Merhabalaaar :)
Sürekli karşıma çıkan bir eserdi Suzan Defter ve alıntılarını gördüğümde hep merak uyandırırdı. Kitabı pdf olarak okudum en sonda. Kitap 126 sayfa olarak görünüyor ama 252 sayfa olmalı. Çünkü kitap iki ayrı günlükten oluşuyor ve iki günlükte ayrı ayrı 126 sayfa oluyor.(¿)
Bazen okuduğum kitapların incelemesini yazmak isterken arka kapağını okuduktan sonra vazgeçiyorum. Yazar/lar arka kapağında kitabı o kadar güzel özetliyorlar ki ben üstüne ne söylersem ne yazarsam eksik kalacak gibi oluyor. Bu kitapta da aynısını yaşıyorum. Önce kitabın arka kapağındaki yazıyı paylaşmak istiyorum sonrada ben bir kaç bir şey daha eklemek istiyorum.
"12 Eylül’ün gölgesinde boğulan bir aşk hikâyesi...Yaşamın kıyısında seyirci olmaktan öteye gidememiş bir erkek... Birbirinin ışığıyla kamaşan iki ayna arasında parçalanan bir kadın... Başkasının gözünde nasıl göründüğünü, iki günlük üzerinden anlatan deneysel bir çalışma. Modern zamanların karmaşık insanlık halleri Ayfer Tunç’un usta kaleminden unutulmaz bir edebiyat şölenine dönüşüyor. "
Çocuklar bazen ailesindeki herhangi bir bireyin davranışlarını, karakterini sevmez, ve ona asla benzemeyeceğim diye kendini yer. Bu en çokta anne babalar olur. Çocuklar bazen anne ve babalarına benzemek istemezler ama en sonda onların birer kopyası olduklarının farkına varırlar. Kaçtığımız şeyler peşimizi bırakmaz, yakamıza yapışırlar..
.
Kitap oldukça akıcı ve merak uyandırıcı. Okumanızı tavsiye ederim.
Kitaplarla Kalın ve Sevgiyle Kalın