Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cem.k

Cem.k
@AndiranOtu
" İnsanın gerçek ölümü, hastalıklardan değildir, insanın insana yaptıklarındandır. "
İstanbul
131 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
352 syf.
6/10 puan verdi
1984'te ; Orwell kitap boyunca sorgulama içindedir. Kahramanımız Winston Smith, Devrim öncesi hayatı merak etmekte, bu hayatı sorgulamaktadır. Kendisi gibi sorgulayan insanları bulmak istemekte, ama kendisi gibi sorgulayan insanlar bu düşünceden mahrum bırakılmıştır. Winston’un bu yaptıkları parti yasalarına göre yasaktır. Çünkü içinde
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,6bin okunma
Reklam
112 syf.
7/10 puan verdi
1970’lerin karanlık yapısı olağanüstü çatışmalarla, darbe dönemini hazırlayan sağ-sol kavgalarıyla geçti, herkes kendi kavgasını veriyordu. Gençlik sağ-sol çatışmalarının içinde boğulsa da hepsi düşünen toplumun bireylerini yansıtıyordu. Her ne kadar dönemin hükümeti bunu farklı onaylasa da gençlik bir şeylerin kavgasını veriyordu. Bu çatışmacı
Alacakaranlıktaki Ülke
Alacakaranlıktaki ÜlkeAhmet Erhan · Bilgi Yayınevi · 1997179 okunma
164 syf.
9/10 puan verdi
Bazı romanlar Edebiyat dünyasında ciddi anlamda çığır açmışlardır. Bu romanlar belli dönem sonra popülerliğe uğramış olsalar değerini kaybetmemiştir. Sabahattin Ali ismi üzerinde durmak gerekirse; Sabahattin Ali Yazı yazmaya şiir yazarak başlamış daha sonrasında kendini geliştirerek öyküler yazmaya başlamıştır. Aynı zamanda Sabahattin Ali faili
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
85 syf.
8/10 puan verdi
Deniz, dilediğine özgürlük vaat eder dilediğine çakır taşları. Ahmet Erhan'ın " Deniz Unutma Adını " bana aslında denize derin bakan bir insanı hatırlatır, bir yandan da oğlu Deniz'e dair arada boşluklar bırakır ve tabii ki de kuşak gereği Deniz'lere selam niteliğindedir demek yanlış olmaz. Akşam Güneşi ile açılan bölüm bizi hemen "
Deniz, Unutma Adını!
Deniz, Unutma Adını!Ahmet Erhan · Everest Yayınları · 2008124 okunma
360 syf.
8/10 puan verdi
Aşk,Nefret, mezarlıklarda bidonla bekleyen çocuklar,öfke ve alfabenin bütün harfleri Hakan günday'ın " Az " kitabında toplanıyor. Adı küçük,ama içindekileriyle ders veren bir roman " AZ" Günday bu romanda şiddetin dilini iyi aktarmasının yanında Oğuz Atay'ı da romanında selamlıyor ve kitapta Oğuz Atay'ın -yaşarken- değerinin bilinmemesini kafasına takan Derda'nın başından geçenleri okuyucuya sunuyor. Okuyucuya sunarken bağlantılar arası kopukluk oluyor, bu da kitabın eksiklerinden olarak göze çarpıyor. " AZ" Diğer Hakan Günday kitaplarına göre okuyucunun gözünde vasat kitap gibi görünse de anlattığı farklı mevzularla ilgi çekmeyi başarıyor. Başarısız bir roman değil " AZ" ama başarılı bir roman da sayıldığını söyleyemem(-kişisel olarak) Sözcüklerin ne denli büyük olduğu kitabı okuyarak daha anlaşılacaktır. O yüzden " AZ " adı küçük ama içindekileriyle ders veren bir roman olarak hatırlanacaktır. Ne çok Derda var demek istiyor Hakan Günday belki de bu kitapta ve kendisinin de dediği gibi; “Belki de az, çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de seni az tanıyorum demek, seni kendimden iyi biliyorum demektir. Belki de az, her şey demektir.”
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,3bin okunma
Reklam
48 syf.
6/10 puan verdi
Devrim Altıkulaç'ın elinden çıkan, kısa metin olmasına rağmen 90’lara bir selam niteliğindedir Gregor’un öyküsü. Kadıköy’ün puslu sokaklarına, yalnızlara, sessizliğe sığınanlar için bir deneme niteliğinde. Kitabın içinde yazılara rağmen daha çok çizime yer verilmesi eleştirilmesi noktalardan sadece biri. bu açıdan kitabı eleştirmeniz doğal. Kısa olmasına rağmen yine de okutmasını başarıyor Devrim Altıkulaç. bazı insanların içinde bir Gregor'luk vardır o insanın içine girmeyi başarabilirseniz...
Gregor
GregorDevrim Altıkulaç · Altıkırkbeş Basın Yayın · 201131 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
Charles Bukowski'nin en çok okunan, en çok bilinen, bir dönem olay yaratan kitabı Kadınlar kitabıyla ilgili Kitabın yaşam öyküsünün yazarı Howard Sounes şöyle yazıyor; “ Bukowski'nin eski kız arkadaşlarından pek çoğu, kendilerini kitaplarına malzeme yaptığından habersizdi. Seks hayatlarını bütün açıklığıyla anlatırken onların iznini almadığı da ortadaydı. “ Böyle bir ortamda Charles Bukowski’nin " Kadınlar " kitabı çıkmış oldu. Bukowski her zaman olduğu gibi rahat ve serbest anlatımıyla dikkat çekiyor. Ahlaksızca, babasından yediği kayış darbelerinin yazı diline yansımasını bu kitapta rahatlıkça görebiliyoruz. Charles Bukowski, isminden anlaşılacağı gibi " Kadınlar " kitabında Kadınları elde tutmasını biliyor Chinaski, duygusuz seksten nefret ediyor. Birçok kadınla ilişki yaşıyor. Kimisi sadece sekse dayalı olsa da sonunda bir çıkış yolu buluyor. Roman dili bakımından bir çırpıda okunacak yapıya sahip bir roman. Bukowski romanlarının ve çoğu beat kuşağında yer alan romanın Türkiye'deki çevirmeni Avi Pardo'ya saygı duymak gerekir. Çevirinin ne kadar önemli olduğunu Avi Pardo sayesinde bu kitapta bir daha anlıyoruz. Bukowski romanları öyle kolay çevrilecek eserler değildir, özellikle sokak jargonu da bunda önemli yer tutar. Özetlemek gerekirse; Ahlaksız, bol içkili, seksli, ama samimi bir roman " Kadınlar " Bukowski bu kitabı yazarken yazarlara da dokundurma yapmayı unutmuyor; " Bir yazar için en kötü şey başka bir yazarla görüşmek, ondan da kötüsü, çok sayıda yazar tanımaktır. Aynı bok parçasına konmuş sinekler misali..’’
Kadınlar
KadınlarCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20213,566 okunma
576 syf.
9/10 puan verdi
Ne kadar yazarsam o kadar eksik düşeceğim'in resmidir ahmet erhan tarihi. " donup kalır sesim kendi göğünde.. onu ne anlayan ne de duyan bulunur..." demiştir. duyan var mıydı diye de bir sesleniş babında masaya yumruğunu vurmuştur belki de. geceler boyunca öyle şiirler okumuşsundur ki kendisinden duvara mıhlanmışsındır artık. hiçbir söz aslında onu yetmeyecek kadar kutsaldır bu kitapta. Ölümü de yaşamı da buraya gömmüştür ahmet erhan. tuborg'la çağını beklemiştir, işşizlik zamanlarında tavanla arasında ilişki kurmuştur ve belki de bu şiirlerin çoğunu duvar arasındayken yazmıştır. bu bir nihilist tarihtir ki ders kitaplarında yasaklanacak kadar tehlikeli ve hassastır. " yağmurum bitti " diyen bir satır da böyle bir çağ da insanoğluna komik kaçabilir. okuduğum zaman diliminde artık kitapla ilişkim üst düzeyde olmuştu, bu sayfaların sararmasına kadar ileri gitmişti artık. bazı sayfalarsa kopma noktasına geldiği olmuştur. benimkisi sadece bu kitabı okumak değildi, o dünyaya giriş olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Her satırını okuduğun zaman, gece olduğunda yine oraya dönmektir " burada gömülüdür 1.cilt " in tarihi de. bazen de ikinci cilte geçememektir, yaptığın inceleme de " ben burada eksiğim" diyebilmektir kendi adıma. ve gece olmuştur, sabaha yaklaşıyorsundur, ahmet erhan hakkında çok şey söylemek istiyorsundur ve sabah yaklaşırken yine ahmet erhan'ın bir cümlesi eşlik eder güneş doğmamış sabaha. " hey güneş doğacak, hey sağına, soluna bak karanlıkta yazmaktan gözlerin bozulacak…"
Burada Gömülüdür 1. Cilt
Burada Gömülüdür 1. CiltAhmet Erhan · Kırmızı Kedi Yayınları · 20222,235 okunma
152 syf.
5/10 puan verdi
“ Aşk Mektupları” Miller’ın 70’li yaşların sonunda asya güzeli, caz şarkıcısı Hoki Tokuda’ya aşkını itiraf ettiği Miller’ın abartılmayacak kitaplarından. Miller'ın en başarılı kitaplarından biri değil, karşılaştıracak olursak " Aşk Mektupları" Miller'ın vasat kitapları arasında yerini alabilir. Miller, saplantılı mektuplarıyla Hoki’nin kendisini nasıl delirttiğini “ Aşk Mektupları” kitabıyla bize gösteriyor. Kitabın sonlarına doğru Hoki Tokuda’nın eski dönemlerine ait gençlik fotoğrafları ve Henry Miller’ın evinde olduğu fotoğraflar yer alıyor.
Aşk Mektupları
Aşk MektuplarıHenry Miller · Parantez Yayınları Dizisi · 200035 okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
Edebiyat tarihinin şampiyonluğa oynayan “ Yeraltından Notlar “ kitabı “ Ben Hasta bir adamım. Kötü bir adamım. Suratsız bir adamım ben “ diye başlar. Realistliğini daha kitabın başından itibaren bize hissettirir Dostoyevski. Belki de edebiyat tarihinde hiçbir cümle bu kadar can yakıcı, bu kadar kendine yönelik, kendini eleştiren yapıda
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128bin okunma
Reklam
268 syf.
7/10 puan verdi
Ekmek Arasındaki hayat basit bir hayat değil. Bukowski’nin ailesinden, çocukluğuna, lise yıllarına ve pek çok şeye dair otobiyografik bir roman sunuyor okuyana. Ölümünden bu yana Bukowski her ne kadar prim yapılan, öldüğünden sonra popüler hale gelse de bu kitap kendisini anlamak için ideal bir kitap. Kısacası “ Ekmek Arası “ Chinaski’nin hayatına tanıklık etmeniz için acımasız, bir kayış darbesi kadar sert bir kitap. Chinaski’nin doğuşu tam olarak bu kitabın içeriğinde. O yüzden Chinaski’nin yediği kayış darbelerinin izlerine, nihilist yaşamına, siz de bu kitapla ortak olun! Bukowski'nin savaşla ilgili sözlerine de kulak vermemiz gerekiyor; “ Savaş. Bakirdim henüz. Bir kadının ne olduğunu bile öğrenemeden tarih uğruna paramparça olmayı düşünebiliyor musunuz? Veya bir otomobil sahibi bile olamadan. Kimi savunacaktım? Başkasının sikinde bile olmadığım başka birini. Savaşta ölmek savaşların çıkmasını engellemiyordu “- ( Metis Yayınları, Çeviren:Avi Pardo, sf 207)
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126,8bin okunma