İki olasılık mevcut: Evrende yalnızız ya da değiliz. Her ikisi de eşit derecede ürkütücü. Evrenin derinliklerine baktıkça Arthur C. Clarke'ın bu sözlerini düşünmemek işten bile değil. Temiz ve karanlık bir gökyüzünde 3 bin kadar yıldız görebilirsiniz. Galaksimizde, gökyüzünde gördüğünüz yıldızların 50 milyon katından fazla yıldız bulunuyor. Samanyolu'nun evrendeki 100 milyar galaksiden biri olduğunu da göz önüne alırsak, uçsuz bucaksız evrende yalnız olduğumuzu düşünmek gerçekten ürkütücü. Eğer bizim gibi (veya bizden daha fazla) gelişmiş bir medeniyet varsa, özellikle insanlık tarihi göz önüne alındığında tedirgin olmamak elde değil.
“FOTON KÜRESİ” NEDİR?
Yüz yıl önce görelilik kuramı deneylerle test edilip onaylandığında Einstein tüm Dünya tarafından bilinen bir bilim insanı oldu. Einstein ışığın çok büyük kütleli bir nesnenin yanından geçerken kütleçekim nedeniyle büküleceğim öne sürmüştü. Bu etki, bir Güneş tutulması sırasında Güneş'in yakınında yer alan yıldızların bilinen konumlarını ölçerek bile anlaşılabiliyor. Güneş için, bu bükülme bir derecenin binde birinden daha az. Bir kara delik ise, kütleçekimi alanı çok daha güçlü olduğundan, ışığı 360 dereceden fazla bükebiliyor. Bir kara deliğe bir laser pointer tuttuğunuzu düşünün. Eğer tam üzerine tutarsanız, ışık olay ufku tarafından yutulacaktır. Eğer kenarına tutarsanız, kara deliğin kütleçekimi nedeniyle bükülecek ancak yine de diğer taraftaki arkadaşınıza ulaşacaktır. Kenara yaklaştırmaya devam ettiğinizde öyle bir noktaya ulaşacaksınız ki, ışık hem yakalanmayacak hem de kaçamayacaktır. Böyle olunca, kara deliğin çevresinde, mükemmel dairesel bir yörüngede dönecektir. Buna kara deliğin "foton küresi" adı veriliyor. Dönmeyen kara delikler için, foton küresinin çapı olay ufkunun çapından yüzde 50 daha büyüktür. Hızla dönen kara deliklerde ise foton küresi olay ufkuna yaklaşır ve ışık içeri düşmeden ve dışarı kaçmadan yörüngede defalarca dönebilir.
UZAY LİMANLARI
Kendinizi 1950 ve 1960'larda hayal edin. ABD ve Sovyetler Birliği arasında yaşanan uzay yarışı döneminde uzay sadece hükümetlerin tekelinde gibi görünüyordu. Filmi 50 yıl ileri sardığımızda uzayın artık herkese açık bir yer olduğunu görüyoruz. Ticari uzay şirketleri uzay turizmini hayalden gerçeğe dönüştürmek için harıl harıl
Kendi türüne insan kadar düşman başka
bir tür bilmiyoruz. Bir de utanmadan homo homini lupus (İnsan
insanın kurdudur) demişiz; güzelim kurtlara benzetmişiz kendimizi.
3
En
ileri teknolojinin sağladığı, bilmem kaç boyutlu görüntü eşliğinde uzayın derinliklerine seyahat ediyoruz ama köşedeki bakkala gidip ekmek alamıyoruz. Hesaptan