Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
ICestlaviee
ICestlaviee
@Adare_
.
Elimde olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim.
anitsayac.com
Keçîka Buyê Sosyolog ;)
Lisans
1 Aralık 1993
563 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Merhabalaaar :)
Sanırım Martin Eden'den sonra Monte Cristo Kontu 'na da aşık oldum. Karakterlere aşık olmaya devam :)
#KitapsalMevzular grubu ile Eylül-Ekim de okuduğumuz eser Monte Cristo Kontu oldu. Grup okuyalım demeseydi kim bilir ne zaman okuyacaktım ve daha ne kadar mahrum kalacaktım bu şaheserden. Ama iyi ki #KitapsalMevzular..
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026,2bin okunma
Merhabalaaar :)
Uzun zamandır elimde tuttuğum ve hemen hemen hergün okuduğum ama bitmesini hem istediğim hem de istemediğim bir kitap oldu. Kitaptaki masalların o kadar normal, basit ve bilindik olması ve psikolojik analizlerinin o kadar etkileyici olması beni çok şaşırttı. Bir kaç masal ve psikolojik tahlilini okuduktan sonra masalları okuyunca
Merhabalaaar :)
Sürekli karşıma çıkan bir eserdi Suzan Defter ve alıntılarını gördüğümde hep merak uyandırırdı. Kitabı pdf olarak okudum en sonda. Kitap 126 sayfa olarak görünüyor ama 252 sayfa olmalı. Çünkü kitap iki ayrı günlükten oluşuyor ve iki günlükte ayrı ayrı 126 sayfa oluyor.(¿)
Bazen okuduğum kitapların incelemesini yazmak isterken arka kapağını okuduktan sonra vazgeçiyorum. Yazar/lar arka kapağında kitabı o kadar güzel özetliyorlar ki ben üstüne ne söylersem ne yazarsam eksik kalacak gibi oluyor. Bu kitapta da aynısını yaşıyorum. Önce kitabın arka kapağındaki yazıyı paylaşmak istiyorum sonrada ben bir kaç bir şey daha eklemek istiyorum.
"12 Eylül’ün gölgesinde boğulan bir aşk hikâyesi...Yaşamın kıyısında seyirci olmaktan öteye gidememiş bir erkek... Birbirinin ışığıyla kamaşan iki ayna arasında parçalanan bir kadın... Başkasının gözünde nasıl göründüğünü, iki günlük üzerinden anlatan deneysel bir çalışma. Modern zamanların karmaşık insanlık halleri Ayfer Tunç’un usta kaleminden unutulmaz bir edebiyat şölenine dönüşüyor. "
Çocuklar bazen ailesindeki herhangi bir bireyin davranışlarını, karakterini sevmez, ve ona asla benzemeyeceğim diye kendini yer. Bu en çokta anne babalar olur. Çocuklar bazen anne ve babalarına benzemek istemezler ama en sonda onların birer kopyası olduklarının farkına varırlar. Kaçtığımız şeyler peşimizi bırakmaz, yakamıza yapışırlar..
.
Kitap oldukça akıcı ve merak uyandırıcı. Okumanızı tavsiye ederim.
Kitaplarla Kalın ve Sevgiyle Kalın
Okur Takip Önerileri
Merhabalaaar :)
Sevgili Galeano 'yu ilk kez okuyorum ama bu son olmayacak gibi.
Kitabını severek ve 2 günde bitirdim. İçerisinde onlarca kadının kısa kısa öyküleri var. Aslında öyküden de kısa çok kısa kesitler. Bu kadınları okurken bazen' bu nasıl olabilir' diye insanların cahilliklerine şaşırıp, kabullenemedim. Bazen de kendi
Merhabalaaar :)
Sevgili Livaneli'nin hem sesine hem kalemine hem de düşüncelerine hayran biri olarak bu eseri de çok severek okudum.
Okumaya başlarken tarihle ilgili olduğundan kesin yarıda bırakırım, okumam diye korkuyordum.(Tarih i hiç sevmem, aklımda tutamam :)) Ama neyseki Sevgili Livaneli, tarihi bir konuyu, bir kişiyi(II. Abdülhamid) de severek okuttu. Hatta II. Abdülhamid i gerçekten merak ettim ve araştıracağım(bunu kitabı bitirdikten sonra yapmayı istedim çünkü kitabı okurken farklı bir II. Abdülhamid ile karşılaşmak istemedim.)
Kitap oldukça akıcı ama ben kpss çalıştığım için biraz geç bitirdim ama hergün azda olsa okumaya çalıştım.
Kitabın içeriğine gelecek olursam;
II. Abdülhamid i çok duymakla birlikte tarihe ilgim olmadığı için tam bir bilgi sahibi değilim. Ama genel olarak bir Osmanlı Padişahından çok herhangi bir 'lider', 'iktidar' kavramını sorguladım. Bir ülkeyi ya da herhangi bir yeri yöneten birilerini(padişah, cumhurbaşkanı, başkan, kral, kraliçe vb.)salt olarak, tek kişi gibi düşünürüz ama aslında onu yönlendiren, ya da onu bazı kararlarda engelleyen bir sürü kişi ve etken var.(dış güçler :)) Yani salt olarak düşündüğümüz kişi bir 'bireyken' biz onu 'devlet', 'hükümet' olarak alıyoruz ve onun döneminde olan iyi ve kötü her şeyi ona yükleriz. Ama olan şeylerin onunla ilgisi var mı?, Ne kadar var? bunları bilemeyiz...
(Bu düşüncelerim ne kadar genel olsa da şuan ki Türkiye için böyle düşünmüyorum.;))
Tarihi bir roman olan 'Kaplanın Sırtında' eserini ben tarih sevmeyen biri olarak severek okudum ve sizlere de tavsiye ederim .
Kitaplarla Kalın ve Sevgiyle Kalın
