Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Insanı acı veren yalnızlık; tercih edilmemiş, tasarlanmamış ve mecbur bırakılmış yalnızlıktır. Bağlarınızdan koparıldığınız an, terk edilmiş bir çocuğun hissiyatı etrafınızı pis bir koku gibi sarar.
Yalnızlık zorunlu bir durum olmadığı zaman daha çok hoşlanıyor.
Reklam
Bütün sevdiklerim bırakıp gitti. Yapayalnız kaldım artık Dokunsalar, ağlarım çocuklar gibi Büyüdü gözlerimde yalnızlık.
Bir şey olmasaydı yazmak olmayacaktı. Başka bir şey de olmasaydı silmek olmayacaktı.
Ah unutulmuşluk, terk edilmişlik…Ah yalnızlık!
Ne uzun sefermiş yalnızlık, Gemisiz, kaptansız, adasız…
Reklam
Yalnızlık, yaşamda bir ân, Hep yeniden başlayan.. Dışından anlaşılmaz. Ya da kocaman bir yalan, Kovdukça kovalayan.. Paylaşılmaz. Bir düşün'de beni sana ayıran Yalnızlık Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Insan sabah kalkıp önemli bir törene, cenazeye, düğüne ya da karar duruşmasına hazırlanıyormuşçasına özenle giyinir. Cemiyet içine girer, misafir ağırlar ve bütün bunların ardında yalnızlık vardır. Kalplerde ve ruhlarda bu yalnızlığın arkasında bir beklenti sürdüğü müddetçe buna katlanılır, insan yaşamaya devam eder, iyi olmasa da onurlu yaşar, ne olursa olsun yaşar ve sabah şalteri kaldırılan mekanizmanın akşama kadar tik tak etmesinin bir anlamı olur.
Sayfa 139
Sözümle, yüzümle, gözümle dedim, duysa. Bense buramda onu bekledim oysa.
Sayfa 43 - Adam Yayınları, 1. Basım: 1982Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.