Tuğba
@yazmak_icin_okumak
56 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kürk Mantolu Madonna'yı, bebeğimi uyuturken dinledim ve bitirdim. Dinlemenin de hayal dünyasında farklı kapılar açtığına şahit olmuş oldum. Hatta bir kitap, farklı zamanlarda hem okunmalı hem de dinlenmeli bence. Özellikle sevdiğiniz bir kitapsa...
.
.
Kitap iki kısımdan oluşuyor denebilir.
Birinci kısım, anlatıcı- karakterin dilinden bizlere anlatılan, Raif Efendi'nin orta yaşlı zamanlarının ve eşinin, ailesinin, evinin anlatıldığı zamanlar. Tüm bunların yanında Raif Efendi'nin, anlatıcı-karakterin dahi hayret ettiği, insanın içine işleyen yalnızlığı var ki, hikaye, okuyucuyu bence tam olarak buradan yakalıyor diye düşünüyorum.
İkinci kısımı ise Raif Efendi'nin kendi dilinden anlattığını görüyoruz. Çünkü anlatıcı-karakter Raif Efendi'nin defterini okumaya başlamıştır. Bizler de hikayeyi Raif Efendi'nin sadece Raif olduğu, yirmili yaşlardaki Raif'in dilinden dinlemeye başlarız. Ama bu sefer işin içine bir de Maria Puder'in yalnızlığı girmiştir. Bu iki insanın yaşadıkları bir aşk hikayesimiydi yoksa yalnızlıklarını azaltabilme gayretinden doğan bir arkadaşlık hikayesimiydi tartışılır. Kuşkusuz her ikisi de vardı.
.
.
Benim en etkilendiğim noktaya gelecek olursak Sabahattin Ali'nin, ince, nahif, kibar yazı diline hayran oldum. Bir de insanın iç dünyasına eğilme ve aktarma meselesinde Zweig benzerliği hissettiğimden olsa gerek ayrı sevdim.
.
. 
Kürk Mantolu Madonna 
Sabahattin Ali
Okur Takip Önerileri
Sezai Karakoç'un çeşitli zamanlarda yazmış olduğu, oruç ve ramazana dair yazılarının derlendiği bir kitap Samanyolunda Ziyafet.
Bunu bildiğimden ötürü kitabı çok daha önceden almama rağmen bilerek ramazan ayında okumak istediğim için beklettim ve bu ay okudum, bitirdim. İyi ki de öyle yapmışım. Gerçekten çok güzel düşünceler, hisler içinde bir okuma yapmış oldum. Ramazana, oruca, sahura, iftara, Kur'an'a, teravih namazına, Kadir Gecesine, bayrama dair farklı bakış açıları edindim, tefekkür ettim.
Ben de önümüzdeki, gelecek ramazanlar adına tekrar ve tekrar okumayı hedefledim. Sizlere de fikir olması açısından paylaşmak istedim.
Orucun dört mevsimi ve 24 saati vardır. Ramazan, bahara gelir; açlıkla eşyanın ruhuna ve ötesine varlığının sebebine çevrilmiş olan insan leylâk kokuları, portakal çiçeklerinin buğusu ve gül, lale, ağaç ve yabani bitki çiçeklerinin rengiyle mest, bir nevi mutlakın şiiri, bir gerçeklik lirizmi içinde yaşar. İlkbaharda renk, su sesi, kuş uçuşu ve gül kokusuyla, tabiat, içine girdiği değişimde oruçlunun içini saf duygularla, zengin figürlerle donatır. Oruçlunun, topraktan kopmasına engel olur. İlkin onu iç yolculuğundan alıkoymak ister; fakat, o, bu igvaya aldanmazsa, bu sefer, onun arkasına takılır gibi bir orkestra zenginliğiyle idrâkine yardımcı olur. Bahar, oruçlu için, menekşeden vişneye kadar mor rengi, bayıltıcı kokusu ve mayhoş tadıyla, toprakla gök arasında, yeni bir sentez sebebidir.
Samanyolunda Ziyafet 
Sezai Karakoç
DUYGULARIN DİL BİLGİSİNİ KEŞFEDİN.
Bu cümle kitabın uzun adı denebilir.
Yazar kitabın kapağında bir cümle ile resmen kitabı özetlemiş.Her yaştan insanın duygularını tanıyıp ifade etme gibi bir çabası var.Amma ve lakin ne kadarını tanıyoruz?Ben bir çok duyguyu içimizde konumlandırıp doğru ifade edebildiğimizi düşünmüyorum.En azından bu kitabı okuyana kadar.Ha bu kitaptan sonra da süper şekilde her şey tabiki değişmedi ama daha anlaşılır oldu diyebilirim.
Kitaptaki bir kaç alt başlık;
_ŞİDDET VE GÜÇ
_SEVMEK, MUTLULUK
_ÜZÜNTÜ MÜ, DEPRESYON MU?
_MUTLU OLMA VE BAŞKALARINI MUTLU ETME SANATI
_EMPATİ VE ANLAŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ
_ÇOCUĞUN DUYGUSAL GELİŞİMİNE EŞLİK ETMEK....
Okulda tarih, coğrafya, matematik ,edebiyat, resim ve spor öğreniyoruz.Duygular hakkında ne öğreniyoruz?Hiçbir şey Asansörde bir anlaşmazlık çıktığında nasıl müdahale edeceğimiz hakkında ne öğreniyoruz?Hiçbir şey.Acı hakkında hiçbir şey, korkumuzu nasıl kontrol edeceğimiz hakkında hiçbir şey, öfkemizi nasıl ifade edeceğimiz hakkında hiçbir şey...
Günlük hayatımızın yüzde doksanı susarak geçiyor.Kendimizin bilincine varmamıza ve duygularımızı çözümlememize yardımcı olacak birkaç şey öğrenmek 1515 yılındaki kralların isimlerini öğrenmek kadar faydalı olmaz mıydı?
#alıntı
Herkesin okuyabileceği bir kitap, içerisinde örnekler de mevcut bu da kitabı sıkıcılıktan kurtarmış oluyor.Ben okurken bir çok cümleyi çizdim ve dahi hikayeden de paylaştım.
Bu tarz okuma sevenler için mutlaka diyeceklerimden biri.
Hayırlı akşamlar diliyorum
.
.
.
Kalp Zekası
Babaya Mektup
Çok sevgili babam,
Geçenlerde bir ara, neden senden korktuğumu savunduğumu sormuştun.Her zaman olduğu gibi sana verecek yanıt bulamamıştım; bunun nedeni kısmen sana karşı gerçekten duyduğum korku, kısmen de bu korkuyu gerekçelendirmek için konuşurken aşağı yukarı bile olsa toparlayamayacağım kadar çok ayrıntının gerekiyor olmasıdır.Sana burada yazılı yanıt vermeye çalışsam, yanıtım epeyce eksik kalır, çünkü yazarken bile korkum ve bunun sonuçları beni senin karşında durduruyor, çünkü konunun boyutu belleğimi ve aklımı fazlasıyla aşıyor.
#alıntı
.Bu paragraf kitabın giriş paragrafı.Bu ilk paragraftan bile beni yakaladı kitap.Çünkü eş zamanlı okumaya çalıştığım Kalp Zeka kitabıyla o kadar güzel bir uyum sağlıyordu ki, sanki Kalp Zeka'da teoriyi okuyor.Babaya Mektup'ta pratiğini yakalıyor gibiydim.Çünkü korkunun bir çocuk, genç, hatta yetişkin için nelere mal olduğu güzel anlatılmıştı.
.Franz Kafka'nın kendi babasına yazdığı bu elli yedi sayfalık mektubu herkes okumalı..
Ebeveyn olanlar, evlat olup yaşadıklarını anlamlandıramayanlar; okuduğunuz da bazı taşların yerine oturduğu durumlarla karşılaşabilirsiniz.Ha hayatınızı değiştirir mi?Onu bilemem ama herhangi bir noktada bir farkındalık oluşturabileceğini düşünüyorum.
.Herkese iyi akşamlar diliyorum
Babaya Mektup 
Franz Kafka
Meydan Ortaya Çıktığında
Sezai Karakoç okumayalı uzun zaman olmuştu.
Aslında kitaplarının siparişlerini vefatından önce vermiştim ama bkmkitap sonrasında gönderdi.Yorumuda şimdiye kalmış oldu.En azından benim için vefatıyla gündeme gelmedi bilin isterim.(Allah rahmet eylesin)
Meydan Ortaya Çıktığında
️Sezai Karakoç'un iki hikaye kitabından ilki olan bu kitapta da en önemli konu yine diriliş.Ölümden sonra dirilişi Meydan Ortaya Çıktığında diyerek kitaptaki ilk hikayenin başlığına da vermiş.Kitabın yarısında anlatılan bu ilk hikaye Ahmet'in hikayesi, metafizik gerilimin, gerçek rüya arası yakazaların, hep ölüme doğru yol alışımızın, şehadetin özenilecek bir şey oluşunun hikayesi...Bu imgelerin bir çoğu hemen hemen bütün hikayelerde yer verilmiş.
.Toplam da kitapta beş hikaye yer alıyor.Hepsi birbirinden güzel veridiği mesajlar çok değerli.Hele bir de bir kaç ölüye dirilme izninin verildiği Ziyaret hikayesi var ki; dirilen ölüler ziyaret ettikleri evlerde, sokaklarda, şehirlerde gördükleri karşısında şaşkınlıklarını anlattıkları bu hikayede kısmen "ölüleri bir ölüm sessizliği almıştı."diyerek sonlandırır.
.İnce bir kitap olmasına rağmen düşünerek okunması gerekiyor.Okuyup geçmek pek mümkün değil.Ben sevdim, bu tarz okumalar sevenler kesinlikle okumalı.
Herkese iyi akşamlar diliyorum. 
Meydan Ortaya Çıktığında - Hikayeler 1 Sezai Karakoç
Sahaf mendel
Kitap iki novella (kısa öyküden daha uzun olan)ve bir kısa hikayeden oluşuyor.İlk novella Sahaf Mendel, ikinci novella Görünmeyen Koleksiyon ve üçüncüsü, kısa hikaye ise Unutulmayacak Bir İnsan.Hepsi de güzel ve etkileyiciydi.
Sahaf Mendel; hem bir kitap koleksiyoneri hem de inanılmaz bir hafızaya sahip olmanın yanı sıra çok ilginç bir okuyucudur.Okurken gerçek manada yanında çıkan yangını dahi farketmez.İşte bu nedenden dolayı savaşın çıktığından da bir haber yaşar ve yazışmalarına devam eder.Ama kitaplar dışında hiç bir şeyle ilgilenmemenin bedelini çok ağır öder.
Görünmeyen Koleksiyon; altmış yaşında, gözleri görmeyen, koleksiyonu dışında hiç bir şeye para harcamamış bir gazinin savaş sırasında koleksiyonlarının nasıl yitirildiğinin trajik hikayesi..
Unutulmayacak Bir İnsan; Zweig bu başlığın altına -yaşanmış bir olay- diye bir not düşmüş.Parayla alışveriş yapmayan (insanların verdikleriyle ama sadece ve sadece ihtiyacı olan kadarını alıp gerisini bırakan), kim çağırsa yardımına koşan, bolca seveni olup hiç düşmanı olmayan Anton'un hikayesi...
.
.
Gerisi Zweig diyor ve susuyorum.
Herkese iyi akşamlar
Sahaf Mendel 
Stefan Zweig
