Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zeynep

Zeynep
@1zeys
47 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
296 syf.
·
Puan vermedi
Günlük Yazılar 4 - Gün Saati
Günlük Yazılar 4 - Gün SaatiSezai Karakoç
8.6/10 · 118 okunma
Reklam
Afganistan'daki, Lübnan'daki, Filipinler'deki, Hindistan'daki, Etiyopya'daki kırımlara, soykırımlara bakarsak, vaktiyle Yahudilerin başına gelen, Müslümanların da başına gelmekte. Ve ne garip, en çok da, iki bin yıl sürgün ve eza-cefa hayatı yaşayan Yahudilerin eliyle. Nüfusun fazla, coğrafyanın geniş olması bir şeye yaramıyor. Çünkü tekniğin korkunçluğu o dereceye vardı ki, mesafeler ve nicelikler sıfıra iniyor. Öyle uluslararası tekeller kurulmuş ki, İslâm dünyasının bu acıklı durumunu görüp de haykırmak isteyenlerin sesi duyurulmuyor. Sanki bir kuyunun dibinden sesleniyorlar ve kuyunun ağzı kapalı. Sanki mikrofonları, seslerini fısıltıya dönüştürüyor. Ne garip. Dinleri, seslenmek için minareye sahipken, onlar kuyudan sesleniyorlar. Kuyudan sesleniyoruz yani. Ruhumuzdaki vurdumduymazlık ve donmuşluğun kirli kan damarını koparıp atmadıkça, bu durum sürüp gidecek. Ta kıyamet kopuncaya değin. Eğer kıyamet zaten kopmamışsa.
Sayfa 278

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyayı hor görerek terk eden, sonunda onun esiri olur. Dünyaya tapan ise, sonunda onun kulu,mahkumu olur. İşte meşhur kural burda da bir kere daha geçerli olmaktadır. Bir şey haddini aştı mı zıddına inkılâb eder
Sayfa 242
İslâm Dünyası halkları, Müslümanlar, ne nerede birleşeceklerini, ne nerede ve kimden ayrılacaklarını biliyorlar. Hayat memat meselesi olduğu halde. Ah, ne gaflet, ne uyanılmaz, derin ölüm uykusu, Ya Rabbi!
Sayfa 127
Reklam
İslâm, gerek metafizik planda, gerek toplum katında birliği, bölünmezliği önerdiği, hatta buyurduğu halde, İslâm dünyasının bugünkü manzarası, bunun tam zıddınadır. Bunun da bir bedeli vardır ve bu bedel, çok acı bir şekilde ödenmekte.
Sayfa 126
İnanmış kişinin sözlüğünde "yılgınlık" kelimesi bulunmamalıdır. Tanrı'nın kapıları çoktur. Bir kapı açılmıyorsa, açılacak daha bin kapısı vardır. "Tanrı bir, kapısı bindir". İnanmış adam, buna inanan kişidir.
Sayfa 147
Üç psişe bozukluğu yaşadık iki asırda. İlk Psişe bozukluğu, savunma psikolojisi şeklinde ortaya çıktı. Bahsettiğim savunma psikolojisi-apoloji şöyle gerçekleşiyor: "Avrupalılar bütün geliştirdikleri hümanizmi, Rönesansı, Reformasyon'u, bilimsel devrimi, İslâm'a borçlu" Veri olarak doğru ama söylem olarak yanlış, Bana ne? Ben bir şey yapmadan, ne olup bittiğini anlama çabası bile ortaya koymadan, başkalarının, benden önceki Müslümanların sırtından geçinebilir miyim? Böyle bir şey olmaz. Orada yapılan, tarihte ortaya konan bir tecrübe var. Ben yapmış değilim, benimle bir ilgisi yok. Biz onların sırtından güya kendimize pay çıkarıyoruz. Bu; berbat, kötü bir mirasyedilik meselesi.
Sayfa 40
ABD Başkanı Carter'ın bir İngiliz gazetesine verdiği demeç. ABD Başkanı şöyle konuşmuş: "Orta Doğu'da barışın sağlanması için ben hiç bir zaman bağımsız bir Filistin devletini savunmadım, savunmayacağım da." Başkan : "Hiçbir zaman bağımsız bir Filistin devletini savunmadım" derken başkan olmadan önceki hayat dönemini de ifade etmiş olmaktadır. Çünkü bağımsız bir Filistin devletinin varlığını savunan bir kişinin ABD başkanlığı makamında işi ne? ABD'ye başkan olmak demek, aynı zamanda uluslararası siyonizmin menfaatlerini canı pahasına korumayı üstlenmek demektir. Bu doğrultudan sapmayı göze alan bir başkan o makamda iki gün bile kalamaz.
Sayfa 205
Kötü bir dünyada iyi bir Müslüman olarak kalabilmem için kötülüklerin ortasında bile benim namaz, oruç gibi ibadetlerimi yerine getirebilmem, faiz, fuhuş gibi yasaklardan kaçınmam yetmiyor. Aynı zamanda kötülüğü ortadan kaldırabilmek için mücadelede bulunmak gerekiyor, aksi takdirde kötü bir dünyada sayılamayacak kadar iyi Müslüman bulunduğunu söyleyebilirdik, ama bu kadar iyi Müslümanın yaşadığı bir dünyanın nasıl olup da iyi olmadığını izah edemezdik.
Sayfa 85
Reklam
Ali Ayçil - Hem Yaralı Hem Yakını Bir Yaralının
Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: neyin var taşınacak? şu kırık dal sesinden, şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka neyin var sen gidince aklı sende kalacak!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile alakalı söylenen önemli bir söz var, diyorlar ki, "Gururlanacağı bir şey olduğunda toprağa bakardı, bunaldığında, daraldığında, sıkıldığında göğe bakardı." Göğsü açılsın rahatlasın diye. O yüzden göğe bakmak gökyüzüyle ilişki kurabilmek, onunla bir şeyler, bir hukuk geliştirebilmek bize iyi gelecek önemli noktalardan bir tanesi.
Sayfa 121
Fethi Gemuhluoğlu meşhur "Dostluk Üzerine" konuşmasında diyor ki:
"Ölüme dost olunuz. Ahiret dünyada başladığına göre, dünya ve ahiret tefriki bizim izafi değerlendirmemizdir. O zaman nasıl kendimize dost olmak mecburiyetinde isek, ölüme de dost olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü, ölüm, insana Peygamberimizin ifadesiyle 'Gözünün akının siyahına olan yakınlığından daha yakındır.' Asıl daha güzeli yine Peygamberimizin lisanıyla 'Ölüm, mü'minin tuhfe-i canıdır.' Yani Sahibine, Rabbine canını hediye etmesidir."
Sayfa 121
260 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.