Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Etiyopya İmparatorluğu
Etiyopya 1896 yılında İtalyanlar karşısındaki yenilgisine dek sömürgeciliğe direnebilmiş tek Afrika ulusu olarak özel bir konuma sahip olmuştu. 1917 yılında Prens Ras Tafari iktidarı ele geçirdi. 1930 yılında Haile Selassie (Kutsal Üçlemenin Gücü) adıyla imparator oldu. Ülkesini modernleştirmeye çalıştı. 1936 ve 1941 yılları arasında İngiltere'de sürgünde kaldı. Bu sırada ülkesi Etiyopya İtalyan işgalindeydi. İngiliz kuvvetleri İtalya'yı özgürleştirdikten sonra Haile Selassie ülkesine geri döndü. Köleliği yasadışı ilan etti (1930'larda 26 milyonluk ülkede yaklaşık 2 milyon kölenin bulunduğu tahmin ediliyordu). 1930'larda Jamaika'da başlayan Rastafari hareketi, Haile Selassie'yi Afrika halklarını özgürlüğe götürecek Mesih gibi bir figür olarak görüyordu. Hem Jamaika'da hem de dünyanın farklı bölgelerinde halen Rastafari adıyla anılan takipçileri bulunmaktadır.
Sayfa 142 - Haile SelassieKitabı okudu
olur mu ya, yunanlar ermeniler rumlar bir şey yapar mı? masumdur onlar
Tahkik Heyeti Raporu'ndan birkaç madde: 1- "Mütarekeyi müteakip Aydın Hıristiyanlarının emniyeti tehlikede değildi. Savaş sırasında bu vilayetin Rumları göç ettirildi ise de Nurettin Paşa'dan sonra İzmir valiliğine tayin edilen İzzet Bey bütün ahaliyi, cins ve mezhep farkına bakmaksızın iyi idare etmekte idi. Birkaç eşkıya
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Kuba fuze krizi
Karayiplerdeki durum, 1959'da Kubali devrimci Fidel Castro'nun ulkenin yonetimini halk ayaklanmasi sonucu ele gecirip ulkeyi Sovyetler'in yorungesine sokmasindan sonra gerilmisti. 1960'da Kuba ve Sovyet yakinlasmasi ekonomik alanda resmiyete binince Washington yonetimi ofkelenmis ve adaya ekonomik ambargo uygulamaya
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
Bozkurtların Ölümü'nde Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi: Olaylar 621'de başlar, 639'da son bulur. "Romanın Hikâyesi"nde Atsız, tarihe sadık kalacağını belirtmiştir. Gerçekten de romandaki ana olaylar, tarihte geçen olaylarla örtüşmektedir. Bunu göstermek için 621-639 yılları arasındaki Kök Türk tarihini özet
ATSIZ'DA IRK-IRKÇILIK / SOYCULUK:Kimlerin Türk olduğu konusunda Atsız'ın geldiği son noktayı yukarıda belirttik. Başlangıçta Türk kökünden gelmeyenleri Türk saymayan Atsız, daha sonra Türk kökünden gelmiş kadar Türkleşmiş olanları ve başka bir ırkın şuurunu taşımayanları da Türk saymaktadır. Atsız bu konudaki fikrini örneklerle de
Abideye ulaşan ziyaretçiler aslanlı yola bağlanan 26 basamaklı bir merdivenle karşılaşırlar. Bu merdiven 4 m yüksekliğindedir, yani ortalama bir ziyaretçinin boyunun iki katından fazladır ve bu nedenle ziyaretçiye yine heybetli bir duvar ya da tırmanılacak bir engelle karşı karşıya olduğu hissini verir. Merdivenlerin tepesinde yer alan kuleler 8,80 x 10,85 m taban alanına sahiptir ve 7,2 m yüksekliğindedir. Bu ilk kulelerin hemen yanındaki Erkekler ve Kadınlar heykel grupları bir metrelik kaideleri hariç yaklaşık beşer metre boyundadırlar. Ziyaretçileri küçücük bırakırlar ve 262,20 m uzunluk ve 12,8 m eniyle kendisi de epey büyük olan aslanlı yolun girişine de egemendirler. aslanlı yolun çok uzun olduğu hissini kuvvetlendiren bir tasarım detayı da yerdeki taş karolar arasındaki çimenle kaplı 5 cm'lik açıklıklardır; bunlar hızlı yürümeyi imkansızlaştırır, ziyaretçileri adımlarına dikkat edip yavaş yürümeye mecbur ederler. Aslan heykellerinin arkasında yer alan, taşlar arasında 5 cm'lik açıklıların olmadığı küçük patikadan yürümek isteyen ziyaretçiler hemen güvenlik görevlileri tarafından uyarılarak aslanlı yola geri dönmeye zorlanırlar. Aslanlı yol bu şekilde ziyaretçileri yavaş yürümeye ve abidenin kalbine doğru ağır ağır ilerlemeye sevk ederek girişteki dik rampaya benzer bir işlev görür.
Sayfa 125Kitabı okudu
1882 sayımının verdiği rakamlar da konut sorununun ciddiyetine ışık tutmaktadır. Resmî rakamlara göre başkent nüfusunun yaklaşık %26'sı kendi evinde oturmuyordu. Nüfusun %5'i cami ve tekkelerde yaşıyordu, %8'i zaten yerleşik ikameti olmayan muhacirlerdi, %1,5'u medreselerde yaşayan softalar, %14'ü dükkânlarında yaşayan esnaf, %2'si ise hanlarda kalan zanaatkâr ve tüccarlardı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.