Ebu’d-Derdâ Hazretleri bir gün şehri dolaşırken, halkın, bir günahkâra ağır sözlerle hakâret ettiklerine şâhid oldu. Onlara sordu:
“–Siz kuyuya düşmüş bir adam görseniz, onu oradan çıkarmaz mısınız?”
Oradakiler:
“–Evet, çıkarırız!” dediler. Bunun üzerine Ebu’d-Derdâ Hazretleri:
“–O hâlde kardeşinize ağır sözler söylemeyin, size âfiyet veren Allâh’a hamd edin!” dedi.
Bunun üzerine onlar:
“–Siz bu günahkâra kızmıyor musunuz?” dediler.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in terbiyesinde yetişmiş bulunan güzîde sahâbî, bu suâle şöyle cevap verdi:
“–Ben onun kendisine ve şahsiyetine değil günâhına kızıyorum, günâhı terk ettiğinde, o yine benim din kardeşimdir.” (Abdürrazzâk, XI, 180; Ebû Nuaym, Hilye, I, 225)