"Şehirde sen benim en çok saklandığım
İçine girip kortuğum
Çamlarını yıkamadığım
Karanlığını bozamadığım
Sen benim durup durup saplandığım."
Saygı ve özlemle...
HİÇ BİLMİYORUM
Bir fırtına gibi estin kara dünyamda
Önce serinlettin amma
Sonra yıktın her şeyi
Şimdi dinse de bur rüzgar
Dağılanları nasıl toplayacağım
Hiç bilmiyorum
her şey kader amma
Ayrılık dağ gibi durur karşımda
Her şey kader amma yürek Göynüyor
Sancılar içimde hüzün dışımda
Her şey kader amma canım yanıyor
Zemheride benim ateştir içim
Renk, kaleminden akıtıyordu yaşlarını şimdi. Ne yazdığını bilmiyordu, okuyamıyordu da. Tek gördüğü pusun ardındaki harfler..
Öfkesini, hayal kırıklığını, yorulmuşluğunu, acısını döküyordu ve yazdığı cümleleri hiç düşünmeden yazıyordu. Şu an ve her daim yanında olan defterine. Onu tek durduran kaleminin kırılmış ucuydu. Bunu da yazamadığı o