Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...19. yüzyılda, 19. yüzyılın ortalarına veya sonlarına doğru, dedi beyaz saçlı adam, insanlar, daha doğru toplum, kelimeleri kullanarak ölümün etkisini yumuşatmayı denerdi. O dönemin gazete haberlerini okursanız neredeyse hiç suç işlenmediği veya tek cinayetin tüm ülkeyi hüzne boğduğu hissine kapılırsınız. Evini hayallerimizde ve fantezilerimizde ölümü istemezdi yine de korkunç suçların işlendiği gerçekti, tecavüzler ve hatta seri cinayetler vardı...
Sayfa 380 - Can YayınlarıKitabı okudu
19. yüzyılda bizim aydınlarımız henüz Gagauz ismini duymamışlardı. Tespitlerimize göre Osmanlı ülkesinde ilk defa Gagauzlardan bahseden, 1867 yılında III. Napolyon'un milliyetçi hareketleri dağıtması üzerine İtalya'dan kaçarak İstanbul'a gelen ve burada Fransızca Courrier d'Orient gazetesini çıkaran Jean Pietri'dir. Pietri bu yıllarda Moldova taraflarına bir gezi yapmış ve keşfettiği Gagauzlar hakkında gazetesinde resimli bir tanıtma yazısı yazmıştır. Bu yazı Hayâl isimli bir gazete çıkarmakta olan Teodor Kasap'ın ilgisini çekmiş ve gazetesinde imzasız olarak Gagauz isimli bir makale yayımlamıştır. Teodor Kasap'ın biraz da Pietri'yle alay ederek kaleme aldığı bu yazıda İtalyan yazarın Gagauz'ları beğenmediğini, onların Türk olmadıklarına incir üzerine yemin ettiğini, büyük ihtimalle Cenevizlilerden kaldıklarını anlattığını yazmıştır. Teodor Kasap'ın yazısı Osmanlı basınında Gagauzlarla ilgili ilk Türkçe yazıdır. Yazının tarihi değeri Teodor Kasap'ın kendisinin ve Türklerin Gagauz adını duymadıklarını iddia etmesine ve bu konuda bahse girmek istemesindedir. Yazısında Teodor Kasap Gagauzların Pietri'nin uydurduğuna inanmaktadır.
Sayfa 38 - Türk Ocaklar Kayseri Şubesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BEDİRHANILER/Bedirhanizadeler. Botan Emirliği'nin son miri Bedirhan Bey'in soyundan gelen yakın dönemin siyasi ve kültürel Kürt milliyetçi uyanışında/hareketinde etitin rol oynamış aile. Bedirhaniler, Botan bölgesine asırlarca hükmetmiş olan Azizan ailesine mensuptur. Bedirhan Bey 1847 yılında başarısız olan isyanın ardından
İkincisi, Osmanlıya matbaa 1727 yılında gelmiş, bu matbaada basılan az sayıdaki kitap, (Müteferrika'nın ölümüne kadar geçen 20 yıl içinde sadece 16 kitap basılmıştır. Basılan bu kitaplar içinde Türk diline ve sanatına yönelik bir tek eser bile yoktur) satıcı bulamayınca matbaa 200 yıl kadar atıl durumda bekletilmiş, ancak 19. yüzyılda Osmanlı'da kitap ve gazetenin önem kazanmaya başlamasıyla matbaada yeniden kitap basılmaya başlamıştır. Ancak bu kitaplar da sadece büyük şehirlerde okur bulabilmiştir. Özetle, yobaz, liboş, takımının abarttığı gibi, 1928 öncesinde Osmanlı'da ne öyle ahım şahım bir kitap veya gazete koleksiyonu ne de okuyucu kitlesi vardır...
Sayfa 423 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Değişen Şehir Yaşamı
19. yüzyılda İstanbul ve büyük liman şehirlerinde yeni bir hayat başladı. Bu yeni hayat tarzı, sadece kagir konaklar, Avrupa mobilyası ve alafranga sofra adabı olarak özetlenemez. Kadınlar eğitim görüyordu. Gazete ve dergi okunuyordu, asıl önemlisi roman okunuyordu. Yüksek sınıfın kadını toplum hayatına giriyordu; gezinti yerlerinde kadın-erkek flörtü başlamıştı.
Sayfa 438Kitabı okudu
19. yuzyılda yeni bir hayat tarzı başladı. Bu yeni hayat tarzı, sadece kargir konaklar, Avrupa mobilyası ve alafranga sofra adabı olarak özetlwnemez. Kadınlar eğitim görüyordu. Gazete ve dergi okunuyordu, asıl önemlisi roman okunuyordu.
Sayfa 253Kitabı okudu
Reklam
19. yüzyılda gazete
1828'de dünyada 3.168 günlük gazete yayımlandığı tahmin edilmektedir. (...) 1900 yılına gelindiğinde, toplam gazete sayısı 31.026'ya ulaşmıştı.
Ayrıntı yayınları
19.yüzyılda İstanbul ve büyük liman şehirlerinde yeni bir hayat başladı. Bu yeni hayat tarzı, sadece kârgir konaklar, Avrupa mobilyası ve alafranga sofra adabı olarak özetlenemez. Kadınlar eğitim görüyordu. Gazete ve dergi okunuyordu.asıl önemlisi roman okunuyordu.
Sayfa 253Kitabı okudu
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.