Türkistan Geceleri okurken duygulandığım, öfkelendiğim, çaresizliği, acıları ve zulmü iliklerime kadar hissettiğim bir kitap.
Kitap 1931-1951 yılları arasında, Türkistan'da başlayan ve
dinmeyen bir direnişin tarih sayfalarında saklanan öyküsüdür. Necip el-Kiylani Hac ibadeti için gittiği Mekke'de Mustafa Murat Hazret isminde bir Doğu Türkistanlı ile tanışıyor. Ve onun üzerinden orada yaşananları bize anlatıyor. Bir yandan Ruslar Batı Türkistan'a saldırıyorlar, diğer yandan
Çinliler. Tabii sadece savaş değil onların yaptıkları. Halkı asimile etmeye çalışıyorlar, kadınlarına tecavüz ediyorlar. Romanda Hoca Niyaz ve Osman Batur hem manevi şahsiyetleri hem de gönüllü savaşçılara önderlik etmesi açısından kahraman birer komutan olarak anlatılmış.
Doğu Türkistan’da 1931 yılında Kumul kentinde bağımsızlık mücadelesi başlamıştır. Ülkenin bütün bölgelerindeki Çinlilere karşı zafer kazanılmıştır. 12 Kasım 1933’te Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuş, Hoca Hacı Niyaz cumhurbaşkanı olmuş ve Kaşgar başkent ilan edilmiştir. Doğu Türkistan’da bağımsız bir devletin kurulması hem Çin hem de Sovyetler Birliği’ni endişeye düşürmüştür. Sovyetler Birliği; Doğu Türkistan’ın bağımsızlığını kazanmasının kendi egemenliğinde bulunan Batı Türkistan’a örnek olmasından çekinmiştir. Bu nedenle isyanın çıkışına destek verdiği halde Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulduktan sonra Çin ile anlaşması yolunda telkinlerde bulunmaya başlamıştır. Neticede, Sovyetler Birliği ve Çin işbirliği ile Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ortadan kaldırılmıştır.
Kitaptan Alıntılar