Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Abdulkadir Sevinç

Abdulkadir Sevinç
@Abdulkadirsevinc
İnşaat mühendisi
Ankara
58 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki. Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. "Cemal Süreya
Reklam
Baudrıllard'ın simulasyonundan herkese merhaba
Fazla noksandır ,fazlaysa noksandır. Her ne ki fazlaysa noksandır.#kizilgoncalar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Ee hocam nasılsınız ? --Nasil olayım, yaşamak ile savrulmak arasında bir yol tutturdum . Patronumuz rüzgar ,nereden eserse..#incitaneleri
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmayı Ki uçlarından çile damlardı. (Didem Madak ) #incitaneleri
Reklam
Metruk bir değirmen gibiydim işe yaramaz ,gözden çıkarılmış ,kuşların bile uğramaktan vazgeçtiği yıkılmaya bekleyen bir değirmen. Yeryüzünün unutulmuş bu ücra köşesinde.. Başka bir çok şey gibi. İyinin ve kötünün,acının ve mutluluğun arasındaki çizgi belirsizleşmiş. Sanki her şey zamanı unutmak için yaşanıyor gibiydi. Ve sanki bu durumdan yağan kar her şeyin üstünü örtüp bu unutuşu mümkün kılmak için didiniyor gibiydi. Mevsimler geliyor geçiyor. Umutlar başlıyıp tükeniyor. Ama yinede hayat neden olduğu belli olmayan sabırlı bir inançla inadına devam ediyordu. (Kuru otlar üstüne )
--Ben de kitap okurum biliyor musun ? -Öyle mi? --Hıııı -Ne okursunuz mesela ? --Ne biliyim ,bir yerde görürüm hemen açar bakarım çok kalın olmayanlara tabi. hatta para ile almışlığım var bir kaç kez. -bravo. --Vakit olmuyor artık. Kitap okuyan birine benzemiyorum demi ,kimse kendisine benzemiyor ki zaten . -kimse kendisine benzemiyor doğru . (İnci Taneleri )
“Aslında o kadar önemli biri olmadığımız ortaya çıktığında neden üzülüyoruz ki? Bunu temel bir aydınlama hali olarak ele alabilsek daha iyi olmaz mı? İnanmak dediğimiz şey sonuçta insanın içinde başlattığı bir eylemdir. Ve güzelliğe, aşka inanmak kadar ayrılığa da inanmak, hazır olmak gerekir. Yani her güzelliğin sonunda bir kopuş, ayrılık pusuda bekler. Madem öyle, başımıza gelen bu gibi tatsızlıklara bizi kendi bilinmeyenlerimizle yüzleştiren hayırlı felaketler gözüyle bakmamız gerekmez mi?" (Ahlat Ağacı )
Şimdi herkesin beklentisi farklı tabii. Ya bir kere insan mesleğini sevince her yerde, her şartta yaşayabiliyor bence. mesleğe hemen her öğretmen gibi doğu'da kuş uçmaz kervan geçmez köylerde başladım biliyorsun. terörün zirvede olduğu dönemler. aslında başka şeyler hayal etmiştim tabii ama olsun... var mı öyle pat diye hayale ulaşmak? neler yaşadım, ne insanlar tanıdım. çoğunu unutmuş olsam da unutuşun bile bir cazibesi var bence. insan biraz da zamanın içinde süzülmeli, iyi ve kötü anıları birbirine karışıp belirsizleşmeli ve silinip gitmeli. silinmeyecek olanlar da var tabii: Zamana bir çentik atmak... (Ahlat Ağacı)
“Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. Değil mi? Veyahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. O yoksa, sen de yoksun. Ne anlamın kalır, ne rengin belli olur, ne de tadın…”( Hükümet Kadın)
Reklam
“Bu elmayı yarım olması çürütmüş, eğer tam olsaydı ne yerde kalırdı, ne de bu kadar erken kararırdı.” #kizilgoncalar
Bozkırın yalnızlığında arabada olan iki polis ,suçlu ve şoför Arap davut . Bozkırın sessizliğinde arabada çalan Neşet Ertaş'ın Allı Turnam türküsü .. ve Arap davutun içten söylemi : Muhtarın kızı , güzel kızmış..
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında olma ihtimalini sevdim.( Yılmaz Erdoğan)
Toplumcu belediyecilik,Çay ve badem şekeri :)
Ceviz Ağacı
Uzun zamandır neden Gregor Samsa gibi sabah böcek gibi uyanmadığımı hayıflıyorum .Belki o zman her şeye karşı daha kayıtsız ,insanların ayakları altında ezilirken daha gamsız olabilirdim. Böylece onları bu yaptıklarından dolayı ilerde duyabilecekleri vicdan azabından kurtarmış olurdum .Nede olsa hepi topu ezebilecekleri bir böcek olacaktım ,suçum ne bilmiyorum neden şimdi bir böcek bile olamıyorum ben.#CevizAğacı
Bir Demet Tiyatro
Seni seviyorum da seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum. Eskiden seni sevmenin yeşil gevrek bir tadı vardı. Seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir orada mutlu mesut yaşardı. Bir şey olduğu vakit ilk bunu koşayım gideyim Asuman'a söyleyim tarzında bir haberci telaşı olurdu. Şimdi noldu Mükremin ? Nolsun Asuman, kalbim bir kuyunun dibinde nefes almaya çalışan gariban. Yukarı tırmanmaya çalışıyor ama napsın kuyunun duvarları düz. - Bir Demet Tiyatro
Reklam
İnsanlar dizili inci bir tespihte. İnci ne kadar değerli, iplik o kadar ince. #yılmazerdoğan
Ankara soğudukça beni kendine ısındırıyor galiba .
Kar yağışını görünce aklıma küçükken bir misafir geldiğinde babaannem bize ( benden bir yaş küçük amcam ve kardeşime) : "mirişka reş ve dikê mezın bıgrın binin ezî şerjîkım" Türkçe meali (siyah tavuğu ve büyük horozu yakalayın getirin keseceğim) dediğinde o tavuk ve horozu yakalamak için mücadelelerimiz aklıma geldi istemsizce:) her misafir geldiğinde tavuk kovalamaca mecaramiz başlardı .düşmeler ,kalkmalar sonrasında pes etmeler ,bir de kış oldu mu bu kovalamacanın ayrı bir mecarasi olurdu.:)
Komşu evden çalan bir türkü Sokakta top oynayan çocuklar Ayşe teyzenin bağrışı gidin başka yerden oynayın çocuklar Kışın koltuk altında bir tezek Saatlerce okul yolundalar Öğretmenin bağırışı Dikkatli dinleyin çocuklar Yazın elinde bir dirgan Tarla yolunda çocuklar Hasan dayının bağrışı Çabuk olun çocuklar
Gökyüzünde yıldız yok. Etraf sesiz. Gecenin boynu bükük. Pidecinin köpeği sessiz Kağıtcinin dertli çalan teyibi Bugün Ankarada bir hal var..
Bir havuz çıkışı Sessiziligini koruyan bir Ankara akşamında sen ,gözlerin ve yalnızligim bir sokakta. Geceye ıslık çalan bir rüzgar , Rüzgarı saran bir bulut , Ve köşede sigara içen bir kadın.. Yalnızlığımın sesi ,İçimin yanması ve gelen otobüs sesi.. Bir yanda Gözlerin ve kaşların Bir yandan gece... Gecenin karanlığını andıran gözlerin kaşlarınla birleşince gece nasil da güzel oluyor .
Reklam
Ankara da sıcaktan bunalmıştı rüzgara ıslık çalıyordu.
--Sen nereden öğrendin böyle susmayı? -konuşmayınca susuluyor --yok yok bu seninki öyle değil -bu iyi bir şey mi peki ? --hayr olsun
Bir akşamüstü gece istasyon bekçisinin evinde tanrı misafiriyim ,akşam yemeği yendi , çaylar içildi ,yol yorgunlugu gozlerim kapaniyor ,kimse uyumuyor ,ben de bir şey diyemiyorum ,en son dayanamadım ,yaşlı bir kadın var evde ona sordum: -Ya anacim sizin buralarda kaçta yatılır? -son treni bekliyoruz evladım birazdan gelir dedi. Ben sandım ki trenden bir yakınları inecek ,meğer bekledikleri falan yokmuş ,meğer neymiş dertleri biliyor musunuz? Gecenin bir vakti ola ki trenden bir yabancı iner yakınlarda ışığı yanan bir ev görmezler ise gurbette kendini pek bir garip hisseder. İşte o garipliği hissetmesin diye o kadın o tren gelene kadar ayakta. Söylesenize o insanlar nerede nereye gittiler Sanırım Yaşar Kemal'in ince memed de dediği gibi : o güzel insanlar güzel atlara binip gittiler .
İnsanların çoğu çekingenliği korkaklik , kibarlıği aptallık zannederler. 🎬
Önünü alamiyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamiyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarinda kimse elini uzatmiyor Bir gürültülü yaşamaga gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormaninda kaybolan bir çag bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çikiyor önüme Alip başimi duvarlara çarpiyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda Insanlarin koşup doldugu bu dar yapilarda Bir kisir döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Soğuk ,susuz dudaklardan döküldü bir kaç hece Bak! gök yüzü berrak Yağmur var ve ıslandım Her dervişin dimağinda yer edinen bir bilmece Yil 57 , yer Nedim divaninda bir gece Huzurlu bir ses yükseliyor sila-i rahimden Ölmenin tam zamani ,hazır hava guzel iken Ceşminden dökülmüş , doğarken kıvırcık saclarim , bir ezanla fısıldanmiş en güzel isim: Adın..
Reklam
Yüzünde yeşil Ben aşikar olmuş Çekilmiş kaşların Zülfikar olmuş Gözlerin aleme hükümdar olmuş Mihr-i Süleymandan güzelsin güzel. 🎶🎶