Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Ebru Kutlar
Ebru Kutlar
@0noktasi
18 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kitap beyin cerrahı yazarın meslekte yaşadığı aklında yer etmiş cerrahi öykülerden oluşuyor. Gerek akışı gerek olayların ilgi çekiciliği kitabı okunur kılıyor.Bir doktorun günde onlarca hasta gördüğünü düşünürsek bu hikayelerin normal hikayelerden farklı olduğu kuşkusuz.Kitabı okurken bir anda kendinizi ameliyathanede buluyor, hastaya doktor gözünden bakıyor, İngiltere-Amerika sağlık sistemini objektif bir şekilde analiz ediyor,beyninize çok iyi bakmanız gerektiğini öğreniyor ve her gün bir yerlerde bazı insanların hayatta kalmaya çalışırken bazı insanların da onları hayatta tutmaya çalıştığını okuyorsunuz ya da daha doğru ifadeyle yaşıyorsunuz.
Kitapta Makar ve Varvara'nın sevginin en güzel haliyle birbirlerine olan mektuplarını okuyoruz. Dönemin Rusya'sı insanları, insanların acımasızca eleştirileri, dedikoduları ama bunun karşısında hayatı merhametle ,fakirlikle, soğuk geçmiş olan Makar kendine bir yaşam amacı edinir.Bir kadını bütün kötü duygulardan arınmış bir şekilde sevmek onun için endişelenmek, yaşadığı bütün imkansızlıklara rağmen sevdiği kadın için kendisinden bile vazgeçebilmek ama halk bunu da Makar'a çok görür. Bugüne dair pek çok alıntı bulabileceğiniz bu kitapta yazarın işlediği konunun zamansızlığını ve eserin klasikliğini anlayabileceğiniz birçok detay barınıyor.
Livaneli’den Aşk
Kitaba başlarken çok büyük beklentilerle başlamıştım neyse ki beklentilerim karşılık buldu. Kitabın en hoşuma giden tarafı kendimi bir film izliyor veya bir hayata konuk olmuşum gibi hissettirdi.
Kitabın içeriğine gelecek olursak Ahmet Arslan’ın köpeğiyle beraber yaşadığı sakin bir hayatı vardır hayatı bir cinayet haberi ile gölgeleniyor bu kitapta bu cinayet hep arka planda ama yer yer dikkatler ona çekiliyor. Kitapta asıl okuduğumuz Ahmet Arslan’ın kardeşinin hikayesi bu hikayeyi okurken sayfaları nasıl çevirdiğinizi anlayamıyorsunuz. Aşkın tehlikesini, duygusuzluklarla birlikte duyguları aşkla ilgili tecrübelerimiz ne kadar acı olursa olsun onunla tekrar karşılaşıldığı anda kendini onun kollarına atmanın ne kadar mümkün olduğunu okuyoruz . Kitabın sonu tek kelimeyle muhteşemdi kitabı bitirdiğinizde kitaptaki bütün o imgesel anlatımını anlamlandırabiliyor oluşunuz kitabı benim nezdimde daha değerli kılıyor .
Okur Takip Önerileri
Bir Esirin Öyküsü
Her şey üç esirin bulunduğu limana ulaşan vapurla başlar. İçlerinde siyah saçlı mavi gözlü bir esir en dikkat çekeni olur ve biz onun öyküsünü okuruz. Bu siyah saçlı kız çocuğu dilber adını alır ilk alındığı evden çok sıkıntı çeker, acısıyla mücadele etmeyi öğrenir fakat onun narin duyguları hala içindedir ve o evden satılır. İkinci evi bir öncekine kıyasla çok daha saygın insanlardan oluşmaktadır. O evin küçük beyine aşık olur peki bu imkansız aşk yaşanabilecek midir?
Kitap o dönemin kanayan yaralarına dikkat çekmesi bakımından öncü ve değerli.Yazım dili çok akıcı yazar yeri geliyor toplum eleştirisi yapıyor ama bunu yaparken konudan uzaklaşmamayı ve eleştiride ileri gitmemeyi başarıyor. Kitabın sonunda bulunan Mizanci Murat'ın Mizan dergisinde yayımladığı eleştirinin dikkat çektiği noktalar kitabın anlam derinliğini ortaya koyan nitelikten iyi ki okudum dediğim kitaplardan bir tanesi.
Ana karakter Grenouille‘un şeytani zekasıyla muhteşem koku becerilerini birleştirip yaptıklarını ve asıl amacını okuyoruz. Bu kitabı okumadan önce incelerken konusu,karakteri çok orijinal gelmişti nitekim okuduktan sonra hala aynı fikirdeyim.Lakin kitap olabildiğince yavaş akmakla beraber son 50 sayfada büyük bir ivme kazanıyor.Katilin psikolojisinin tanımladığı yerler çok açık tanımlanmış -katilin nasıl düşündüğünü ….değil …değil daha çok böyle düşünüyordu gibi anlatmış -ama kitapta daha çok katilin psikolojisini okumak isterdim.Son sayfalara kadar katilin asıl amacı adı altında sunduğu zaman zaman tekrarladığı sırrını koruması kitabı daha okunabilir kılıyor. Sonu çarpıcı ve etkileyici. Zaman zaman katile katılıyorsunuz bu da romanı etkileyici yapan bir diğer detay. İlgi duyduysanız okunabilecek bir kitap.
VAR OLSUN İLMİN SESİ VE ONUN KORUYUCULARI
Kitapta Prof. Mustafa İnan'ın hayatı anlatılıyor. Bu kitaba dahi sığdırılamamış hayatı...
Mustafa İnan ilk seminer kavramını üniversiteye getiren, mezun olduktan 7 yıl sonra profesörlük derecesine erişmiş, divan edebiyatına hayran, öğrenme ve öğretmeye aşık, kelimelere ve kökenlerine meraklı, şivesinden ödün vermeyen bir taşralı, Arya-Dharma
Newt'in Öyküsü
Labirent serisini çok keyif alarak okumuştum yan kitapları da sevmiştim. Bu yüzden bu kitabı da okumaya karar vermiştim. Öncelikle bu kitap serinin diğer kitaplarıyla kıyaslama işine hiç girmeyelim.Serinin ana kitaplarında heyecan eksik olmuyordu. Diğer yan kitaplarda sürekli geçmişi çözme çabasındaydık.Bu kitapta ise Newt'in sonrasını okuyoruz ama kitap çok sürüklemedi. Belki bunda az karakter olmasının Newt'in biraz olsun sakin olmak işleyişini etkisi vardır. Sonu belki daha etkileyici olabilirdi (bunda yazarın çıtayı çok yükseltmesinin de etkisi olabilir.).Bunların yanında serinin atmosferini ne kadar özlediğimi fark ettim.Bu kitaba yetersiz bir kitap damgası vurmak da yanlış olur. Şunu belirtmekte fayda var bu kitap eğer labirentin fanı iseniz okunabilecek hoş bir kitap.
Değirmen...
Sabahattin Ali’den okuduğum ilk kitaptı. Akıcı bir üslubu güzel bir anlatımı vardı ama üslup anlatım kadar önemli bir diğer şeyin de içerik olduğunu düşünüyorum.Kitapta kadının yerini her okuduğumda ayrı bir üzüntü duydum 16 öykünün birinde bile kadının doğru bir yerde olduğuna rastlayamadım. Topluma çok yanlış şeyler empoze etmeye çalıştığını düşünüyorum. Normal olmayan olmaması gereken ahlak dışı davranışları normalleştiren bir kitaptı.
Bir yerlerde insanlar bir şeylerin savaşını veriyor
Kitap kendini çok güzel okutuyor. Yazarın dili çok akıcı ve tıpkı 12 yaşında birinin cümlelerini, fikirlerini okuyormuş gibi hissettirdi. İlk kitaptan sonra umut verici, cesaretlendirici ve harekete geçirici bir devam kitabına hem okurların hem melodi nin ihtiyacı vardı. Kitabı okurken çok keyif aldım ve ayrıca -burada ne demeliyim bilmiyorum ama sanırım engelleri aşan çocuklar iyi bir tanım olabilir- engelleri aşan bu cesur yüreklerin onlara nasıl davranılmasını istedikleri konusunda bir farkındalık oluşturdu. Bu farkındalık oluşturma işini salt kendilerine böyle davranılmasını isterler şeklinde yapmadı teker teker dokudu satırların arasına
Mesaj böyle verilmemeli
Öncelikle bu kitaba büyük beklentilerle başlamıştım ta ki beklentim hayal kırıklığıyla sonuçlanana kadar. Kitaba bolca kuru mesaj serpiştirilmiş. Yazar hayatı nasıl severek yaşayabileceğimizi bize hayatı severek yaşamalıyız dercesinde tavsiyeler vererek sağlamaya çalışmış. Kitabı beğenen kişiler her kitap sizlere bir şey katmak zorunda değil diye açıklamışlar kendilerini ama eğer kitapta sürekli bize hayat çok güzel diyen bir anlatım varsa yazarın okuyucularına bir şeyler katma kaygısında olduğunu anlamak zor olmayacaktır diye tahmin ediyorum. Kitabın anlatımı oldukça düz hatta fazla düz. Bana öyle geliyor ki fantastik kitap denilince o atmosfer o kitapta yapay durmamalı.Eğer bir yazar fantastik yazıyorsa bunu göze almalı. Fantastik dediğimiz zaten olmayan bir dünyayı yazarın kelimeleriyle teker teker inşa etmesidir ama inşa etme olayı ne yazık ki sağlam temeller üzerine olmamış.
