Kitap her sualimizi karşılayamaz, doğru. Ama, hangi sohbetten doyarak çıkarız. Bu kanma bilmeyen susuzluk insanın alın yazısı değil mi? Şüphelerimizi, tereddütlerimizi arzın ve zamanın bütün büyük zekâları çözemezse, dar bir coğrafyanın ve hasis tesadüflerin karşımıza çıkardığı bir insan nasıl çözebilir? Kitap denen uçsuz bucaksız okyanusta daima yeni keşifler yapmak kabil.
Hangimizin irfanı o sonsuz “belki” yle boy ölçüşebilir?