Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ugün

ugün
@AD4RCHIVE
Yakmaya başlayana dek yanacaksın!
Öğrenci
16 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Dipnot. Biz tek bir çalgı için yazılmamışız; ne ben, ne de sen.
Reklam
Sen hep ol, Kumral.
"Söz veriyorum" dediğini duydum. "Bir gün yarın olacak sen artık acı çekmiyor olacaksın." Ama sen de ol. Sen hep ol, Kumral.
Maya Efnan.Kitabı okudu
Ailemin evindeki yatak uyuyabildiğim nadir yerlerden biriydi. Ama ben kan kustum oraya. Bilemezlerdi... Annem bilemezdi dünyanın sonunu doğurduğunu...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Benim” dedim içimden. “Benim gece. Benim son. Benim yolculuk.” İçinde doğmuşum gecenin. İçinde doğmuşum sonun. Yolculuk yaparak varmama gerek yok. Ben hep oradaydım. Geceyi ben bitirdim. Ancak başkaları kıçlarını kaldırıp gelebilir yanıma ve girerler gecenin sonuna. Benim krallığım orası. Gecenin başlangıcını bilmem ama sonu bana ait!..
Artık Cassandra ananas ve muzların yanında bizi de taşıyordu. Kinyas ve Kayra’yı. Dünyanın en yalnız adamlarını... Dünyanın sonuna, dünyadan önce giden adamları...
Sayfa 73 - KinyasKitabı okudu
Reklam
Ölümü oyuncak yaptığımda nefes alırken çektiğim hava boğazımı tahriş etmiyordu. Oynayabildiğim bir tek o kalmıştı. Aslında yalan söylüyorum. Bütün dünya vardı karşımda oynayabileceğim. Ama ben ölümü seçiyordum. Çünkü hakkında tek bir fikir bile yürütemediğim ama adını bildiğim aklımdaki tek şeydi. Ve insan yeni oyun arkadaşları arıyor. Tanımadıklarıyla oynamak. Daha heyecanlı. Onu da tanıyayım, bırakırım peşini. Fazla sürmez, ondan da nefret ederim. Ben Kayra yaşayan en karmaşık ruhum.
İnsanların kalp atışlarının sesi ona saniyeleri hatırlatıyordu. Saniyeler de hayatı ve zamanı...
Herhangi bir maddeye bağımlı olan ve daha sohbetin ilk basamağında söz konusu maddeyle ilişkisi sorulan her adam gibi nefret etti benden... Annem bir alkolikti. Ama hiçbir zaman belli etmeyenlerden. İçki içerek sadece kendine kötülük yapanlardan. Kahve fincanında votka içenlerden. Ve ben alkoliklerden nefret ettim...
Ben uyurgezerim, diyorum. Sayiri filmenam. Hem hayal ederim, hem yürürüm. Ufacık bir odada volta atarken –ki dört volta sonrasında güzergâhı ezberlediğimden kapatırım gözlerimi– Meksika’dan Çin’e giderim. Oradan da cennete. Sonra Kanada’ya. Oradan da cehenneme. Bavula gerek yok. Kendimi götürmem yeter. Tanımam yeter, gittiğim yerlerden ve insanlarından iğrenmem için. Benim ilacım böyle küçük odalardır. Böylesine atılan voltalardır. Beş adımda aşılan denizler, beş adımda tırmanılan dağlardır. Perdenin havalanışı okyanustaki kasırgadır. Kapının beyazı Alaska’nın karıdır. Sarı duvarlar Sahra Çölü’dür. Kinyas’ı yanımda götürdükten sonra her yer aynıdır.
Aslında ne, kim, nasıl, neden sorularından artakalan, dünyanın dibindeki pisliğin içinden gelip yeryüzüne çıkmış, kendine satıcı arayan bağımlı gibi dolanan o soru var aklında: “Ne fark eder?” “Hiçbir şey!” diyorsun. Yeniden uyumak için gözlerini kapatırken.
Reklam
Onu sevdiğimi söyleyemem çünkü duygularım yok ama hayattaki tek bağımlılığım olduğunu itiraf edebilirim... Yoruldum. Çok yorgunum... Yeryüzüne inme zamanı.
Benim adım yok. Çünkü ben yokum. Delirdim. Yetmedi. Delirttim. İğrendirdim. Dünya bendim. Acıyı inceledim üniversitelerde. Üç ayrı okulda, üç yıl. Sonra acıttım akademik kariyerleri ve tabiî ki kendiminkini. Ne çalışmak, ne de bir işe yaramak. Hiçbirine inanmadım. Tespihle adam boğdum. Ben doğdum! Oysa güneş batıdaydı. Ben geceye geldim. Aya misafir oldum...
Hayatımı diktiler. Oysa yırtmak için çok uğraşmıştım...
"Aptal," dedim, "dön hayata; Tanrın sana acımış da Meleklerini yollamış kurtul diye o anıdan; İç bu iksiri de unut, kurtul artık o anıdan."
İlk görüşte aşk değildi. Artık bunu kabul edebilirim. Ama sonunda onu öyle çok sevdim ki, birinin bir başkasını bu kadar sevebileceğini hayal dahi edemezdim.
62 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.