Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu dünyaya benzeyen ama başka sakinlerin mesken tuttuğu bir dünyayı kendi etrafımda yaratma yönündeki eğilimim hayalimden asla eksik olmadı. Sy:15 Ne güç iştir kendi olup sadece görünürü görmek! Sy:16 Ruhum gizli bir orkestra benim; hangi enstrümanlara dokunduğumu, hangilerinin benim içimde gıcırdadığını bilmiyorum. Bir senfoni olarak tanıyorum
Kırmızıkedi Yay.Kitabı okudu
352 syf.
·
Puan vermedi
# PUZZLE'IN PARÇALARINDAN BİRİ KAYIP #
Kitap çok matematiksel işlenmiş olduğundan dolayı bende matematiksel bir şekilde ele almayı düşünüyorum o yüzden madde madde kitap hakkındaki düşüncelerimi yazacağım. • ilk olarak kitap biçem üzerine ele alınmış Yani kitapta yazar "E" harfini kullanmadan kendini ifade etmiş ve kitap bu "e" harfinin kayboluşundan yola çıkılarak
Kayboluş
KayboluşGeorges Perec · Ayrıntı Yayınları · 20181,044 okunma
Reklam
Atatürk Neden 29 Ekim Tarihini Seçti ..! 2 yıl sonra, yani Ekim 1925’te Fahrettin Altay Paşa Çankaya’da Atatürk’ün misafiridir. Zihnini hep meşgul eden bir soru vardır. ‘Acaba Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti neden 29 Ekim’de ilan etmiştir. Neden 27 Ekim veya 1 Kasım değil?’ Çankaya Köşkünde yemek sonrası Atatürk’ün yanına gider. “Paşam benim
Avette ve nefahtu fihi min rübi (Ruhumdan ona üfledim. Hicr 15/29)diyor. Nefes-i rahmani, o üflemenin eşyaya can vermesi, varlık vermesi, mana vermesi anlamına geliyor. O yüzden yaratılışın terütazeliği, güneşin her gün yeniden doğması, yıldızların her gece yeniden çıkması, ayın binbir suretiyle tekrar tekrar arz-ı endam etmesi de insana bir mesaj. Yani evren bize diyor ki: "Ey insan, nasıl tüm alem her an yeniden yaratılıyorsa sen de her sabah güneş gibi yeniden doğ. Bismillah de, yeni bir başlangıç yap. 'Bitti, öldü, kapandı' dediğin yerde bir kapı daha açılacak. Kapıyı ara. Işığı ara. Asla umudunu kesme. Sonsuz yaratılış döngüsü içinde yoluna devam et. Durma, yürü! "
264 syf.
·
Puan vermedi
Sadece bu kitapla sınırlı kalmadan varoluşçuluk hakkında okuduklarımdan kendimce çıkarımlarımla başlamak isterim. Varlığın, öz’den önce geldiğini savunan bu görüşe göre aynı beden yüzlerce kez gelse yeryüzüne her defasında da bambaşka öze sahip insanlar ortaya çıkacaktır. İnsan önce var olacak, kişilik, karakter, ideoloji gibi özü oluşturacak soyut ne varsa edinimlerle zamanla kazanılacaktır. Kutsal dinlerde olduğu gibi bir ruh veya kader algısını da gözardı ettiği için genelinde ateist bir görüştür. Buna karşın dindar hristiyan filozoflardan da bu akımı destekleyenlerin olması, konunun öyle kalıplara sığdırılabilen, çok da kolay anlaşılabilir olmadığını ispatlar niteliktedir. Kitabın detayına girecek olursak; Bulantı, 29 ocak 1932 pazartesi (takvimde bu gün cuma) başlayıp, çoğunlukla yalnızlığı, içe kapalılığı, çevreyi izlenim sonucu kişi ya da nesne olsun duyulan tiksintiyi, öncesizliği, sonrasızlığı, hiçliği (ki birer virgülle ayrılmış bu sözcüklerin idrakı da keşke yazımları kadar kolay olabilseydi) yer yer çok akıcı betimlemeler ile günce şeklinde okura aktarmaktadır. Günlerin tekdüzeliğinin, önemsizliğinin günlük formatında aktarılması belki de bir ironi içermektedir. Sakin kafayla okunması gereken ve varoluşçuluk hakkında ufak çaplı da olsa bilgi sahibi olunmasının konunun anlaşılmasında (anlaşılmaya yaklaşılması deyim :) ) fayda sağlayacağını düşündüğüm, kısıtlı bilgimle bu satırları karalamama sebebiyet veren, tavsiye de ettiğim kitaptır, Bulantı.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,9bin okunma
Neden 29 Ekim ?
Cumhuriyetin ilanından 2 yıl sonra, yani Ekim 1925’te Fahrettin Altay Paşa Çankaya’da Atatürk’ün misafiridir. Zihnini hep meşgul eden bir soru vardır. ‘Acaba Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti neden 29 Ekim’de ilan etmiştir. Neden 27 Ekim veya 1 Kasım değil?’ Çankaya Köşkünde yemek sonrası Atatürk’ün yanına gider. “Paşam benim dikkatimi çekmiştir.
Reklam
NEDEN 29 EKİM ? Cumhuriyetin ilânından 2 yıl sonra, yani Ekim 1925’ te Fahrettin Altay Paşa Çankaya’ da Atatürk’ ün misafiridir. Zihnini hep meşgul eden bir soru vardır. ‘" Acaba Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti neden 29 Ekim’ de ilan etmiştir. Neden 27 Ekim veya 1 Kasım değil? " Çankaya Köşkünde yemek sonrası Atatürk’ ün yanına
80 syf.
·
Puan vermedi
Okuyup sonrasında çocuklara okutacağım bir kitabın yazarı dikkatimi çekti araştırdım ve hayret ettim gerçekten de 211 eser, 5 çeviri, 5 film ve çocuk edebiyatı ödülü Bu kitaba gelirsek Trafik kazasında kocası öldükten sonra apartmanda masraflarını karşılamak için terzilik yapmak zorunda kalan ev hanımı Müzeyyen Hanım ve onun Yetimler Güzeli kızı
Yetimler Güzeli
Yetimler GüzeliKemalettin Tuğcu · Damla Yayınevi · 200864 okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Sessiz Tanık - Elisabeth Herrmann
Sessiz Tanık
Sessiz Tanık
Elisabeth Herrmann
Elisabeth Herrmann
(Kendi inceleme defterime nasıl yazdıysam aynılarını buraya yazıyorum.) ! Spoiler sayılabilecek bölümler olabilir. ! Evet, yıllar sonra yine buradayım. :) Buraya neyi nasıl yazdığımı dahi unutmuşum anlayacağın. Kitabı bitirdikten on beş gün sonra yazayım deyince böyle oluyor demek ki. Açıkçası kitabı bitirince dayak yemiş
Sessiz Tanık
Sessiz TanıkElisabeth Herrmann · Yakamoz Yayınları · 202199 okunma
BİLMİYORUM 1. Geldim, bilmiyorum nereden, ama geldim; Önümde bir yol gördüm, yürüdüm, İstesem de istemesem de yürümeyi sürdüreceğim, Nasıl geldim, nasıl gördüm yolumu? BİLMİYORUM! 2. Bu varlığın içinde yeni miyim yahut eski mi? Özgür müyüm yoksa bağlı bir tutsak mı? Hayatımda kendimi ben mi yönetiyorum, yoksa başkası mı? Bilmek isterdim,
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.