İlgi ve bakım, sevginin bir başka unsurunu, sorum- luluğu açığa çıkarır. Bu gün birçok durumda sorumlu- luk, kişiye dışardan yüklenmiş olan bir görev olarak anlaşılmaktadır. Fakat gerçek anlamıyla sorumluluk, tamamiyle iradi bir edimdir. Benim başka insanların, ister belirgin, ister gizli olsun gereksinimlerine verdi- ğim yanıttır. «Sorumlu olmak
Samimi bir soru soracağım" bazı "erkekler onlar kendilerini bilirler.Kadinlarda akıl ve mantık olmadığını,ve sorumluluk duygusununda olmadığını söylüyor.
Cidden bunu söylerken annenizide mi duşunmuyorsunuz ?????? Hiç utanmiyor musunuz?? .Anlam veremiyorum.Anneler günüde yapmayın bari.Az önce 7 ceddi türk biriyle tartıştım kadında mantık yok diyor.Bide Atatürk hayranı en başta M.K.A Atatürk'ün kadınlar hakkındaki ince ve güzel sözlerini bilmiyormusunuz ????Hep sözde hayranlıktan oluyur işte bunlar.
Her aklı basinda devlet ,devlet adamları ve aklı başında insan kadına değer verir.
Aksini düşünen zaten aptalın haysiyetsizin tekidir.
‼️Kadına değer vermeyen bir toplum yıkılmaya mahkumdur.‼️
Bir rahat bırakın artık insanları gerçekten kadın erkek fark etmez şu cinsiyet tartışmaları artık mide bulandırıyor.
Açmayın bu konuları!!
Verme unsurunun dışında, sevmenin etken özü, sevginin her türü için geçerli olan belli temel unsur- larla da ortaya çıkar. Bunlar, ilgi, sorumluluk, saygı ve bilgidir.
Sevginin içerdiği ilgi, en açık biçimiyle annenin çocuğa gösterdiği sevgide görülebilir. Eğer bir anne- nin, çocuğuna az ilgi gösterdiğini, onu beslemeyi, yı- kamayı, rahat
Her mezhep kendisinin "kurtuluşa eren fırka" olduğunu iddia edip, İslam'ı tekeline alırken, kendisi gibi olmayanları İslam dışı ilan etmekte, onlara yaşama hakkı tanımamaktadır. Bunun en açık örneğini IŞID meselesinde görebiliriz. Suriye'deki, Irak'taki, Yemen'deki çatışmalarda da mezhep farklılıkları hem motivasyon, hem de meşruiyet aracı olarak kullanılmaktadır. Orta Doğu'da, hatta Müslümanlanın yaşamış oldukları her yerde ya fiilen mezhep çatışması vardır (Pakistan) veya iktidar kavgaları mezhepler üzerinden yürütülmektedir. Bu sebepten diyoruz ki; Orta Doğu'da olup bitenleri anlayabilmenin anahtarlarından birisi, belki de en mühimi Şiiliktir. Haritaya baktığımızda İran'da %85, Irak'ta %60, Suriye'de %12, Suudi Arabistan'da %15, Körfez ülkelerinde %30-70 oranında Şii nüfusun olduğunu bilmek, İran'ın Şiilerin olduğu her yerle ilgilenmeyi sorumluluk saydığını görmek, nüfuz ve iktidar çekişmesinin en iyi kullanabileceğini enstürmanın mezhep meselesi olduğunu anlamak için yeterlidir.
“Diğer insanların aslında olduğum kişiden hoşlanmayacaklarından korkuyordum.Bu yüzden başka insanlar gibi davranmaya başladım. Çok kişi olmak, bir kişi olmaktan daha kolaydır. Bir kişi olmak, çok büyük bir sorumluluk.”
Çağımızın en azılı hastalıklarından biri: “Kaybolmak”
Herhangi bir amacı olmadan, kendisine hedefler koymadan, yarını düşünmeden yaşamak bir fenomen haline geldi, getirildi. Olayların sadece kendi ekseninde döndüğünü düşünerek, birilerine karşı sorumluluk hissetmeden, emek ve çalışma kelimelerini unutmuş şekilde yaşamak isteyen daha da kötüsü bunun farkında olmadan yaşayan birçok insan görüyoruz sıklıkla çeşitli mecralarda. Şüphesiz bu sayı ciddi anlamda artış göstermekte her geçen gün.
En yakınlarımız ve özellikle bunların içinde yarını inşa edecek nesillerin bu denli kaybolmuşluğu toplumsal temelde irdelenmeli. Ne yazık ki, bireysel düzeyde aksiyon alınabilecek boyutu çoktan geçtik sanırım.
"İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şereflerde ortaktır...Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olcaktı."
Bu belâgat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine mal eden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.
Peki ya Nietzsche'nin özgürlüğü! Onun yaşadığı gibi yaşamak nasıl bir şeydi? Ev yok, sorumluluk yok; ödenecek maaş, yetiştirilecek çocuk yok; plan yok, rol yo, toplumda bir yerin yok. Böyle bir özgürlüğün cezbedici bir yönü vardı.
Aile Toplantılarının Kazandırdıkları
• Dinleme becerileri.
• Bir konuda fikir üretme becerileri.
• Sorun çözme becerileri.
• Karşılıklı saygı içinde ilişkileri sürdürme becerileri.
• Kızgınlık ve öfkeyi karıştırmadan sorunları çözmek için konuşma becerileri.
• İnsanlara değer verme duygusu.
• İşbirliği davranışı.
• Sorumluluk duygusu: Zaman, para ve mekân yönetimi.
• Biz bilinci içinde liderlik becerileri.
• Aileye ait olma ve önemli olma duygusu.
• Sosyal sorumluluk.
Biz millet olarak batı kültürünün esiri olduk. Sonra da İslam kültüründeki değerleri hiç sorumluluk hissetmeden gençliğimizden bekliyoruz. Ne verdik ki neyi istiyoruz. Vermeden almak hangi tabiat olaylarında mümkün olur ki?..
Kendi yaşamından sorumluluk alan biri yapmış olduğu seçimlerin altında yatan değerleri özümsemiştir. Onun için önemli olan başkasının gözüne girmek değil, kendi gözünde saygısını kaybetmemektir.
"Bir kadını her zaman için yanına ve kendine alan bir erkek aşk mutluluğunun yanı sıra erkeklere özgü başka bir mutluluğu daha yaşar.Kadın sayesinde yaşadığı bu mutluluğun üçlü bir anlamı vardır onun için : Sevebilmek,sorumluluk istemek,hükmedebilmek."