyorsunuz. Romanın ilk ve kısa bölümünü oluşturan birinci hikayenin tadı damağınızdayken birden ikinci ve son bölümünü oluşturan nispeten daha durağan diğer bölüme geçiyorsunuz. Bu kısımda yaratılan karakterlerin her birinin hayata devam edebilmek için kendi sırlarını çözmeleri gerekmesi ve bu uğurdaki çaba, insanın kendi hayatına uzaktan bakmasını sağlıyor. Tıp biliminin içine yerleştirilmiş o bilinçaltı mücadeleleri ve o teknik bilgilerin romana ustaca yedirilişi takdir edilesi. Ancak sona yaklaştıkça içinizden ülkede o kadar çok sorun var ki bunların hepsi aynı anda tek romana sığdırılmaya çalışılırsa böyle bazı yerler iğreti kalabilir diyorsunuz. Yine de Demirtaş'ın iki hikayesinden sonra gelen ilk romanı olarak bakıldığında bence gayet leziz bir çalışma. Romanın son sayfasına kadar Kudret'ten bir satır daha bekledim, sanırım hep de bekleyeceğim...
Leylan
LeylanSelahattin Demirtaş · Dipnot Kitabevi · 20236,4bin okunma