İnsana acı veren bir kitap. Acının yanında bir çok şey hissettiren ince ,akıcı , umut ,yaşam ,güç , kadın kelimelerinin çok yakıştığı bir hikaye. Beni etkileyen bir çok nokta oldu ,bunlardan biri kitabin ismi dişil ve kitabın bütününde ki kadının gücü , varolma ve varetme yolunda mücadelesi . Evrende yalnız ve acılar içindeki kadının hissettiği umudun gücü ve etrafındakileri yaşatmak için sahip olduğu yaşam enerjisini gözler önüne seriyor. Tüm acılara rağmen ,onca acılara rağmen. Kitapta dikkatimi çeken diğer şey "acımak " kelimesi. Çok sık kullanılması dikkatimi çekti .
Ve savaşın ne kadar lanet bir şey olduğunu bir kez daha hatırlattı bana #cengizaytmatov , sonra #cahitzarifoğlu 'nun , " Ne çok acı var " cümlesi geliyor aklıma .
Yazarın betimlemeleri öyle akıcı ve gerçekçi ki , adeta kitabın içine girip hep etrafı,eşyaları ,doğayı hem de duyguları derinden hissediyor ,satırların arasında kendinizi kaybedip adeta orda bir karakter oluyorsunuz. Erkek olmasına rağmen duygusal olarak bir kadın karakterine olabildiğince bürünmüş ve inandiriyor. İnce ama ağır bir kitap diyebilirim ,bir çok şey diyebilirim ama daha fazla detay vermek istemiyorum