138 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Merhaba arkadaşlar... Türk edebiyatının en önemli psikolojik roman yazarlarından Peyami Safa'nın (1899-1961), Fatih Harbiye adlı eseri hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Hayatını yazmakla geçirmiş ve yazdığı birçok eserinde doğu batı karşılaştırması yapan Peyami Safa, bu eserinde de aynı temayı işlemiştir. Fatih Harbiye adlı romanın ilk baskısı 1931 yılında yapılmıştır. Eserde; Fatih'te babasıyla oturan Neriman adlı kadının yaşamının bir kesiti anlatılmıştır. Neriman'ın sürekli kendilerine gelip giden Şinasi ile ilişkisi vardır. Bir gün Darulelhan'da Macit adlı bir genç ile tanışır. Batı tarzı yaşantısı ile dikkat çeken Macit, Neriman'ı etkiler. Yaşadığı sıradan hayattan sıyrılıp daha da özgürleşmek isteyen Neriman bunu başarabilecek mi? Ülkemizde 1860 lı yıllardan sonra ortaya çıkan batılılaşma hareketi ile batı tarzı yaşayışı bir özenti haline gelmiştir. Batıdan ne alınmalı ne alınmamalı, batı mı daha gelişti doğu mu? Gençleri batıya özenmekten nasıl kurtarabiliriz? gibi çeşitli sorular gündeme gelmiştir. Ama ne olursa olsun ne fikir ortaya konulursa konsun yine de günümüzde de olduğu gibi gençlerimizi özentiden kurtarmıyoruz. Peyami Safa'nın dili biraz ağır ama bu eserlerini anlamak için engel değil. Şimdiye kadar bu yazardan okuduğum her eserde sanki yarım yazılmış da ikinci sezonu gelecek diziler gibi bir his var. Sonu birşeye bağlanamıyor. Yine de keyifli bir okuma oldu. İyi okumalar...
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202032 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
86 günde okudu
Sonu Olmayan Bekleyiş Katlanılmazdır
izlemek/dinlemek için: youtu.be/R2rR3v2xPU8 Merhaba kitapseverler. Bu bölümümüzde Emeric Pressburger'ın “kara” gerilim romanı Cam İnciler'i konuşuyoruz. Kitabın tanıtım yazısından: "Piyano akortçusu Karl Braun, 1965 Haziran’ında Londra’da kiraladığı odasına yerleşir. İlk bakışta okurun rahatlıkla duygudaşlık kurabileceği, savaş sırasında kaybettiği karısıyla çocuğunun yasını tutan, müzikten anlayan, ince ruhlu bir beyefendi gibi görünür. Siyasi görüşleri nedeniyle 1933’te Almanya’yı terk ettiğini söyleyerek komşularının saygısını kazanan bu Alman, aslında insanlığa karşı işlediği suçlardan yirmi yıldır aranan bir beyin cerrahı, Nazi savaş suçlusu Dr. Otto Reitmüller’den başkası değildir. Yakalanma korkusuyla yaşayan doktorun paranoyasıyla birlikte gerilimin dozu da giderek artar. Pressburger sarsıcı finale doğru ilerlerken ahlak, sorumluluk ve ilahi adalet kavramları üzerinde durur. 1966’da okurla buluşan Cam İnciler hakkında, Braun’un gerçek kimliğinin ilk bölümde ortaya çıkmasını eleştirerek yazarın asıl meselesini ıskalayan tek bir yazı yayımlanmıştı. Roman çok geçmeden unutulup kayıp edebi hazineler arasında yerini aldı. Savaş suçlularının edebiyatta belli klişelere sığdırılarak tasvir edildiği o dönemde Pressburger’ın hedefi, sıradan bir insanla tüyler ürpertici suçlar işlemiş bir canavarı kendinde buluşturan Karl Braun karakteriyle, Hannah Arendt’in de vurguladığı gibi, Soykırım’ın faillerinin sapkın ya da sadist değil, “son derece insan” olduklarına işaret etmekti." Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle.
Cam İnciler
Cam İncilerEmeric Pressburger · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023179 okunma
Reklam
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
136 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar... Bugün sizlere Kırgız Türkü olan Cengiz Aytmatov'un Toprak Ana adlı romanı hakkında bilgi vermeye çalışacağım. 1928-2008 yılları arasında yaşamış, 1. ve 2. Dünya savaşlarının toplum üzerindeki etkilerini oldukça yakından gözlemlemiş olan Aytmatov, eserlerinde de savaşın halk üzerindeki, geriye kalan aileler üzerindeki etkilerini anlatmıştır. 1963 yılında yayımlanan Toprak Ana romanında ana tema, savaştır. Kitapta acının her türlüsünü yaşamış bir ananın, Toprak Ana ile dertleşmesini hikayeleştirmiştir. Bozkırın ortasındaki bir Kırgız köyünde erkeklerin savaş yüzünden askere alınmasıyla geride kalanların hayatlarını kaleme almıştır. Açlık, sefalet, eldeki tüm ürünlerin cepheye gönderilmesi, gelen ölüm haberleri ile geçen zorlu yıllar gerçekçi bir perspektifle anlatılırmıştır. Tolganay ana ve gelini Aliman'ın acıklı hikayesi... Cengiz Aytmatov kısacık bir hikayeye bu kadar acıyı nasıl sığdırdı? İnsanlar savaşmadan yaşayamaz mıydı? Savaşlar cephedeki askerler için zordur, peki ya arkada kalanlar için? Çocuklarını bekleyen anneler, eşlerini bekleyen kadınlar, babalarını bekleyen çocuklar... Cengiz Aytmatov'un akıcı bir dille yazdığı bu muhteşem eseri mutlaka okumalısınız. İyi okumalar...
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202262,1bin okunma
390 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Herkese merhaba, 1907 de inşa edilmiş olan tarihi Papadopulos apartmanı Galata Kulesinin çok yakınındadır ve beş katlı olup yirmi daireden bir müştemilattan oluşmaktadır. Anlatıcı aynı zamanda yöneticidir bir numaralı dairede oturmakta olup tek tek daireleri bir vesileyle ziyaret ederek bizlere oturanların hayatlarından kesitleri kah kurgu ile harmanlayarak kah kelime oyunları ve ironik bir yaklaşımla sanat, tarih ve edebiyattan bahsetmektedir. Her bölüm sonunda ki apartman karar defteri de bir çok bilgi sunmakta olup sonda ki fotoğraflarlar ile birlikte Cumhuriyet tarihine doğru yürütmekte bizleri yazar mükemmel akıcı, yalın, güçlü kalemi ile. Kesinlikle öneririm. Sevgiler
Papadopulos Apartmanı
Papadopulos ApartmanıAltar Kaplan · Alfa Yayınları · 201991 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Psikopat biri dışarıdan gayet normal görünebilir , ta ki anormalliğini tetikleyen bir olay yaşayana dek. " Herkese Merhaba Martin Beck serisinin dördüncü kitabıyla sizlerleyim. Martin Beck, karşısındakini şiddet uygulamadan sorgulama tekniği kullanan sakin ve dikkatli bir başkomiserdir. 13 Kasım 1967'de bir vaka haberi gelir. Biri polis olmak üzere 9 kişi otobüste öldürülmüştür. Ölen polis Martin Beck'in ekibinden biridir. Şahit ve tanığın olmadığı olayı çözmek Martin ve arkadaşlarının zorlayacaktır. Öldürülen polis otobüste ne arıyordu ve neden müdahale etmemişti? Martin ve arkadaşları ile cinayeti çözmek isterseniz kitabı okuyun derim. Teknolojinin olmadığı bir zamanda polislerin çalışma şartlarının zorluğunu ve küçük bir dikkatsizliğin soruşturmayı nasıl uzattığını bir kez daha fark ettim. Seriyi severek okuyorum ama çeviri de hatalar olduğunu da belirteyim.
Gülen Polis
Gülen PolisMaj Sjöwall · Ayrıksı Kitap · 202085 okunma
Reklam
423 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.