Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

muhammed çabas

muhammed çabas
@tanrinincabasi
intihar etmek istiyordum ama bunun için imkânlarımın müsait olup olmadığını bilmiyorum. ucuz bir şeyiniz var mı?
Reklam
"bu öyle bir yoksulluktur ki, onunla mücadeleye her kalkışıldığında sonunda düzensizlik üste çıkar, hatta insanlar artık onunla mücadelede kurtuluşu düzensizlikte bulur, bu düzensizlikten de her gün biraz daha artan acılı, intikam duygusu dolu bir haz duymaya başlarlar."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"uyku onun için unutmak demekti; uyandığı her sabahı kederle karşılıyordu."
Sayfa 465Kitabı okudu
"güzelliğin ötesinde bir şeye, güzelliği bile kendisine kul köle eden acıtıcı, keskin bir ihtişama sahipti."
Reklam
'deniz derin ve sükunet içinde; uyutuyor her şeyi sinesinde; suya dalış, kabarcıklar ve biter, tek bir adımda her şey sona erer.'
Sayfa 312Kitabı okudu
"tartışmaya gerek yok, her yaşam vaktinden önce sona erer."
Sayfa 221Kitabı okudu
hiçbir şey istemiyordum. dünya üzerinde yapılacak işlerim bitmişti. düşündüğüm her şeyi denemiştim. şimdiyse sakin bir şekilde ölümü beklemek istiyordum.
kendimi buradan, bu gerçeklikten kopartmak, bir bulut gibi yükselip uzaklaşmak, dışarıdaki nemli yaz gecesine karışmak ve uzaklarda bir yerde, dağların üstünde ayrışmak, yok olmak istiyorum.
"yaşamak öyle büyük bir hayal kırıklığı ki!"
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
gülmek, dostluk için hiç de kötü bir başlangıç sayılmaz; dostluğu sona erdirme yollarınınsa en iyisidir.
benim sevgim böyledir, varlığım senin hepten: her suçu üstlenirim yeter ki haklı çık sen.
hiç kimse inanır mı şiirime ilerde yazarsa baştan başa senin gerçek övgünü? tanrı bilir, şiirim varlığım gizler de şimdi bir mezar gibi örter eşsiz yüzünü. anlatsam gözlerinin güzelliğini bir bir, sayıp değerlerini tüketsem sayıları, bir gün derler ki, "ozan yalancı mıdır nedir, dünyadaki yüzleri okşamış mı ki tanrı?"
daha da güzelleşirsen güneş kendi yerini bırakıp senin olmaya gelecek
Sayfa 192Kitabı okudu
"karasevda, gözleri bağlı olarak bir uçurumun kıyısında yürümek değil miydi? birine sevdalanmak, donmuş bir gölde, nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkan olmayan ince buzlar üzerinde yürümeye benzemiyor muydu?
Sayfa 303Kitabı okudu
insan büyük bir utanç ve büyük bir kesinlikle, adeta gizlice öldürülüyordu.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
sanık sandalyesinde otururken bile insanın kendisinden bahsedilişini işitmesi daima ilgi çeken bir şey oluyor. savcının da, avukatımın da yaptıkları savunmalar sırasında diyebilirim ki, benden, işlediğim cinayetten fazla konuşuldu. zaten iddia ile savunma birbirinden çok mu farklıydı sanki? avukat kollarını havaya kaldırıyor, benim suçlu olduğumu, fakat hafifletici sebepler bulunduğunu ileri sürüyordu. savcı ise ellerini uzatıp benim suçlu olduğumu, fakat hafifletici sebepler bulunmadığını ileri sürüyordu. yalnız, beni belli belirsiz sıkan bir şey vardı. zihnim çok meşgul olmasına rağmen, bazen ben de söze karışmaya kalkışıyordum. o zaman avukatım, "siz susun, davanız için böylesi daha iyi," diyordu. yani, bu davanın benim dışımda görülür gibi bir hali vardı. her şey, ben karıştırılmaksızın olup bitiyordu. kaderim, bana fikir sorulmadan belirleniyordu. zaman zaman herkesin sözünü kesip, "iyi ama, sanık kim? sanık olmak önemli bir iştir. benim de söyleyeceklerim var, diyecek oluyordum. fakat iyi düşününce söyleyecek bir şeyim olmadığını anlıyordum. zaten şunu da kabul etmeliyim ki, insanları meşgul etmeye duyulan ilgi uzun sürmez.
"ölmem sana acı verecek olsaydı eğer, o zaman ölemezdim."
Sayfa 54 - iş bankasıKitabı okudu
"ölüm hiç bilinmeyen bir ülkedir, kimse oradan dönüp de nasıl bir yer olduğunu anlatamamıştır."
tanrıma isyan ettiğim falan yok. sadece dünyasını kabul etmiyorum.
"çok tuhaftı, ağlayamadım. ama ruhum paramparça olmuştu."