1931 yılında yazılmış olduğuna inanması pek güç olan, zamanının çok ötesinde bir bakış açısıyla özgürlük kavramınının göreceliğini sorgulayan roman.
görecelik bu romanda anahtar kelimedir. insanlar için yeni bir sistem önerir. bu sistemi de farklı bakış açılarına sahip birden fazla karakterin kişiliğini kullanarak, sistemin içinde ve dışında yaşadıkları deneyimler ile önümüze serer. bu sebeptendir ki okuyan insanlar arasında kitabın bir distopya mı, yoksa ütopya mı olduğu konusunda anlaşmazlıklar vardır.
romanı tanımlarken, neredeyse 90 sene öncesinin öngörüsü ile günümüz tüketim sistemlerine selam çakan, hali hazırda kullanmakta olduğumuz bir dizi teknolojiye de göz kırpan bilim kurgu yönünü es geçmek büyük bir hata olur.
kast sistemleri, kastlar içinde mutlu olmaya şartlanmış, mutlu yaşayan insanlar, sistemle uyumsuz yaşayan insanlar ve bu tip bir sistemi yönetenlerin nasıl bir mantığa sahip olabileceğini merak ediyorsanız okumanızı öneririm. heyecanlı, aksiyon dolu bir bilimkurgu beklentiniz varsa ya da derin bir edebi lezzet arıyorsanız kitabın size göre olmadığını söyleyebiliriz.