"Tüm kardeşlerin, yan yana serili yün döşeklerde yatıp uyuduğu salondaki yatağımın içinde yorganı boğazıma kadar çekmiş, halı tezgahına vuran kirkitin sesini dinliyorum."
Düşsel çığlıklar boğum boğum sıkarken zihnimi
Tüm mitolojik ögeleri yerle bir eden bir öfkeyle kasılırken kaslarım
Ve kalp atışlarım ayak uydurmakta hiç acele etmezken
Tüm güçsüzlüğümle dik durmanın aciz bir muhteşemliğiyle karşılaşıyorum
Ve tüm formlardan ayrılarak
Yalnız olmanın kadırgalarında
Saçlarım hain bir kasırgayla bozuluyor
Şimdi
Hangi yağmur yağsa
Göz yaşımdan icazet alırken
Nerde kaldı ben olma bilincim
Ben aslında ben miyim?
Yoksa öteki ve başkası onayında olan bir canlı mı?
Ölüm zaten ölüm gibi
Kan revan bi' gönül gibi
Körüz değil mi? Peki ya neden konuşuyoruz görür gibi?
Heveslerimiz ömür gibi kısa
Şimdi dönün geri, dönün geri
Bi' bildiğim yoksa eğer gömün beni