Bu kitap Fernando Pessoa’nın ölümünden sonra ortaya çıkan notları ve günlüklerden toplanan ‘olaysız bir öz yaşam’ öyküsüdür.
Belli bir olay üzerine yazılmamış kendini sorgulamış sorgularken aynı zamanda bana da kendimi sorgulatmıştır. Ben hep şimdiki zamanda yaşarım’ dese de, geçmişten kurtalamayacak kadar geçmişe ve geleceği karamsar görecek kadar geleceğe saplantılıdır. Geçmişine saplantılı olmasını da bu cümlesinden anlayabiliriz: ‘Geçmişim, olmayı başaramadığım her ne varsa onlarla dolu’(sf.150)
insanlığın basitliği, yalnızlığı ve benliği hakkında sorgulamalara itmektedir. okura var olmaktan hem mutlu hem de mutsuz olduğunu anlatırken, kurtarılmak için yardım çığlıkları atıp bir yandan da yalnızlığıyla övünen anlar yaşattı. Kitabın olaysız oluşu, cümlelerin uzun ve düşündürücü olması beni etkiledi farklı bir bakış açısı kattı.