"Bir gülle anımsa beni,"demişti ona.
İçine kapanmış bir toplumun önyargılarının dışında kalan iki özgür ve geçmişi olmayan insanın,yasak bir aşkın tehlikesini göze almalarını anlamakta güçlük çekiyordu." O böyle istiyordu," diye açıkladı kadın.
Modern bilim,"bilmiyoruz"anlamına gelen Latince öğüde dayanır ve hiçbir şeyi bilmediğimizi varsayar. Hiçbir kavram,fikir veya teori kutsal ve eleştiriden muaf değildir.
Okur Takip Önerileri
Romalılar in uzun süre boyunca hoşgörü göstermeyi reddettiği tek tanrı Hıristiyanların tanrısıydı. Roma imparatoru Hıristiyanlardan inançlarını ve ritüellerini bırakmalarını istemedi ama İmparatorluğun koruyucu tanrılarına ve imparatorun ilahiliğine saygı duymalarını bekledi,bu bir siyasi sadakat meselesi olarak görülüyordu. Hıristiyanlar bunu şiddetle reddederek tüm uzlaşma çabalarını sonuçsuz bıraktıklarında, Romalılar da siyasi olarak huzur bozucu girdikleri bu gruba zulmettiler. Gene de bunu bile tüm güçlerini kullanarak yapmadılar. İsa'nın çarmıha gerilmesinden Konstantin 'in Hıristiyan olmasına kadar geçen üç yüz yılda,Roma imparatorları Hıristiyanlara sadece dört kez saldırı düzenlediler. Hatta bazı yerel yöneticilerin kışkırtmasıyla meydana gelen Hıristiyanlık karşıtı şiddet olaylarının kurbanlarının sayısının birkaç binden fazla olmadığını görürüz.Buna karşın,daha sonraki 1500 yılda Hıristiyanlar bu sevgi ve şefkat dininin farklı yorumları yüzünden milyonlarca başka Hıristiyanı öldürmüştü.
Çalışma odasında bir satranç tahtasıyla bitmemiş bir satranç oyunu duruyordu. Doktor Urbino, onun beyaz taşlarla oynadığını biliyordu,ama bu kez, dört hamlede kesinlikle yenileceği açıktı. "Bir cinayet olsaydı,iyi bir ipucu olurdu bu," dedi kendi kendine. "Bu ustaca tuzağı düzenleyecek tek bir adam tanıyorum ".
İnsanlar ilk bakışta tehlikeli görünen varlıklar değillerdir. Kıvrak, kaslı vücutları veya uzun sivri dişleri yoktur.
Bilişsel Devrim 'den bu yana,Sapiens hızlı davranış değişiklikleri gösterdi, herhangi bir genetik veya çevresel değişime ihtiyaç duymadan yeni davranışları gelecek nesillere aktarabildi. Katolik papazlar, Budist manastır tarikatları gibi çocuksuz seçkinleri başlıca örnekler olarak düşünebiliriz. Bu tür seçkinlerin varlığı doğal seçilimin en temel prensiplerine aykırıdır, çünkü toplumu domine eden bu bireyler, üremeyi bilinçli olarak reddetmiştir. Katolik kilisesi yüzyıllar boyunca, bir papadan ötekine aktarılan bir "bekarlık geni" sayesinde değil, Yeni Ahit 'in ve Katolik Kilisesi Hukuku 'nun hikâyelerinin aktarımı sayesinde ayakta kaldı.
"Fransız Devrimi patladığında,Ocak Ayaklanması meydana geldiğinde ve Lenin doğduğunda Uranüs Aslan burcuna giriyordu. Aslan burcundaki Uranüs her zaman devrimci gücü temsil eder"
Bunu can sıkıcı bulduğunu görebiliyordum.Hayır,Dyzio'yu Astrolojiye inandırmanın bir yolu yoktu. Zararı yok,ne yapalım.
"Neden gidip durumu veterinere bildirmiyorsunuz? Böyle durumlarda ne yapılacağını bilir. Belki de Domuz kuduzdu?"
Kupayı gürültülü bir şekilde kasaya koydum.
" Hayır kuduz olan katildi!" diye bağırdım.
"Güç insanın başını fena döndürür diyeceksiniz ve de haklısınız. İnsan dürüstlüğünü yitirir. Üç kuruşa satıyorlardı Polonya'mızı.
Dyzio'yu her zaman çok önemsemiştim ve bir çatlak olduğumu düşünmesini istemezdim. Özellikle onun.Garip'in evine geldiğimizde, cesaretimi toplayıp ona ne düşündüğümü söylemeye karar verdim.
"Dyzio," dedim ,"hayvanlar insanlarda intikam alıyor."
eğer bir sermayedar olarak, çalışanınızın itaatkâr olmasını istiyorsanız,onu evlenip,aile kurmak ve de mümkünse otuz yıl vadeyle bir konut sahibi olmak konusunda ikna edin.
Uzun yıllar süren mutsuzluk, Kişiyi ölümcül bir hastalıktan daha çok yıpratır.